Demokrat Zafer

Kapalı Çarşı Önünde Boşaltılan Binalarda Şimdi de “Hırsızlık” Şoku!

AK Partli Bursa Büyükşehir Belediyesi’nin, Çevre ve Şehircilik Bakanlığı tarafından da desteklenen projesinde, Kızılay, İşkur, Merkez Bankası binaları ile Pirinç Han’ın arkasındaki Bursalı Esiri Mehmet Efendi olarak bilinen 40. Osmanlı Şeyhülislamı’na ait türbenin etrafını saran 15 dükkân ile yıkılan Kızılay binasının arkasındaki bir binanın yıkımı tamamlanmıştı. Proje kapsamında toplam 5 bin 969 metrekare kamulaştırılacak alandan 1016 metrekarelik alanın kamulaştırması tamamlanmıştı. Proje alanı üzerindeki 500’e yakın hak sahibinden 101’i ile anlaşma sağlanırken, kalan 400’e yakın hak sahibi ile de görüşmeler devam ediyordu. Toplam 21 bin metrekarelik yıkım gerektiren alanın 5 bin 100 metrekaresinde yıkım işlemlerini tamamlayan Büyükşehir Belediyesi, kalan yaklaşık 16 bin metrekarelik alanda sürecin hızlanması için ‘acele kamulaştırma’ sürecine başvurmuştu. Tarihî Çarşı ve Hanlar Bölgesi  projesi için Acele Kamulaştırma Kararı Cumhurbaşkanı Erdoğan tarafından imzalandı ve mahkeme sürecine rağmen binalar boşalttırıldı. Boşaltılan binalara hırsızların dadandığı ortaya çıktı. Boşaltılan binalara belediye görevlilerinin girmemesine rağmen para edecek kıymetli madenlerin sökülerek talan edildiği sabah ışıklarıyla farkına varıldı. Binaların elektrik, su, doğalgaz sayaçları çalınırken binaların su bastığı gün ağarırken meydana çıktı. Kapılar kırılarak içeri giren hırsızlar madeni ne kadar eşya varsa söküp götürdüğü, talan yaşanan binalarda belediyenin önlem alıp almayacağı ise bilinmiyor.

Ne Olmuştu;

Bursa’nın tarihi çarşı ve hanlar bölgesinde, Cumhurbaşkanlığı’nın acele kamulaştırma kararı gerekçe gösterilerek başlatılmak istenen yıkıma konut sahipleri direniyor. Polis, olayı izleyen gazetecilere müdahalede bulunarak görüntü almalarını engellemeye çalıştı.

Bursa Büyükşehir Belediyesi’nin, Çarşıbaşı Kentsel Tasarım Projesi kapsamında Cumhurbaşkanlığı’nın aldığı acele kamulaştırma kararını gerekçe göstererek bölgede başlattığı yıkıma, konut sahipleri bugün de tepki gösterdi.

Bursa Büyükşehir Belediyesi’nin aldığı yıkım kararına karşı, bölgedeki dükkan ve konut sahipleri Danıştay’a dava açmıştı. Dükkan ve konut sahipleri, proje kapsamındaki binaların açılan dava sonuçlanmadan Cumhurbaşkanlığı’nın acil kamulaştırma kararı gerekçe gösterilerek yıkılmak istenmesine bugün de direndi.

BİNA SAHİPLERİ POLİSE DİRENDİ

Yıkım için bölgedeki bir binaya gelen ekipleri, bina sakinleri içeri almadı. Olay sırasında polise direnen Şebnem Güven, kısa süreliğine polis aracına bindirilirken apartman kapısı ise olay yerine getirilen çilingir tarafından açıldı.

POLİSTEN GAZETECİLERE MÜDAHALE

Polis, bina sahipleri ile yaşanan arbede sırasında, olayı görüntüleyen ANKA Haber Ajansı muhabiri ve diğer gazetecilere müdahalede bulunarak görüntü almalarını engellemeye çalıştı.

