Özge Demir Yazdı; PİLAVCI ABLA…

Genç meslektaşımız Özge Demir emekçi kadının hikayesini kaleme aldı. Demir; ”

“Rızkını Alın Teriyle Kazanan Bir Kadın
PİLAVCI ABLA

Öldürülen kadınları anlatmak zorunda kaldım. Kadınların mağduriyetlerini anlatmak zorunda kaldım. Şiddetin her türlüsüne katlanmak zorunda kalan kadınların sesi olmak istedim.

Kadınlar; dövmeyen, hakaret etmeyen, sosyal hayata dahil olmalarına müdahale etmeyen erkekleri ödül gibi görür olmuştu. Onlara; bunların ödül değil, olması gereken olduğunu anlatmaya çalıştım. Etraf çalışmasına izin vermeyip bir ekmeğe muhtaç ettiği kadının, karnını doğurduğu için kendisine minnettar olmasını isteyen erkeklerle dolu.

Bunları anlatırken hep dediğim birşey vardı. Bu ülkede sadece mağdur olan değil, güçlü olan kadınlarda var.

Bu ülkede savaşan, şiddetin her türlüsüne boyun eğmeyen, savaşçı kadınlarda var.

Bu kadınların bir örneği Bursa Gemlik’de. Emeğiyle, alnının teriyle çalışıp ekonomik bağımsızlığını ilan etmiş. Senelerdir İki çocuğuna tek başına bakmış. Ekmeğinin peşinde bir kadın.

Herkesin Pilavcı Abla olarak bildiği Emine Güler.

Gemlik’de iskele bölgesinde, mis gibi pilavını müşterilerine sunuyor. Lezzeti kulaktan kulağa duyulmuş. Pilavının müdavimleri olmuş. Arabasının arkasında, 65 yaşındaki annesi ile birlikte her akşam aynı lokasyonda.

Son dönemde Türkiye’nin her yerinde sokak lezzetleri meşhur oldu. Emine Hanım Gemlik’de sokak lezzetlerinin bir rengi. Aynı bölgede midyeci, kokoreççi, dönerci de var. Bunlar da sokak lezzetlerinin diğer üyeleri. Aynı bölgenin biraz ilerisinde yine başka bir pilavcı var. Pilavcı Abla bölgede tek değil. Emsallerini görmek mümkün.

Pilavcı Abla’nın tek farkı kadın olarak gecenin geç saatlerine kadar sokakta olması. Bu çalışkan, becerikli, alın teriyle para kazanmaya çalışan; güçlü kadın takdir edilesi değil mi ?

Kendisiyle röportaj yapmak istediğimi söyledim. Kabul etti. Lise ve üniversite öğrencisi iki çocuğu olduğunu ve onlar için çalıştığını söyledi. Gurur duydum.

Peki, karşılaştığın zorluklar neler ? dedim.
Ben bu soruyu geç saate kadar sokakta olmanın zorluğundan bahseder zannederek sordum. O ise ” Zorluklar önemli değil. Kışın soğukta titreyerek pilav sattığım günler oldu. Hiç önemli değil. Ben işimi seviyorum. Çocuklarımı pilav satarak okutuyorum. Başka gelirim yok. İşim zor değil. İş yapmamı istemeyen insanlarla uğraşmak zor.” dedi.

Kadın olduğu için sarkıntılık yapan, laf atan, rahatsız eden insanlar olduğunu düşündüm. Eminim sizin de aklınıza ilk bu gelmiştir.
“İnsanlar bana saygı duyuyor. Takdir ediyor. Kimse bu zamana kadar bir terbiyesizlik yapmadı. Çevre dükkanlardaki esnaflar çok yardımcı oluyor. Koruyup kolluyorlar.” dedi. Gemlik esnafıyla da gurur duydum.

Peki neydi sorun ?

Çevredeki tek seyyar sokak lezzetçisi o olmamasına rağmen zabıtanın ona özellikle zorluk çıkardığını söyledi.

“Bizim oy verdiğimiz, göreve getirdiğimiz kişiler; makamlarını kullanarak zabıtaya benim tezgahımın özellikle kaldırılması için emir veriyor.” dedi

Neden ? dedim.

“Bilmiyorum. Kadınım, arkamda kimse yok. Kendimi savunamam diye.” dedi.

Bunları konuşurken gözleri dolu dolu oluyor. Gözyaşlarını tutamıyordu. İçim yandı.

“Bütün seyyarlara aynı muameleyi yapsınlar. Neden bana kaldır derken diğerlerine ses çıkarmıyorlar. Ben ayrıcalık istemiyorum herkese nasıl davranıyorlarsa bana da öyle davransınlar “dedi. Haklıydı.

Çevredeki diğer seyyar satıcı sokak lezzetçisi olan kişilere sordum. Pilavcı Ablayı doğruluyorlardı.

Bir kadın pilav satarak para kazanıyor. İki öğrenci okutuyor. Kime ne zararı olabilir ? Sadece tek bir kişiye yapılan bu muamelenin sebebi nedir ? O bölgeyi parsellediniz mi ? Kendi istedikleriniz satabilir, istemedikleriniz satamaz mı?

Pilavcı Abla ile kimin uğraştığını, kimin sürekli onu yerinden etmek için zabıta gönderdiğini, kimin görevini kullanarak herkesi görmezden gelip, onu oradan kaldırmak istediğini tabi ki öğrendim.

Pilavcı Ablaya uygulanan bu kötü muamelenin son bulmasını diliyorum. Buna sebep olanlar umarım çifte standart uygulamaktan vazgeçer. İsim vermek zorunda kalırsam bu ilçenin vicdanlı insanlarının hedef tahtası olursunuz. İsim vermek yerine insanlara aynı standartlarda davrandığınız günü görmeyi bekliyorum.

Gemlik’de İskele tarafına yolunuz düşerse mutlaka Pilavcı Abla’nın pilavının tadına bakın derim. Yalnız herkes saat 21:00 itibari ile tezgahını açarken Pilavcı Abla 23:00’da açmak zorunda. Saat 23:00 ‘ü beklemek zorundasınız. Neden mi? Çünkü o bir kadın ! Kendini savunamaz !