Öztürk: Garanti tünellerimiz var, ama garantisiz hayatlar yaşıyoruz
CHP Bursa Milletvekili Hasan Öztürk: Garanti tünellerimiz var, ama garantisiz hayatlar yaşıyoruz
CHP Bursa Milletvekili Hasan Öztürk, KÖİ’lerin 2025 bütçesindeki büyüklüğünü vurgulayarak “Garanti tünellerimiz var, ama garantisiz hayatlar yaşıyoruz” dedi.
TBMM Plan ve Bütçe Komisyonu’nda 2025 bütçesi görüşmeleri sürüyor. Bütçeden bakanlık ve kurumlara ayrılan paralar dikkat çekerken, Kamu Özel İşbirliklerine ayrılan bütçe de tartışma konusu oldu. Köprüler, otoyollar ve şehir hastaneleri gibi kalemlere ayrılan bütçenin 202,4 milyar liraya ulaşmasına CHP Bursa Milletvekili Hasan Öztürk tepki gösterdi. Öztürk, ““Halkımızın cebinden beş kuruş çıkmayacak dediniz, gerçekten 5 kuruş değil 202.4, milyar lira çıkıyor.” değerlendirmesini yaptı.
Öztürk açıklamasında şunları vurguladı:
“Türkiye’yi adım adım bataklığa sürükleyen Kamu Özel İş birliği ihanetinden bahsetmek istiyorum… Meşhur hikaye şu: “Halkımızın cebinden beş kuruş çıkmayacak!” Öyle bir yalan ki, anlat anlat bitmez. Hadi bakalım, cebimizden çıkmayan o “beş kuruşlara”. 202,4 milyar TL Kamu Özel İşbirliklerine 2025 bütçesinden ayrılan pay. 16,4 milyar TL, Avrasya Tüneli’ne ayrılan pay. Bu ülke vatandaşının cebine bakıyorum, kuruş kalmamış. Ama sarayın müteahhitlerinin kasası dolup taşmış!”
“MESELE HİÇBİR ZAMAN YATIRIM DEĞİLDİ”
“Zaten “Yap İşlet Devret” modelinde mesele hiçbir zaman yatırım değildi; devletin kasasına, sözleşme oyunlarıyla yıllar boyu sürecek bir ipotek koymanın adıydı. Hazine kaynaklarını ‘yandaşa’ aktarmanın keşfedilmiş kolay yolu da bu yöntem olduğu için AKP bu garabetin adını yeniledi ve Kamu-Özel İşbirliği (KÖİ) gibi bir ambalajla eskisini dahi aratacak şekliyle uygulamaya koydu. ‘Mega projeler’ etiketiyle kendisine inanan milyonların önüne her fırsatta sürüp duruyor, itiraz edenleri vatan haini ilan ediyor.”
BİRÇOK KURUMUN BÜTÇESİNDEN FAZLA
“Şimdi KÖİ’lere 2025 bütçesinden ayrılan ödeneği diğer ödeneklerle bir karşılaştıralım. Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı’nın bütçesinden 79,7 milyar fazla, Ulaştırma ve Altyapı Bakanlığı’nın bütçesinin üçte biri. Hatta KÖİ’lere ayrılan bütçe, Genel Bütçe Kapsamındaki Kamu İdareleri’nin birçoğundan fazla. Bunların içinde İçişleri Bakanlığı, Dışişleri Bakanlığı, Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı, Milli İstihbarat Teşkilatı ve daha sayamadığım kurumlar var. El insaf!
Tarım Bakanlığı’na verdiğiniz bütçe 438 milyar, KOİ’lere verdiğiniz bütçe onun yarısı 204,2 milyar. Bu ülkenin insanı karnını doyurmak için garantili köprüden mi geçecek, otoyol mu yiyecek? Garanti tünellerimiz var, ama garantisiz hayatlar yaşıyoruz! Vatandaşın hayatı mı garanti altında, müteahhitlerin kasası mı?
Bakın, Türkiye’nin dört bir yanına bakın: İşsizlik rekor kırmış, enflasyon tavan yapmış. Halk pazara gidiyor, poşetini dolduramadan dönüyor. Ama siz, havalimanlarına, şehir hastanelerine 204 milyar kaynak ayırmaktan bahsediyorsunuz. Hangi halkın refahını artırdınız? Müteahhitlerin mi? Bu ülkede insanlar asgari ücretle yaşam savaşı veriyor! Ama müteahhit dostlarınız, 3. villayı mı alsak, yoksa özel jet mi sipariş etsek diye düşünüyor. Bu nasıl bir utanmazlık?”
2025 BÜTÇESİ BİR HARAÇ SİSTEMİDİR
“Evet, açıkça söylüyorum: 2025 bütçesi bir haraç sistemidir! Hem de yoksuldan alıp zengine veren bir haraç! Bir şey soracağım: Bu bütçeyi hazırlarken hiç mi utanmadınız? Çiftçi aç, esnaf borç batağında, işçi ay sonunu getiremiyor. Ama siz, gözünüzü kırpmadan milyarlarca lirayı birkaç yandaş müteahhite veriyorsunuz.
Bu projelerin bir kısmı çökmüş durumda, ama siz hâlâ “Başarı hikayesi”, “Mega Proje”, “Türkiye Yüzyılı” diyorsunuz. Halk, ay sonunu zor getiriyor, ama siz müteahhitlere gününü geçirmeden ödeme yapıyorsunuz. Bu neyin başarısı? Sarayda oturup, halkın çektiği çileyi görmüyorsunuz, duymazdan geliyorsunuz. Ama halk unutmaz! Bu milletin parasıyla lüks içinde yaşayanlar, yarın bunun hesabını verecek!”
BU DÜZEN BÖYLE GİTMEZ
“Bu düzen böyle gitmez! Bu ülke birkaç müteahhitin değil, 85 milyon vatandaşın ülkesidir. Siz bu bütçeyi halk için değil, yandaşınız için hazırlamışsınız.
Biz de artık hep birlikte erken seçim diyoruz. Ya yoksuldan çalıp zengine vereceğiz ya da bu düzeni değiştireceğiz! Hazır olun, çünkü o sandık gelecek. O gün geldiğinde ne Avrasya Tüneli sizi kurtaracak ne de halkın milyonlarını akıttığınız beşli çeteler!”