KARAYOLLARI GENEL MÜDÜRLÜĞÜNÜ MÜ ELEŞTİRECEĞİM!

KARAYOLLARI GENEL MÜDÜRLÜĞÜNÜ MÜ ELEŞTİRECEĞİM

‘Efendim, Diyanet-Sen’i niçin eleştiriyorsun? Serzenişinde bulunan kardeşim, ‘Diyanet -Sen’i değil de, Kara Yolları Genel Müdürlüğü’nü mü eleştireceğim, tabii ki Diyanet-Sen’i eleştireceğim. Çünkü masaya oturan ve başarısız bir şekilde kalkan kendileridir.’

POLEMİĞE GİREREK BAŞARISIZLIĞI KAPATMAK İSTEMEKTEDİR

Diyanet-Sen genel başkanı çok zeki ve uyanık olsa gerek ki, Mil-Diyanet Sen ile polemiğe girerek toplu sözleşme masasındaki rezaleti ve başarısızlığı örtbas etmek istiyor ama buna müsaade etmeyeceğiz. Çünkü Diyanet-Sen’de istifa furyası artık başlamış ve çöküş sürecine girmiştir. Personelimiz akın akın Mil-Diyanet Sen’e üye olmaktadır ve bugün sayısı 8 Bin olan üyemizin çoğu Diyanet-Sen’den istifa ederek ailemize dahil olmuşlardır.

Gelelim Sayın Ali Yıldız’ın paylaşımındaki iddialara;

‘Dikili ağacımın olmadığını, racon kestiğimi, muhatap alınmak istediğimi’ ifade etmiş. Elhamdulillah, çook dikili ağacımız var. Racon kesmiyoruz, adam gibi sendikacılık yapıyoruz. Size de sendikacılığın nasıl yapıldığını öğretiyoruz. Çünkü öncü olan bizim hep arkamızdan geliyorsunuz.

‘İlkeli duruşu olan sendikalara saygımız sonsuzdur’ demişsin. Diğer sendikalara selam çakarak sevgi ve saygılarını ileterek Mil-Diyanet Sen’i yalnız, sahipsiz ve tek başına bir sendika algısı oluşturmaya çalışmışsın. Bu zekice bir davranış ancak bu taktik sizi kurtarmaz. Çünkü bu, tek rakip olarak Mil-Diyanet Sen’i gördüğünüz anlamına gelmektedir.

‘Kurumsal toplantılarda idareye kendi kendilerini şikayet eden’ demişsin lakin örnek verememişsin. Doğrusu bununla neyi kasdettiğini anlamış değilim. Keşke örnek verseydin.

‘Kuruma mektup yazmaktan başka bir işe yaramayan’ ifadesini kullanmışsın. Evet, biz yaptığımız icraatları belgeliyoruz. Sizin yaptığınız gibi, girişimleriniz olmadığı halde her gelişme için ‘Girişimlerimiz Sonucu Çözdük’ ifadesini kullanmak yerine Devletin dili yazıdır kaidesince her kurumla yazışıyoruz.

Sırf Mil-Diyanet Sen’in adını yazmamak için sürekli ‘Sendikamsı Yapı’ ifadesini kullanıyorsunuz. Diyanet’in 3’üncü büyük sendikası olduk. Sendikamın adını telaffuz etsen ne olur etmesen ne olur. Sn. Ali Yıldız! Güneş balçıkla sıvanmaz. İl ve ilçe müftülüklerinde kurduğunuz derin yapıları, tuttuğunuz köşe başlarını ve rant imparatorluğunuzu yıkmaya geliyoruz.

‘107 Toplu sözleşme Kazanımı ve yüzlerce KİK kazanımından bahsetmişsin. Sn. Ali Yıldız, tüm toplu sözleşme görüşmeleriniz fiyasko ile başarısızlıkla sonuçlanmıştır. Laf salatası yaparak cicili bicili görseller hazırlayıp sosyal medyada paylaşarak bu gerçeğin üstünü kapatamazsın. Madem onlarca kazanıma imza atmışsınız, öyleyse neden paylaşımınızı yorumlara kapattınız. KİK toplantılarında KEK yeyip dağılmışsınız. Hangi KİK’ten bahsediyorsun. Promosyon rezilliği başta olmak üzere tüm olumsuzlukların sahibi Diyanet Sen’dir.

KİRLİ ÇORAP MI DEDİN?

‘Aziz teşkilatın mensupları size yetki değil kirli çorabını dahi teslim etmez’ demişsin. Açıkçası paylaşımındaki en ağır ifade bu. Biz aziz teşkilatımızın her kademesinde çalışan personelimizin vereceği yetkiye, temiz ve kirli çorabına razıyız . Biz personelimizi seviyoruz, ötekileştirmiyoruz, hepsi bizim canımız ciğerimiz. Elazığ şivesi ile “Ali başkan! sen kurban olasın o teşkilat mensubunun kirli çorabına”  

BİZ NEREDEN GELDİĞİMİZİ BİLİYORUZ

Sayın Yıldız! Sizler Diyanet İşleri Başkanlığı merkezini navigasyonla ararken, ben o merkezde çalışıyordum. Mensubu olmakla gurur duyduğum Diyanet’imizde 7 yıl Hac ve Umre Hizmetlerinde, 4 yıl Dış ilişkiler Genel Müdürlüğünde şerefim ve haysiyetimle görev yaptım ve devam ediyorum. Başkanlık çalışanları beni de sizi de çok iyi tanır.

Senin önceki Genel Başkanın da senin gibi çok gurur ve kibir abidesiydi. Bizimle asla muhatap olmazdı. O da hiçbir zaman Mil-Diyanet Sen’in adını ağzına almadı. Dış İlişkilerde çalıştığım odama gelmiş ve bana ‘Celaleddin! Ümmeti bölme, Diyanet-Sen’e geri dön’ demişti. Ümmeti bölme diyen adam birkaç hafta sonra Diyanet’ten 170 promille ihraç edildi. Bunu da ‘bilin’ istedim.

SON SÖZ:

Sayın Yıldız; Mil-Diyanet Sen sizin düşmanınız değil. Sizler de bizim düşmanımız değilsiniz. Gelin hep beraber Diyanet camiasına hizmet edelim. Biz size iftira atmıyoruz, Yaptığımız olumlu eleştirileri lütfen dikkate alın.