“Mahvoldum. Dışarıda yatıyoruz. Çadırımız yok”
İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener, Hatay’ın İskenderun ilçesinde partisi tarafından kurulan sahra hastanesini ziyaret etti. Hastalara geçmiş olsun dileklerini ileten Akşener’e, çocuklarını depremde kaybettiğini söyleyen bir depremzede “Mahvoldum. Dışarıda yatıyoruz. Çadırımız yok” diyerek dert yandı.
Deprem bölgesi Hatay’da ziyaretlerini sürdüren İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener, İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu ile birlikte çadırkentteki çocuklarla bir araya geldi. Çocukların yoğun ilgisiyle karşılaşan Akşener, çocukların başını okşayarak öptü.
SAHRA HASTANESİNİ ZİYARET ETTİ
Akşener daha sonra İskenderun ilçesinde partisi tarafından kurulan sahra hastanesini ziyaret etti. İYİ Parti Genel Başkan Başdanışmanı Turhan Çömez’den çalışmalar hakkında bilgi alan Akşener, hastalara da geçmiş olsun ziyaretinde bulunarak yakından ilgilendi.
“BURADA BİR ŞEYİMİZ KALMADI”
Yurt dışına kızının yanına gideceğini söyleyen bir depremzede yaşlı gözlerle, “Burada bir şeyimiz kalmadı. Ne yapabiliriz? Ev yok, bark yok, eşya yok” dedi.
“DIŞARIDA YATIYORUZ, ÇADIRIMIZ YOK”
Çocuklarını depremde kaybettiğini söyleyen başka bir depremzede ise “Mahvoldum. Dışarıda yatıyoruz. Çadırımız yok” diyerek dert yandı.
“ŞU ANDA NE YAPACAĞIMIZI BİLEMİYORUZ”
Bir depremzede ise evinin depremde hasar almamasına rağmen Çevre ve Şehircilik Bakanlığı yetkililerince orta hasarlı olarak rapor verildiğini belirterek şöyle konuştu:
* “Biz evimizi kendimiz yaptırdık. Evimiz iki katlıydı. Alt katta kardeşim, üst katta biz otuyoruz. Önce AFAD’dan geldiler ‘eviniz hasarsız’ dendi. Benim evimde bir tane bardak kırılmadı. İçerdeki kolonlarda hiçbir çatlak yok. Evde de çatlak yok. Fakat bizim evimiz eski. Evimizin merdiveni açık, yağmur görüyor. Orada depremden önce çatlaklar oluşmuştu. Bütün bu depremlerde evimizdeki hiçbir şey yıkıntıya uğramadı.
* Ben o günden bu yana evimizde kalabiliyorum. Önce hasarsız dendi, sonra Çevre ve Şehircilik Bakanlığı’ndan gelip mahalledeki binalara orta hasar verilmiş. Tek tük hasarsız verilmiş. Çevre ve Şehircilik Bakanlığı yetkilileri orta hasarlı binalarda güçlendirmeyle uğraşılmayacağını söyledi. Biz şu anda ne yapacağımızı bilemiyoruz.”
“KİMSE MALINIZA BİR ŞEY YAPAMAZ”
İmamoğlu ise depremzedeye, “Şu anda belki hızlı testlerle size bir kısım cevaplar verilmiştir ama takip edilir, burada bizim de büyükşehir belediyesi var. Diğer birimler de devreye girecek. O kadar endişe duymayın. Biraz sakin olun. Şu an her şey bir anda net raporlara dönüşemiyor olabilir. Bir tartışma var. Orta hasarlı binalar yıkılsın, yıkılmasın diye konuşulan bir tartışma var ama o da netleşmiş değil. O nedenle size biraz sabır telkin ediyorum şu anda. Çok kaygı duymayın, kimse malınıza bir şey yapamaz” sözleriyle cevap verdi.
“‘ÖLMEK İSTEMİYORUM’ DİYE DİYE CAN VERDİ BENİM KARDEŞİM”
Meral Akşener, İstanbul Büyükşehir Belediyesi’nin depremzedeler için İskenderun’a gönderdiği gemiyi ziyaret etti. Akşener ve İmamoğlu’na depremde kardeşini, yengesini ve yeğenini kaybeden kardeşlerin “Kardeşimiz diri diri gömüldü” şeklindeki sözleri yürekleri dağladı.
