Kaya, yazısında şu ifadeleri kullandı:
Yarın ramazan ayı başlıyor.
Zam yağmuru ise hız kesmiyor.
Önümüzdeki pazartesi açıklanacak Mart ayı enflasyon beklentisi yıllık bazda yüzde 61 civarında.
Aylık ise yüzde 6’ya yakın enflasyon tahmini var.
Tabii ki bunlar resmî oranlara dair beklentiler.
Hissedilen reel enflasyon yıllık ölçekte çoktan yüzde 100’ün üzerine çıktı.
Hayat pahalılığı öyle bir noktaya ulaştı ki fiyat artışlarını takip etmek zorlaştı.
Son olarak şekere yüzde 31 zam geldi.
Kırmızı etin de fiyatı bir kez daha güncellendi!
Dana karkasın toptan kilo fiyatı 5 lira arttı.
Perakende de etin kilosu yüzde 10 zamlandı.
Sektör temsilcileri bayrama kadar kırmızı ete bir zam daha geleceğini ifade ediyor.
Belki de son yılların en zorlu ramazan ayını geçirecek yurttaşın dört yanı fiyat artışlarıyla kuşatıldı.
KDV indirimleri raflara yine yansımadı.
Çünkü maliyet kaynaklı bir enflasyon söz konusu.
Bakın hatırlarsanız KDV indiriminin ardından süt fiyatlarında az da olsa gerileme görülmüştü.
Ancak bugünden itibaren süte yüzde 30 civarında zam gelecek.
Çiğ sütün satış fiyatı artırıldığı için KDV indirimi yok oldu gitti.
Etiket düzenlemeleri ile enflasyonun düşürülemeyeceği artık idrak edilmeli.
EKONOMİK GÖSTERGELER ENDİŞE VERİCİ
Çarpıcı verileri Türkiye İstatistik Kurumu bildirdi.
Tablo gerçekten vahim ötesi.
Şubat ayında dış ticaret açığı bir önceki yılın aynı ayına göre yüzde 135,5 artarak 3 milyar 347 milyon dolardan, 7 milyar 881 milyon dolara yükseldi.
İhracatın ithalatı karşılama oranı 2021 Şubat ayında yüzde 82,7’yken, 2022 Şubat ayında yüzde 71,7’ye geriledi.
Ocak-Şubat döneminde dış ticaret açığı yüzde 183,3 artarak 6 milyar 408 milyon dolardan, 18 milyar 153 milyon dolara tırmandı.
İhracatın ithalatı karşılama oranı 2021 Ocak-Şubat döneminde yüzde 82,8’ken, 2022 yılının aynı döneminde yüzde 67,4’e düştü.
Bu veriler yeni ekonomi modelinin çalışmadığının net göstergesi.
Politika değişikliğine gidilmezse, çatışma ortamını da hesaba kattığımızda ülkenin toparlanma sürecine geçmesi bile uzun zaman alabilir.