“BİNALARI DEĞERİNİN ALTINDA ALMAYA ÇALIŞIYORLAR”

Olay sonrası konuşan Şebnem Güven, yaşananlara şöyle tepki gösterdi:

“Burası Hanlar Bölgesi olarak geçiyor. Burayı, bizim 12 binayı, bu yol üzerindeki 12 binayı istimlak etmeye çalışıyorlar. Ne yapacaklarına dair bir yarışma yaptılar, fakat ortada hiçbir proje yok. Proje olmadığı halde buraları yıkmak, bir mantığı yok. Bilirkişi bize rapor verdi, bunun kamu yararına olmadığına dair bizim lehimize karar çıktı. Bu karar çıktıktan sonra acele kamulaştırmaya başvurdular. Acele kamulaştırmanın hiçbir şeyine uymuyor kesinlikle. Yani acele kamulaştırmanın bazı kuralları var. İşte termik santral yapılacağı zaman ya da işte ev yıkılmak üzereyken birisinin hayatına zarar verecekse ki öyle bir şey yok. Dolayısıyla bir kere şey değil, punduna uyduruyorlar. Yasal değil diyeceğim, yasal diyecekler. O yüzden punduna uyduruyorlar. Daha sonrasında da tabii zorla, işte bugün gördüğünüz gibi arbede çıkararak; ben şey yapmak istemedim, kapıyı açmak istemedim. Zor kullandılar, size de basına da zor kullandılar. Böyle pislik yaparak, korkutarak, evden çıkarmaya çalışıyorlar; bu bir.

İkincisi; tamam, birisi gelip benimle anlaşsaydı belki evimin değerini verseydi, belki o da yani hani yine de emin değilim ama en azından diyecektim ki benimle birisi anlaşmaya geldi. Evet ya, bunların da yapacağı güzel bir projeleri varmış, tamam ben de buna gönül rızasıyla katlanıyorum. Burada benim iki tane dükkanımı alıyor, 4+1 evimi alıyor, ondan sonra bir çatı katımı alıyor, gerçi çatı katı ortak kullanım, aşağıda iki tane bodrum katımı alıyor ve bana verdiği para eski parayla 2,5 trilyon. Ve ben bugün ev baktım şöyle bir, bir eve daha öncesinde bakmıştım 1 milyon700’dü, şimdi baktım 3 milyon 200’e çıkmış. Dolayısıyla ben ev bile alamıyorum. Ticarethane hiç alamıyorum, bir dükkan alamıyorum. Peki benim ailem kira geliriyle geçiniyordu. Emekli bürokrat benim babam, kira geliriyle geçiniyordu. Şimdi bu adam ne yapsın? Ne ile geçinsin? Ne yesin ne içsin? Ev alsın, duvarları mı yesin?”

“TANIDIKLARA KIYAK GEÇİLİYOR”

Bölgedeki iş merkezlerinden önce kendi konutlarının yıkılmak istenmesine tepki gösteren Güven, “Kaldı ki şurada Boyner binası var. Boyner binası Pirinçhan’ın önünü kapatıyor, ilk başta oradan başlaması lazım. Benim evim Hanlar Bölgesi’nin önünü kapatmıyor. Boyner binası yıkılmadığı takdirde ben hâlâ daha ve hâlâ daha mücadeleme devam edeceğim. Çünkü Boyner binası Torunlar’a ait bir bina. Ve orayı yıkmayı tercih etmiyorlar açıkçası. Bir de şurada Kapan Han var. Kapan Han’ın önünü kapatan bir bina var. Orası da isim vermeyeyim bir gazeteciye ait. Yani daha doğrusu hatırı sayılır birisine ait. Daha önceki projede orası vardı. Sonradan projeden çıkardılar” dedi.

(ANKA)

ZİYARETÇİ YORUMLARI

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu aşağıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.

BİR YORUM YAZ