Kardeşinin göz göre göre öldüğünü söyleyen kardeşlerden biri, isyanını şu sözlerle anlattı:
* “Bir Allah’ın kulu gelip bana ‘al şu suyu iç’ demedi bana. Ben suyunda da değilim, bana canlarımı verselerdi yeterdi bana. Onu bile yapmadılar. Sizden ricam sesimizi duyurun. Benim kardeşim ‘ölmek istemiyoruz’ dedi. Biz bebeğimizin sesini duyduk. Ama biz bir şey yapamadık. 4 kız kardeşiz. Babam rahmetli. Ben gittim kepçecinin ayağını öptüm. Bana dediği şey, ‘Benzini ben koydum’ dedi. Bana benzinin hesabını yaptılar.
* Benim canım orda giderken, diyorum ki, ‘Ses var gelin dinleyin. Ben yalan söylüyorsam, gelin iki dakika dinleyin’ onu bile yapmadılar. Üçüncü günü muhtar geldi. Muhtar bana diyor ki, ‘Su dağıttık’ diyor. Su vermiş bana. Ben o suyu istemiyorum. Bana kardeşimi verselerdi başka bir şey istemiyorum. AKUT’un yaptığı şey bu. Dördüncü güne kadar neredelerdi. Ben ilk defa hala oldum. Başka da hala olmayacağım. Benim bir tane kardeşim vardı, onu da benden aldılar. ‘Ölmek istemiyorum’ diye diye can verdi benim kardeşim.”
“BENİM KARDEŞİM CANLI CANLI GÜMÜLDÜYSE ONLAR DA GÖMÜLECEK”
Kardeşinin hesabının sorulmasını isteyen diğer depremzede kardeş ise şunları söyledi:
* “Ben kardeşimin katillerinden hakkımızı istiyorum. Bebeğimizin hakkını istiyorum. Ölmek istemiyoruz diye bağırdılar. Sesinin sesi olmadık. Adalet istiyoruz. 30 yaşındaydı benim kardeşim. Ben başımızdakine üç canımın hakkını helal etmiyorum. Eğer siz başa gelirseniz hesap soracaksınız. Ben sizden başka bir şey istemiyorum. Eğer adalet varsa kardeşim için işleyecek o adalet. Ben kardeşimin hakkını istiyorum.
* Diri diri öldüler onlar diri diri. Ben eşarp takıyorum, 39 yaşımdayım kardeşimin yasını tutuyorum. Çadırın altında engelli çocuğumla. Kimse gelip bize bakmadı. Eğer adalet varsa bize de işlesin. Ben inanıyorum bu sefer her şey çok güzel olacak. Çatır çatır hepsini gömeceğiz. Benim kardeşim canlı canlı gömüldüyse onlar da gömülecek. Bu bebeğin günahı neydi?”
DEPREMZEDE VATANDAŞ KONTEYNER İSTEDİ
Meral Akşener ve Ekrem İmamoğlu, basına yaptıkları açıklamaların ardından Hatay ve ilçelerinde depremzedelerle bir araya geldi. Akşener ve İmamoğlu, sırasıyla; Antakya’da “İYİ Kent” konteyner kent, İskenderun’da da İYİ Parti Sahra Hastanesi ve çadır kenti ile İBB’nin depremzedelere revirden psikolojik desteğe, barınmadan kreş hizmetine kadar birçok konuda hizmet veren İskenderun Limanı’nda demirli Orhangazi gemisine ziyaretler gerçekleştirdi. İBB Sağlık Dairesi Başkanı Dr. Önder Yüksel Eryiğit’ten hizmetlerle ilgili bilgi alan Akşener ve İmamoğlu, depremzedelerle sohbet edip, sorunlarını dinledi.
Gemi içerisindeki hastanede yatan Bekir Cila, Akşener ve İmamoğlu için yazdığı şiiri okudu. İmamoğlu, “Betonlardan artık psikolojim bozuldu, ben sizden bir konteyner olursa istiyorum” diyen Cila’ya, “Hallederiz, sen endişe etme” yanıtını verdi. Gemideki günlerini resim çizerek geçirdiğini söyleyen bir depremzede vatandaş da Akşener ve İmamoğlu’na, “Gemi çiziyordum. Bilmiyordum, hastaydım ben. İçeride yatıyordum. Hoş geldiniz. İyi ki varsınız. Elimizden tuttunuz. Rabbim elinizden tutsun. Ama bilseydim hazırlayacaktım” diyerek, ziyaretten duyduğu memnuniyeti dile getirdi.
Ressam depremzedeye İmamoğlu’nun yanıtı, “Ne demek, ne demek anacığım. Kurban olurum, yine hazırlarsın. Biz buradayız. Acele etme sen. Birkaç gün sonra da verirsin, bize ulaşır” oldu. Gemide barınan çocuklar için oluşturulan “Yuvamız İskenderun” kreşini de ziyaret eden Akşener ve İmamoğlu’na, minik depremzedeler tarafından kağıttan yapılmış teşekkür çiçeği sunuldu.