PARS: EMEKLİLER HAKKI OLANI İSTİYOR…
Türkiye Emekliler Derneği Uludağ Şube Başkanı Kenan Pars, emeklilerin 2023 yılı son altı ayı için alacağı artış hakkında basın açıklaması yaptı. Pars: “Emekli hakkı olanı istiyor. Çalıştığımız dönemde ödediğimiz primlerin karşılığı olarak insanca yaşayacak bir aylık istiyoruz. Sosyal yardım değil, sadaka hiç değil hakkımız olanı istiyoruz.” Dedi.
SEYYANEN ZAM İSTİYORUZ…
Aralık ayı TÜFE oranı ile emeklilerin 2023 yılı son 6 ayı için alacağı artış oranının belli olacağını belirten TÜED Uludağ Şube Başkanı Kenan Pars, TÜFE’ye ek olarak SEYYANEN ZAM istediklerini söyledi.
TÜİK’in artık inandırıcılığı kalmayan rakamlarının emeklilerin yaşadığı sefaletin tek sebebi olduğunu söyleyen Pars açıklamalarına şöyle devam etti: “TÜİK rakamlarına göre 2023 yılı ilk 5 ayı enflasyonu yüzde 33,66Akademisyenlerin oluşturduğu bağımsız enflasyon araştırma grubu ENAG’a göre ise 2023 son 5 Aylık enflasyonu yüzde 43,36. Arada büyük fark var. Bu yüzden biz TÜİK’in altı yıllık rakamlar inandırıcı gelmemektedir.Ve bize TÜİK rakamlarına göre verilecek artışı kabul etmiyoruz.
Açıklanacak Aralık ayı enflasyonu ile emeklinin alacağı artış oranının yüzde 38-39 arasında olacağı bekleniyor. Açlık sınırı Asgari ücrete Temmuz 2023’de yüzde 34, Aralıl 2023’de yüzde 50 zam yapıldı. 2023 sonu 11 Bin 402 TL olan asgari ücret Ocak 2024’te 17.002 TL’ye yükseltildi. Artış oranı yüzde 90. Emekli 2023 Ocak’ta yüzde 30, Temmuz’da da yüzde 39 diye hesap edersek kümülatif olarak yüzde 64 oluyor. EmekliyeTÜFE’ye ek olarak yüzde 50 artış yapılması durumu eşitleyecektir. Asgari ücret belirlenirken yani asgari geçim şartlarına göre bir aylık belirlenirken emekli aylıkları nedeninandırıcılığı kalmayan TÜFE rakamlarına mahkûm ediliyor.
EN DÜŞÜK EMEKLİ AYLIĞININ ASGARİ ÜCRETTEN AZ OLMASI KABUL EDİLEMEZ
Kasım ayı Açlık Sınırı 14.026 TL, Yoksulluk Sınırı ise 45.686 TL. Asgari Ücret son yapılan artışla 17 Bin 002 TL oldu. En düşük emekli aylığı ise 7.500 TL. Dul ve yetimlerimiz daha da düşük aylıklarla geçim savaşı veriyor. Öncelikle en düşük emekli aylığının asgari ücretten az olması kabul edilemez. Bir toplumun refahı emeklisinin yaşam standartlarıyla ölçülür. Emekli açlıkla, sefaletle yaşamaya çalışıyor. Emeklinin mutfağında yangın var. Bu yüzden bizim talebimiz yetmez ama en düşük emekli aylığının asgari ücrete endekslenmesi ve yapılacak artışın SEYYANEN bütün emeklilere verilmesidir.
