Demokrat Zafer

NE DEMİŞTİK; EN ÇOK KENDİLERİ YALAN HABER YAPIYOR…

Cihan Partisi Genel Başkanı Kürşad Emre Öğretmek, 21 Ekim 2022’de Kahramanmaraş’ta yaptığı açıklamalar ile cumhuriyet rejimine kin kusan ve Türkçe’yi ve devrimleri aşağılamaya çalışan Mahir Ünal hakkında, meclisten yeni çıkmış henüz dumanı üzerinde olan, kamuoyunda sansür yasası olarak bilinen yasayı ihlal ettiği ve gerçeğe aykırı bir bilgiyi, kamu barışını bozmaya elverişli şekilde alenen yayarak halkı cumhuriyete karşı kışkırtma gerekçesiyle Ankara Cumhuriyet Başsavcılığına şikayet etti.
Bu şikayetle birlikte, AKP’nin çıkardığı yasadan dolayı ilk şikayet edilen kişi yine bir AKP milletvekili oldu.
Şikayetin tam metninin haberimizin devamında okuyabilirsiniz.
TV Siyaset – Ankara
TÜRKİYE CUMHURİYETİ
ANKARA CUMHURİYET BAŞSAVCILIĞINA
ŞİKAYETÇİ; Türk Milleti ve Cihan Partisi adına
Genel Başkan Kürşad Emre ÖĞRETMEK
TEL; 0312 324 2014
ADRES; Anafartalar Mah. Soydaşlar Sok. No: 10/11 Altındağ/ANKARA
ŞÜPHELİ; Mahir Ünal
ADRES; Türkiye Büyük Millet Meclisi – Meclis Başkanlığı, Bakanlıklar Çankaya/ANKARA
SUÇ; GERÇEĞE AYKIRI BİR BİLGİYİ, KAMU BARIŞINI BOZMAYA ELVERİŞLİ ŞEKİLDE ALENEN YAYARAK HALKI CUMHURİYETE KARŞI KIŞKIRTMA
(7418 Sayılı Yasaya Muhalefet, Türk Ceza Kanunu’nun 217/A maddesine muhalefet.)
İŞLENDİĞİ YER; Konuşma 8. Uluslararası Kitap ve Kültür Fuarında / Kahramanmaraş’ta
yapılmış ve video görüntüleri, sosyal medya ile ülke geneline yaydırılmıştır.
SUÇ TARİHİ; 21/10/2022 (asli fiile delil teşkil eden konuşma.)
SİYASİ PARTİLER KANUNUNUN 3. MADDESİ;
“Siyasi partiler, Anayasa ve kanunlara uygun olarak; Cumhurbaşkanı, milletvekili ve mahalli idareler seçimleri yoluyla, tüzük ve programlarında belirlenen görüşleri doğrultusunda çalışmaları ve açık propagandaları ile milli iradenin oluşmasını sağlayarak demokratik bir Devlet ve toplum düzeni içinde ülkenin çağdaş medeniyet seviyesine ulaşması amacını güden ve ülke çapında faaliyet göstermek üzere teşkilatlanan tüzel kişiliğe sahip kuruluşlardır.”
CİHAN PARTİSİ TÜZÜĞÜNÜN 4. MADDESİ
PARTİNİN AMACI – MADDE 4.1- Mustafa Kemal ATATÜRK’e ve onun ilke ve inkılaplarına samimi şekilde sahip çıkmak.
Siyasi Partiler Kanunu ve Cihan Partisi Tüzüğünün ilgili maddeleri doğrultusunda, bu şikayeti yapmaya yetkili olduğumu bildirerek;
TÜRK MİLLETİNE ADINA HAREKETLE…
AÇIKLAMALAR
1- Şüpheli Mahir Ünal, yukarıda sayılan yer ve tarihte “Tarihteki en sert kültürel devrim Türkiye’de yaşanmıştır. Mesela Fransız Devrimi her şeyi yıkmıştır ama lügate yani dile dokunmamıştır. Yine en sert devrimlerden bir tanesi MAO’nun Çin’de yaptığı kültürel devrimdir ve o da dile dokunmamıştır. Ama maalesef bir kültür devrimi olarak cumhuriyet bizim lügatimizi, alfabemizi, dilimizi, hasılı bütün düşünmemizi yok etmiştir. Bugün konuştuğumuz Türkçe’nin düşünce üretebilmesi mümkün değildir. Bugün konuştuğumuz Türkçe ile bir düşünce üretemeyiz sadece ihtiyaçlarımızı karşılayabiliriz, konuşma ihtiyacımızı karşılayabiliriz.” şeklinde cümleler kurmuştur.
2- Bu cümleler sesli ve görüntülü kayıt cihazları ile kayıt altına alınarak, ülke genelinde yayınlanmıştır.
