KADINA YAPILAN BARBARCA ŞİDDETİ VE ÖLÜMLERİ KINAYANLARA UYGULANAN ŞİDDET FAŞİZM DEĞİLDE NEDİR?
Geçmiş dönem CHP Parti Meclis Üyesi Güler Buğday; kadına yapılan linçi kaleme aldı. Buğday;
Dün TV’ler, vicdanlı ve tarafsız basın organları ile sosyal medya kadınlara uygulanan barbarlıkları, şiddeti hatta vahşeti kınadı.
Bende bu konuda; “KADIN YAŞAM ÖZGÜRLÜK… “JİN JİYAN AZADİ” başlığı ile bir yazı paylaştım, yazımda:
“Bu gün kadına şiddetin tüm dünyada kınandığı bir gün olabilir. Ancak başta katil Taliban, şeriatı ve dinci yaşam tarzını katliama çeviren mollaların İran’ı ve İslam’ı kadının cehennemine çeviren tüm ülkelerdeki kadına şiddete “DUR” diyoruz.” diye yazmıştım.
Hatta 20 yılda tükenen ve tüketen Tek Adam Saray Rejiminin de bu güne kadar uyguladığı yanlışlarından bir nebze ders almış olmalarını istedim.
Nüfusun yarısı olan ve bugüne dek kendilerini iktidara taşımada en çok payı olan kadınlara karşı daha fazla haksızlık, hukuksuzluk, hadsizlik ve baskılara son verirler diye ummak istemiştim.
Ancak olmuyor.
Ağızlarından yalan, aldatma ve süslü sözler çıksada bu zihniyet kadını yok saymakta ve kendilerine biat etmeyenleri de yok etmekte kararlı görünüyorlar.
Çünkü dün yurdun her yerinde kadına şiddeti kınamak amaçlı toplanan kadınlara uyguladıkları yöntem FAŞİZMDİ:
Özellikle İstanbul Beyoğlu’nda bu amaçla toplanan kadınlara uygulanan, şiddet ve sonrası ters kelepçeyle ve kol bacak kırarak engel olmaya çalışmanın adı FAŞİZM değil de nedir?
Her gün ülkenin her yerinde kadınların en yakınlarınca katledildiği, katillerin uydurma gerekçelerle cezasız kaldığı bir düzende “kadın yaşam ve özgürlükten” söz edilebilir mi?
Aslında Tek Adam ve yancısının çoğunluğa dayalı yönetimlerindeki tüm dayatma ve uygulamaları FAŞİZMDİR:
Faşizm, yetmiş yıl kadar önce İtalya ve Almanya gibi ülkelerde geçici olarak iktidara gelmiş kısa bir diktatörlük dönemi olarak düşünülebilir.
Bizde ise uzun süredir adım adım her konuda ve uygulamada yaşama geçirilen ve halklara haksız hukuksuz uygulanan bir baskı ve şiddetin ete kemiğe bürünmüş şeklidir.
Faşizmi, yetersiz ve güvensiz insan doğasının karanlık boyutu olarak ortaya çıkan bir tavır olarak görüyoruz.
Bu nitelikli insanlar ülkede seçimle gelseler de; gücü, erki ve uzun süreli yönetimlerine birde ucube bir sistem olan Tek Adam keyfi yönetimini elde edince faşizm vazgeçilmezleri oluyor.
Faşizm, bu koşullarda sadece bazı kişilerle mi sınırlıdır?
Yoksa sustuğumuz için, dayatmalara sesiz kaldığımız için ve çocuklara, kadınlara ve yaşlılara yapılan her türlü fiziki veya psikolojik şiddeti kanıksadığımız için bizlerde faşizme onay vermiş sayılmaz mıyız?
“Bireyin kendisiyle, karşı cinsle, tabiatla, toplumla, devletle ve Tanrı’yla kurduğu ilişkilerin hangileri faşistçedir, hangileri değildir?
Herkesin faşist olmadığını ispat etmek için büyük çaba harcadığı ama faşist tavırlar göstermeye devam ettiği faşizm, gerçekten nedir?”
Tek Adam diktatoryasında:
Tüm kurumlarda ve kendilerine biat etmeyen insanlara karşı yapılan uygulamalara baktığımızda bu gerçekleri yok sayabilir miyiz.
Faşizm kavramı kadar insana ürküntü veren bir başka konsept var mıdır bilmiyorum.
Bu kelimenin insanı sarstığı, “kötülük” dediğimiz olgunun içeriğini oluşturan birçok şeyin bu kavramla özdeşleştirildiği bir realitedir.
Carl Gustav Jung otobiyografisinde, faşizmden “kötülüğün dünyadaki çıplak kanıtı “olarak bahsetmektedir
Baskı, otoriteryanizm, diktatörlük, şiddet, soykırım gibi şer ve şeytanî anlamı olan kavramlar, sürekli faşizmle iç içe kullanılmaktadır.”
Yoktan var edilen, yoksul halkın büyük ve yeri doldurulamaz liderimiz Mustafa Kemal Atatürk’ün önderliğinde kurduğu dünyaya örnek olan ve saygı duyulan laik, sosyal bir hukuk devleti olan Türkiye Cumhuriyetinin nasıl dejenere hatta yok edildiğinin başka bir sebebi olabilir mi?
SONUÇ:
Kadın kimliklerine sahip çıkan, anne olmayı eş ve eşit olmayı başarmış ama en çokta özgür birey olan ve her türlü otoriteye tavır koyan yiğit kadınlarımızın yanındayız.
Kadın kimliğinin ve kendilerine uygulanan şiddeti protesto için sokaklarda dövülüp işkence gören ama direnen, gözaltına alınan ve içeri atılan kadınlarımızı kutluyoruz.
“KADIN YAŞAM ÖZGÜRLÜK… “JİN JİYAN AZADİ” diyor ve Faşizme geçit vermeyeceğimizi ilan ediyoruz.
Sevgiyle, saygıyla, eşit yurttaşlar olarak barış ve kardeşlik duyguları ile özgür bir yaşam ve hakça paylaşılan bir düzende yaşayalım ve yaşatalım.
ZİYARETÇİ YORUMLARI
BİR YORUM YAZ