EMEKLİLER ÇÖZÜM BEKLİYOR
Emeklinin öncelikli olarak taleplerinin başında İNTİBAK gelmektedir. 2000 sonrası emekli olanların İntibaklarının yapılarak mağduriyetlerin giderilmesi gerekmektedir. Asgari geçim aylığı, refah payı, aylık bağlama oranları, ek ödeme, sağlık katkı payları, bayram ikramiyeleri başta olmak üzere 28 maddelik taleplerimiz vardır. Biz emekliler Bayramında ikramiyelerimizin artırılacağını umut ediyorduk. Çünkü seçim öncesi bu yönde açıklamalar yapıldı. Ama seçim bitti, her zamanki gibi emekliler unutuldu. Biz bu Bayram’da torunlarımıza, çocuklarımıza harçlık dahi veremedik. Bizler artık utanarak yaşamaktan usandık. Gerekirse sokaklara da ineriz, meydanlarda da sesimizi duyururuz. Yeni parlamentodan emeklinin sorunlarına ivedilikle el atılmasını bekliyoruz ve bu sorunlar çözüme kavuşana dek çıktığımız her platformda, gerekirse meydanlarda sokaklarda bu talepleri TÜED olarak yılmadan haykıracağımızı buradan söylemek istiyorum.
Ülkemizin içinde bulunduğu zor koşulların farkındayız ancak; devletimizin emeklisine verdiği değer maalesef ortadadır. Emeklilerin de çalışmak zorunda kalmadan, çocuklarına, torunlarına, konu komşusuna muhtaç olmadan, sıcak evinde karnı tok, insan onuruna yaraşır bir şekilde yaşamını idame ettirecek sahip olması hakkıdır. Ülkemizin de taraf olduğu İnsan Hakları Evrensel Bildirgesinin 25’inci maddesinde; ‘’ Herkesin, kendisinin ve ailesinin sağlığı ve iyi yaşaması için yeterli yaşama standartlarına hakkı vardır; bu hak beslenme, giyim, konut, tıbbi bakım ile gerekli toplumsal hizmetleri ve işsizlik , hastalık,sakatlık , dulluk, yaşlılık ya da kendi denetiminin dışındaki koşullardan kaynaklanan başka geçimini sağlayama durumlarında güvenlik hakkını da kapsar’ ’denilmektedir. Kaldı ki; yaşlılara pozitif ayrımcılık yapılması hususu Anayasamızda da güvence altına alınmıştır. Yani sosyal güvencesi olmasa bile yaşlılarımızın insan onuruna yaraşır bir gelire sahip olması ve sosyal devlet olmanın bir gereğidir.
Emeklilerimizin alım gücünün her geçen gün azaldığı bir dönemde sağlık harcamaları gibi çalışanlardan daha fazla gider kalemi olan yaşlı kesime en az maaş artışı yapılması; emekli kesime ‘’senartık yaşama’’ demekten başka bir şey değildir.
Defalarca ilettiğimiz emeklilerimizin sorunlarını bir kez de buradan haykırıyoruz. Buradan tüm siyasilere sesleniyoruz. Emekliler marketten mutlu çıkmadığı sürece hiçbir siyasetçinin sandıktan mutlu ayrılması mümkün değildir. Bizler bugün buradan haykırdığımız sorunlarımızı sandığa giderken kendi kendimize söylenerek gideceğiz…
- SEYYANEN ZAM İSTİYORUZ
- EMEKLİLERİN, İNTİBAK SORUNU ÇÖZÜLMELİDİR
- EN DÜŞÜK EMEKLİ AYLIĞI ASGARİ ÜCRETTEN AZ OLMAMALIDIR.
- EK ÖDEME ORANLARI YÜKSELTİLMELİDİE.
- EMEKLİ ENFLASYONU SEPETİ YAPILMALIDIR
- EMEKLİYE, KATKI PAYI MUAFİYETİ GETİRİLMELİ
- AİLE YARDIMI YAPILMALI
- EMEKLİYE, KONUT ALIM VEYA KİRE DESTEĞİ SAĞLANMALI
- YEREL YÖNETİMLERDE YAŞLI VE EMEKLİ MECLİSLERİ OLUŞTURMALIDIR.
Sayın cumhurbaşkanımız ve Parlamento’daki milletvekilleri, emeklinin iki silahı var, biri hayır duası, biride bedduası, emekli altı yıldır hayır dua etmiyor. Emeklilerin hayır duası ana, baba duasıyla eş değerdir. Bir an önce emeklilerin sesine kulak verilmesini istiyoruz.”