Müşküle’de Nazım Hikmet’i Anma Etkinliği Büyük Usta İçin Konser ve Şiir Dinletisi Tarihi Yolculuğa Çıkardı
Müşküle Kültür, Çevre ve Düşünce Derneği ve TMMOB Makina Mühendisleri Odası Bursa Şubesi olarak 05 Haziran 2022 Pazar günü İznik Müşküle’de Türk ve dünya şiirinin büyük ustası Nazım Hikmet’i Anma etkinliği gerçekleştirildi.
Etkinlikte, TMMOB Makina Mühendisleri Odası Yönetim Kurulu Sekreteri Elif Öztürk, TMMOB Makina Mühendisleri Odası Bursa Şube Yönetim Kurulu Başkanı Ahmet İhsan Taşkınsel, TMMOB Makina Mühendisleri Odası Bursa Şube Yönetim Kurulu Başkan Vekili Nuray Yılmaz Gültekin konuşma yaptılar.
Açılış konuşmasını yapan Müşküle Kültür, Çevre ve Düşünce Derneği Başkanı Turan Yılmaz, tüm katılımcılara desteklerinden dolayı teşekkür etti. Ardından, Müşküle Kültür, Çevre ve Düşünce Derneği Sekreteri Tarık Demiray konuşma yaptı. Demiray konuşmasında şu ifadeleri kullandı:
“Haziran 1963 yılında sürgünde yitirdiğimiz şair, romancı, düşünür, çevirmen cezaevindeyken bile işçisini köylüsünü aydınlatmaya, örgütlemeye çalışan yurtsever bir devrimci ozan olan Nazım Hikmet Ran’ın onun yetiştirdiği köylümüz Sayın İsmail Başaran’ı, Sayın Fevzi Kavuk’u, birlikte omuz omuza mücadele eden, açtıkları bu yoldan mücadeleyi büyüten daha onlarca yoldaşımız var bu mücadele yitirdiklerimiz var, zindanlarda olanlar var. Bugün buraya katılamayan var, hepsini şahsım ve Müşküle Kültür, Çevre ve Düşünce Derneği ve Müşküle Köyü olarak sevgi ve saygıyla anıyoruz.
TMMOB Makina Mühendisleri Odası Yönetim Kurulu Sekreteri Elif Öztürk, Müşküle Kültür, Çevre ve Düşünce Derneği ve TMMOB Makina Mühendisleri Odası Bursa Şubesi’ne bu etkinliği düzenledikleri için teşekkür ederek, şöyle konuştu:
“Bizler mühendisleriz, bir yol ayrımına gitmiş şöyle mühendisleriz, bizler mesleğimizi bilimsel birikimimizi, halkımızın yararları doğrultusunda kullanan mühendisleriz ve kendi sorunlarımızı halkın sorunlarından ayrı tutmayarak hep birlikte mücadele eden mühendisleriz.
Bütün yaptığımız işlerde de ülkemize, topluma, doğaya, kültüre sahip çıkmaya çalışıyoruz. İşte bu noktada yolumuz Nazım Hikmet ile ve diğer devrimci yazar ve ozanlarla birleşiyor. Onlardan çok şey öğrendik, onlarda kendimizi buluyoruz. Mesleğimizi yaparken yine onları buluyoruz, her zaman yanı başımızdalar, çok şey öğreniyoruz onlardan, şiirlerinden, yazılarından yaşamı öğreniyoruz, insanlığı, insan ilişkilerini öğreniyoruz, bizi gitmediğimiz yerlere götürüyorlar, tanımadığımız insanlarla buluşturuyorlar. O yüzden de bütün çalışmalarımızda hep yanı başımızdalar.
Tabi biliyorsunuz ki; toplumdan yana olmanın bedeli var. Bunun bedeli çeşitli şekillerde ödeniyor. Sürgünlerde bunun bir parçası, Nazım Hikmet’te bundan nasibini almış, diğer devrimci yazar ve ozanlarlarımız da bundan nasibini almışlar. Ama onlar sürgünü Türkçe’deki diğer anlamıyla kullanmayı başarmışlar yani; filizlemişler, filizlenmeye yardım etmişler, etkilemişler. Dolayısıyla, devrimci yazar ve ozanlarların fikirlerini yaşatmak da bizlerin her zaman görevidir. Şunu çok biyük bir inanaçla söylüyoruz ki; gelecekteki güzel günlerde, onlar da hep yanımızda olacaklar.”
Ardından, TMMOB Makina Mühendisleri Odası Bursa Şube Yönetim Kurulu Başkanı Ahmet İhsan Taşkınsel konuşma yaptı. Tüm katılımcıları saygıyla, sevgiyle ve dostlukla selamlayan Taşkınsel, Nazım’ı seven anlayan dostlarla bir arada olmaktan da son derece mutlu olduğunu ifade ederek, konuşmasına şöyle devam etti:
Nazım, Orhan Kemal, Ahmed Arif, Gezi’de kaybettiğimiz fidanlar, ama bildiğimiz gibi anmak yaşatmaktır.