3- Mahir Ünal, 1. Maddede sayılan asılsız iddia, iftira ve ithamları dile getirerek;
A- Öncelikle, dünyanın gelmiş geçmiş en haklı, en kutsal mücadelesi olan Milli Mücadele Dönemini ve ardından gelen milli devrimleri, Fransız Devriminden ve Mao’nun yapmış olduğu baskıcı eylemlerden daha aşağı göstermeye kalkışarak, milli tarihimizi aşağılamaya kalkışmıştır.
B- Müfteri Mahir Ünal, Türkiye Cumhuriyeti’nin, lügatimizi, dilimizi, düşünmemizi yok ettiğini iddia etmiştir. Oysa, Cumhuriyet Tarihinde sadece Yeni Türk Harflerine geçilmiş yani harf devrimi yapılmıştır. Harf devrimi lügat değiştirmez. Dili değiştirmez. Düşünmeyi yok etmez. Harfler birer şekildir. Sesleri temsil ederler. Cumhuriyet, müfteri Mahir Ünal’ın iddia ettiği şeyleri yok etmediği gibi, tam tersine, yeni oluşturulan eğitim sistemi sayesinde bugün, cumhuriyetten önce bilmediğimiz, okuyamadığımız 2 bin yıllık Türkçe yazıtları bile okuyabiliyoruz.
C- Müfteri Mahir Ünal, cumhuriyetin düşünmemizi yok ettiğini iddia ederek, halkı Türkiye Cumhuriyeti’ne karşı kin ve nefrete sürüklemek istemektedir. Düşünme faaliyeti beynin bir fonksiyonudur ve hiçbir şekilde engellenemez. Üstelik müfteri Mahir Ünal’ın iftiralarının aksine Cumhuriyet Rejimi, yaptığı devrimlerle düşünmenin önündeki engelleri kaldırmıştır. Cumhuriyetten önceki tarihimiz boyunca yazılan kitapların, çıkarılan dergilerin, gazetelerin, makalelerin sayısının ne kadar kısıtlı olduğu ve cumhuriyet rejimi ile birlikte bu alandaki istatistiklerin ne kadar yükseldiği, devlet istatistik enstitüsü kayıtlarında mevcuttur. Cumhuriyet, düşünmeyi ve üretimi desteklemiş olup kendisinden önceki tüm dönemlere açık ara fark atmıştır. Müfteri Mahir Ünal’ın Türkiye Cumhuriyeti’ne iftira attığı açık şekilde bellidir.
D- Müfteri Mahir Ünal, bu sözlerle yetinmemiş, bugün konuştuğumuz Türkçe’ye saldırarak, anadili ve resmi dili Türkçe olan 84 milyonu tahrik etmiştir. Kurmuş olduğu cümle ile 84 milyon Türk Vatandaşına, “düşünemeyen ahmaklar.” demiştir. Kurmuş olduğu “Bugün konuştuğumuz Türkçe’nin düşünce üretebilmesi mümkün değildir.” cümlesindeki ifadelerden başka anlam çıkmamaktadır. Ben Türkçe konuşuyorum. Sokaktaki vatandaş, dükkanındaki esnaf, ilkokuldaki öğretmen, üniversitedeki akademisyen, adliyedeki hakim, meclisteki vekil ve tamamımız Türkçe konuşuyoruz. Türkçe üretiyoruz. Mesela hakimlerimiz düşünmeden mi karar veriyorlar? Binlerce akademisyen yılda onbinlerce kitabı/makaleyi düşünmeden mi yazıyorlar?
Cümlenin devamında, Türkçe’nin sadece günlük ihtiyaçları karşılayacak bir dil olduğunu iddia ederek yine Türkçe’yi aşağılamıştır. Türkçe’yi -sanki- Afrika’da yaşayan ve medeniyetle bağları olmayan kapalı küçük kabilelerin dili gibi sadece günlük ihtiyaçları karşılayan bir dil gibi göstermeye çalışmıştır. Oysa Türkçe, dünyanın en eski dili olup, binlerce yıldır gelişimini sürdürmektedir. 1300 yıl önce Orhun Kitabelerinde taşlara kazıdığımız Türkçe’de bile yüzlerce ikileme, deyim, türetme ve sair mevcuttur. Türkçe, bu özellikleri ile daha o dönemde bile diğer dillerde olmayan gelişmiş bir düzeye çıkmıştır. Türkçe kendi özgün alfabesine sahip en eski dillerden biridir. Mahir Ünal’ın Türkçe ile zoru ne ise, anadilimize, bizi biz yapan, bizi millet olarak birleştiren, bütünleştiren Türkçemize saldırıp durmuştur. Büyük Türk Milletini alenen tahrik etmiş, yalan bilgiler ve ithamlar dile getirmiş ve vatandaşı kin ve nefrete sürüklemek istemiştir.
