KILIÇDAROĞLU YALNIZ DEĞİLDİR. GEÇMİŞİNE SAHİP ÇIKMAK GELECEĞİN GÜVENCESİDİR.

Ülkemizde Tek Adam Saray Sultası ve Yancısının iktidarında tüm kurumlarda dejenerasyon yaşanır oldu.

Bu gün yine Tek Adam iktidarının yaptığı haksızlık ve hukuksuzluklara kötü bir örnek daha yaşanacak.

Geçen dönem Genel Başkanımız olan Sayın Kemal Kılıçdaroğlu’na karşı güdümlü yargı tarafından kendilerini suçlama ve karalama amaçlı bir kumpas kurulmuştur.

Sayın Kemal Kılıçdaroğlu CHP’nin 7. Genel Başkanı olarak 13yıl sürecinde görev yapmıştır.

Dürüstlüğü, mütevazılığı, soymayan, soydurmayan halktan biri olarak yaşayan ve devlet adamı olmanın sorumluluğu ile örnek olmuş bir insandır.

Ülkedeki 23 yıllık dinci, istismarcı ve İslamo-Faşist yönetimle birlikte vatan haini Terörist FETO’ nun yandaşlığında yapılan şaibeli seçimlerden dolayı başarısız kaldığı düşünülmüştür.

Kemal Kılıçdaroğlu çok zor ve önemli görevler yapmış ve ülkede barışa katkı olsun ve Tek Adam diktasına son vermek için altılı masayı kurarak çok önemli bir şeyi başarmıştır.

Ancak sonunda gerçek yüzü ortaya çıkan ve benim daha önce “Truva atı” olarak nitelediğim Meral Akşener’in istismar hatta ihaneti sonucu son seçim kaybettirilmiştir.

Ülkedeki 23 yıllık soygun düzeninde güçlenen ve etkili olan dinci, şeriat özlemcisi tarikat ve cemaatlerin etkisi, emperyalizmin dayatmalarıyla Atatürk Devrimlerin yok edilmesi karşısında CHP’den beklenen başarılı sonuç gelmeyince değişim şart olmuştur.

Ülke tarihinde çok nadir görülen bir olaydır partilerde Genel Başkanların kurultaylarda görevden ayrılmaları.

Laik Cumhuriyeti kuran CHP, bu değişimi örnek olacak bir konumda başarmış ve yeni Genel Başkan Özgür Özel olmuştur.

Her ne kadar yeni Genel Başkanın Tek Adamın ülkede yaratığı tahribat ortadan kalksın diye “normalleşme ve yumuşama” tavrı kabul görmese de bu durum bölünüp parçalanmaya sebep olmayacaktır.

Tüm karıştırmalara ve tahriklere karşın Dünya liderimiz Atatürk’ün kurduğu ve demokrasinin teminatı olan CHP parti içi kavgalara ve bölünmelere fırsat vermeyecektir.

Çünkü CHPsadece cumhuriyeti kuran bir parti değildir.

CHP, her şeyden önce halkların umudu, yoksulların güvencesi, gençlerin ve çocukların geleceğinin teminatı ve kadınların saygınlığının ve her koşulda ve konumda eşit olmalarının garantisidir.

CHP toplumları aydınlatan laik Cumhuriyetin güvencesi olan bir okuldur.

Bunun için kimse şüphe etmesin bizler geçmişimize de saygı duyar sahip çıkarız geleceğimize de…

Bunun için uzatmaya gerek yok.

Bu gün yargıya kara bir leke ve utanç olmaması için Sayın Kemal Kılıçdaroğlu için açılan bu anlamsız suçlamayı yargı yok hükmünde saymalıdır.

Tüm namuslu, duyarlı, vicdanlı ve ahlaklı insanlar ile sol/sosyal demokrat olan herkes saat 14.00’ te Ankara Adliyesinde Kemal Kılıçdaroğluna destek vermek için yanında olacaklardır.

Bu durum sadece Kılıçdaroğlunu desteklemekle sınırlı değildir:

Her gün halklarımıza karşı daha fazla dayatılan tüm haksızlıklara, istismarlara, yeraltı ve üstü soygunlara,

bölücülüğe, kurumlardaki çürümeye, sağlıktaki, eğitimdeki ve yargıdaki bozulmaya tavır koymak olacaktır.

Aç kalan emeklinin, sürünen asgari ücretlinin hesabını sormak, onurumuz olan ve asla kabul edilmeyecek bir uygulamadan dolayı genç teğmenlere sahip çıkmak için hep birlikte olmak içindir.

Ülkede ne varsa satıp savan ve özelleştirme diyerek halkları sağlığından eden, çaresiz bırakan bir uygulama olan özel hastanelerde soygun düzeninin neticesinde öldürülen, katledilen yavrularımızın hesabını sormak içindir.

Aklını oynatmış olmalı ki anayasanın değiştirilmez maddesi olan laiklik ilkesini reddeden bir milli eğitim bakanına (!) haddini bildirmek ve istifasını istemekiçin herkes orada olmalıdır.

Tek Adam iktidarı ve Cumhur ittifakı paydaşlarının ülkeyi iflasa sürükleyip artık halklarda karşılıkları kalmayınca milli iradeyi yok sayıp seçilenlerin yerine haksız hukuksuz “KAYYIM” atmalarını reddetmek için Kemal Kılıçdaroğlu’nun yanında olunmalıdır.

Yine ülkede adaletin teminatı olması gereken Adalet Bakanının yerini korumak ve Tek Adam’ın gözüne girmek için hakkı hukuku yok eden açıklamalara karşı istifa etmesini anlatmak için orada olunmalı ve dersi verilmelidir.

Boşuna uğraşmasınlar kimse sol/sosyal demokratları korkutamaz.

Hiç kimse ve hiçbir güç, laik sosyal bir hukuk devleti olan Türkiye Cumhuriyetini yok ederek şeriat özlemcisi ve Taliban benzeri yöntemleri halklarımıza dayatamaz.

İtibarsızlaştırmaya çalışılan Kemal Kılıçdaroğlu’da, Özgür Özelde, Ekrem İmamoğlu’da, Mansur Yavaş’ta seçilmiş tüm Başkan ve Yöneticilerimiz de mazlum mağdur ama onurlu halklarımız bizim baş tacımızdır.

Sevgiyle saygıyla, eşit yurttaşlar olarak barış ve kardeşlik duyguları ile insanca, onurluca, özgürce, haksızlıklara ve hukuksuzluklara izin vermeden yaşayalım ve yaşatalım.

GÜLER BUĞDAY