Nazım’ın o anlamayı sağlayan betimlemesiyle, dünyasını değiştirdiği İsmail Başaran, bir köyün dünyaya bakışını değiştirdi. Şimdi Müşküle’de hasretin, özgürlüğün, vatan ve insan sevgisinin, aşkın, büyük şairin manevi huzurundayız. Onun yıllar öncesinde yazıp, bize dokunduğu şiirlerini okuyacağız.” Kiev’i çok sevdiğini ifade eden Taşkınsel, Nazım Hikmet’in şu dizelerini katılımcılarla paylaştı:
“Mavisi İstanbul’uma benzer
Yeşili Bursa’mdan eser
Oturmuş da şiir yazar
Birden sevdalandım Kiyef şehrine”
Ardından, TMMOB Makina Mühendisleri Odası Bursa Şube Yönetim Kurulu Başkan Vekili Nuray Yılmaz Gültekin katılımcıları selamladı. Gültekin’in yaptığı konuşma şöyle:
Nazım’ı seven ve anlayan dostlarla bir arada olmaktan da son derece mutluyuz. Ahmed Arif, Orhan Kemal ve Nazım Hikmet haziranda toprağa düştüler. Haziranda ölmek zor. Anmak yaşatmaktır diyor, saygı ve sevgiyle birkez daha anıyoruz.
Ve tabii ki ağacımıza, meydanımıza, kentimize, parkımıza dokunma sloganı ile başlayıp, bütün ülkede milyonlarca kişiyi meydanlara döken Gezi Direnişi’nin, tarihimiz en heyecan verici o en parlak o en gururlu günlerinin dokuzuncu yılındayız. O görkemli haziran günlerini yaratanları ve elbette polis şiddeti nedeniyle kaybettiğimiz değerli arkadaşlarımızı Ethem’i, Ahmet’i, Ali İsmail’i, Mehmet’i, Abdullah’ı, Medeni’yi, Hasan Ferit’i ve simsiyah gözleri ile Berkin Elvan’ı anıyoruz. Anılarını ve hayallerini mücadelemizde yaşatmaya devam edeceğiz. Yaşadığımız bunca karanlık, bunca baskı, bunca kötülük içinde bile bu ülkenin geleceğine dair umudumuzu koruyabiliyorsak eğer, bunu Gezi Direnişi’ne, Gezi Direnişini var eden gençlerimize borçluyuz.
Bu umut bizlere, iktidarın tüm hukuksuzluğuna karşı Gezi Davasında tutuklanan Mücella Yapıcı’ya, Tayfun Kahraman’a, Can Atalay’a ve diğer tüm dostlarımıza yeniden kavuşma heyecanı vermektedir. Bu umut bizlere, hukuku yok sayan, insanları yok sayan, doğayı yok sayan bu karanlıktan kurtulma gücü vermektedir. Çünkü biliyoruz ki, Karanlık gider Gezi kalır, mücadele kazanır!
Bugün, Dünya Çevre Günü. Ülkemizde çevre tahribatı hat safhaya ulaşmış durumda. Bu tahribat iklim krizinin daha da derinleşmesine, doğal çevre, doğal yaşam, tarımsal üretim, kırsal, kentsel tüm toplumsal yaşamı, kısaca ülkemizin bugünüyle, sosyo ekolojik geleceğini tehdit edici boyutlara ulaşmıştır. Burdur Gölü’nün, Salda Gölü’nün, Marmara Denizi’nin mevcut durumu içler acısıdır. Ege, Marmara, İç Anadolu’daki göllerin tamamı kirlenmiştir. Denizlerimiz korumasız durumdadır. Sanayi, tarım, imar, yapı, ulaşım, enerji, maden, orman, hazine arazileri, koruma alanları, mera ve çayırlar, kıyılar, doğal kaynaklar, yeraltı su kaynakları, denizler, barajlar, göller gibi birçok alanda yanlış politikalar izlenmektedir. Türkiye’nin ormanları, dağları, koruma ve tarımsal üretim alanları sürekli olarak imara, betonlaşmaya açılmakta, verilen yeni maden ruhsatları ile dağ ve ormanlarımız ile su kaynakları ve tarımsal alanlar tahrip edilmektedir. Kaz Dağları, Kuzey Marmara Ormanları, Doğu Karadeniz’in dağ ve ormanları ile ülke genelinde halk direnişleri gerçekleşmektedir. Talana, tahribata direnenlerin yanında olduğumuzu bir kez daha ifade ediyoruz.
Umutsuzluğa karşı umudu, korkuya karşı cesareti, teslimiyete karşı direnişi sürdürmeye devam edeceğiz.Ne demiş Nazım Hikmet, “Eğer hak haksızlıktan yüce, sevgi nefretten üstün, aydınlık karanlıktan güçlüyse çaresi yok usta biz kazanacağız.”
Etkinlik, 10 Ekim Halk Korosu, Nida Ateş, İsidores Challioris’in seslendirdikleri, marşlar ve türküler ile sona erdi.