Memleket Partisi’nden istifa eden Gülsever’den flaş açıklama: İstanbulluların canı pazarlık konusu değil
31 Mart Yerel Seçimleri için ittifak görüşmelerini ve aday belirleme sürecini hızlandıran Memleket Partisi flaş bir istifa ile gündeme gelmişti. Memleket Partisi kurucularından olan ve partide Genel Sekreterlik İletişim Danışmanlığı görevini uzun süre yürütmüş olan Mehmet Bahadır Gülsever sosyal medya hesabından yaptığı paylaşımda partisinden istifa ederek CHP’ye katıldığını açıklamıştı. Paylaşımında CHP’nin altı okuna yer veren ve “Baba ocağı” yazan Mehmet Bahadır Gülsever’in hamlesinin nedeni merak konusu olurken, Gülsever’in Memleket Partisi’nden CHP’ye geçişinin ardında Memleket Partisi’nin İstanbul Büyükşehir Belediye Başkan Adayı çıkarma girişimi olduğu öğrenildi.
HALKIN KADERİYLE BAHİS OYNANMAZ
Memleket Partisi’nin yerel seçim tutumunu da eleştirerek stifa nedenini anlatan Gülsever şu ifadeleri kullandı:
İMAMOĞLU KAZANMAK ZORUNDA
16 milyon İstanbullu’nun kaderinin bu seçime bağlı olduğunu vurgulayan Gülsever, “Bu seçimde hesabı AKP cephesine karşı yapmak zorundayız, ‘kendi cephemizden ne kadar oy böleriz’ diye değil. Bu fırsat bir kez daha kaçarsa hem CHP belediyeciliğinin öyküsü yarım kalacak, hem de 16 milyon insan bir gecede daha geleceksiz kalmış olacak. Bunun hesabını kimse ne halka, ne de kendi vicdanına verebilir. Ben şapkamı önüme koyup vicdanımı sorguladığımda İmamoğlu’na destek vermenin sadece İmamoğlu’na destek vermek olmadığına karar kıldım. Oy hesabı yapanlara sesleniyorum, oy değil, şimdi vicdan muhasebesi yapma zamanıdır” diye konuştu.
NEDEN BABA OCAĞI DEDİ?
“AKP ile aynı tastan su içmem diyen” Gülsever, sözlerini şöyle sürdürdü:
“Ailenizin evinde sorunlar yaşayabilirsiniz, bu sorunlar sonrasında ayrı eve taşınabilirsiniz. Ama taşınacağın yerde ailenize düşmanlık etmezsiniz. Hele hele aile düşmanınızın dairesine taşınmazsınız. Memleket Partisi bugün bu kararıyla halk düşmanı AKP’nin dairesine taşınmıştır. Ben AKP ile aynı mindere oturmam, aynı tastan su içmem. Bunu yapmamak baba ocağına döndüm.”