4- Müfteri Mahir Ünal, Marmara Üniversitesi İlahiyat Fakültesi mezunudur. İstanbul Üniversitesi Sosyal Bilimler Üniversitesinde yüksek lisans yapmıştır. İstanbul Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Sosyoloji Anabilim dalında doktora yapmaktadır. Bu bilgilerden hareketle şu soruları sormak ve bu dosyada değerlendirmeye almak gereklidir.
A- Müfteri Mahir Ünal’ın iddia ettiği gibi eğer cumhuriyet bizleri geçmişimizden kopardı ise, devrimlerimiz dinsiz mao devriminden bile aşağı bir kültür devrimi ise, kendisi ilahiyat fakültesinde nasıl okudu? İlahiyat fakültesi mezunu bir kişinin ilahiyat fakültesinin cumhuriyet devrimleri ile birlikte cumhuriyetin ilk yıllarında kurulduğunu bilmemesi mümkün müdür? Tabi ki bilmektedir. Bile bile cumhuriyeti kötülemiştir.
B- Müfteri Mahir Ünal’ın iddia ettiği gibi cumhuriyet, bizim bütün düşünmemizi yok etti ise, Müfteri Mahir Ünal, düşünmenin ön planda olduğu, düşünemeyen insanın kapısından bile giremeyeceği Sosyal Bilimler Enstitüsü gibi bir eğitim biriminde nasıl yüksek lisans yapabilmiştir? Tabi ki bu milletin fertleri de Müfteri Mahir Ünal’ın kendisi de çok iyi düşünebilmektedir. Mahir Ünal’ın düşüne düşüne (tahammüden) cumhuriyete iftira attığı açıktır.
C- Müfteri Mahir Ünal, bugünkü Türkçe ile sadece günlük ihtiyaçlarını karşılayabiliyor ise, Edebiyat Fakültesi gibi bir fakültede nasıl doktora yapabilmektedir? Fransızca mı yoksa Çince mi eğitim görmektedir? Üniversitede eğitim aldığı kişiler bugünkü Türkçe’yi konuşmamakta mıdır? Tabi ki bugünkü Türkçe ile konuşmaktadır. Amacı üzüm yemek değil bağcıyı dövmektir. Art niyetlidir. Karanlık düşüncelidir.
5- SONUÇ VE İSTEM
Şüpheli Mahir Ünal, kurduğu cümleler ile henüz 2 hafta önce yüce meclisimizde kendi elleriyle çıkarmış oldukları “Dezenformasyon Yasası” diye de anılan 7418 sayılı yasaya ve Türk Ceza Kanununun 217/ A maddesine alenen aykırı hareket etmiştir.
Kendisinin okuduğu okullar, mecliste çıkardıkları kanunun metni, benim size yazmış olduğum iş bu şikayet dilekçesindeki akıcı Türkçe, sizin bu dilekçeyi anlıyor olmanız bile Mahir Ünal’ın kurduğu cümlelerdeki ifadelerin yalan, iftira ve asılsız bilgi olduğunun ispatıdır. Şüphelinin kendi yaşamı, kurduğu cümlelerin suç teşkil ettiğini ispatlayan bir yaşam tarzıdır.
Türk Milleti, özdilini konuştuğu için kendisinin aşağılanmaya çalışılmasına ve Türkçe’nin aşağılanmaya çalışılmasına çok üzülmüştür, tahrik olmuştur.
Mahir Ünal, gerçeğe aykırı bilgiler içeren bu ifadeleri ile, kamu barışını bozmak istemiş, alenen yayarak halkı cumhuriyete karşı kışkırtmak istemiştir. Gerçeğe aykırı bu ifadeleri telefonda, arkadaşı ile ikili görüşme esnasında, özel bir görüşmede değil kamu önünde dile getirmiştir. Bu cümleleri kurduğu yer ve an kamuya açık, 40’tan fazla dinleyicinin olduğu bir yer ve andır. Gerçeklik içermeyen bilgileri, yaymak amacıyla dile getirmiştir.
Yukarıda sayılı ifadeler, gerekçeler ve ilgili kanun maddeleri doğrultusunda, Mahir Ünal’ın yargılanması için gerekli soruşturmanın yapılmasını, bir ferdi olmaktan gurur duyduğum Türk Milleti adına, Genel Başkanı olarak yetkili olduğum Cihan Partisi adına ve bir Türk olarak kendi adıma saygılarımla arz ederim. 24.10.2022
Kürşad Emre ÖĞRETMEK
Cihan Partisi Genel Başkanı
Deliller :
İlgili videolardan birinin linki; https://www.youtube.com/watch?v=cX6c03ac-8U
(Şüphelinin inkar etmesi halinde, video CD ortamında dosyaya ayrıca sunulacaktır.)
ZİYARETÇİ YORUMLARI

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu aşağıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.

BİR YORUM YAZ