KADIN VE GENÇLİK KOLLARI SEÇİLİRKEN MÜDAHİL OLANLAR GÖREVDEN ALINDIKLARINDA NEDEN SESİZLER?

“Ben hiçbir zaman sol/sosyal demokrat anlayışta ve partilerde bu güne dek uygulandığı konumları ile kadın kolları ve gençlik kollarını onaylamadım.

Çünkü iyi niyetle kurulmuş olsalar da uygulamada ve işleyişte her zaman bir yan kol, kaba tabirle “yedek parça” konumunda kaldılar.

Kendilerini destekleyen veya seçtiren kişilere bağlı bir yapıyla hareket ettiler veya etmeye mecbur kaldılar.

Oysa Sol ve Sosyal demokrat partiler, ülkelerine ve halklara; ideolojisi ve uygulamaları ile güven veren, ileri taşıyan, umut olan partiler olmalılar.

Bunu da karar mekanizmalarında kadınlar güçlü temsil edilmeden, hele hele gençler ağırlıklı olmadan ufuk açmadan bu günkü konumları ile asla yapamazlar.

Ayrı bir örgütlemeleri var gibi görünseler de asla bağımsız ve özgür olamazlar ve olamadılar!!!

Özellikle kadın kolları kendilerini desteklemiş, hatta seçtirmiş il veya ilçe başkanına veya onay veren milletvekillerine ne yazık ki bağlı hareket etmekten kurtulamıyorlar.

Aynı durum genel merkezde de uygulanmaktadır.

Bu nedenle hiçbir zaman verdikleri emekle ve özveriyle hareket eden kadınlarımız ve gençlerimiz partimizde ve siyasette etkin olamıyorlar.

Oysa kadınlarımız ve gençlerimiz kongrelerde ve kurultaylarda güçlü oranlarda karar mekanizmalarında yani yönetimlerde yer alıp temsil edilseler böyle absürt ve yakışıksız olaylarla ve haksızlıklarla muhatap olmazlar.

Neyse çok geniş bir şekilde anlatmamız gereken bu konuyu şu an dile getirsem de kimsenin umurunda olmayacağını biliyorum!!!!

Bu nedenler uzatmadan açıkça ve ısrarla soruyorum:

Hangi hakla ve hangi haklı gerekçelerle Bursa’da seçimle gelmiş Gençlik Kolu ve 17 İlçe Başkanı görevden alındı?

Bu kadar genci bir torbaya doldurup meclisteki torba yasalar gibi suçlu ilan etmek sol/sosyal demokrat bir anlayışın yöntemi olabilir mi?

Süresi geçtiği ve birçok ilde oldukça sıkıntılı bir konumda oldukları halde kongreleri yapmayan ve kurultaya gidip güven tazelemeyen yönetimler kendilerini çok mu başarılı sanıyorlar?

Sol/sosyal demokratlarda özellikle halkın temsilcisi olacak ve TBMM’de görev yapacak milletvekillerini tüm üyelerle ön seçimle belirlemesi gerekirken ısrarla bu yöntem uygulanmıyor.

Adeta Tek Adam veya isimlerini bile ezberleyemediğimiz MYK’nın kararı ile isimleri keyiflerince listelemek işte böyle haksızlıklarda susmalara sebep oluyor!!!!

Aynı konumda olan kadın kolları da ne yazık ki, “itiraz etmeyelim, aman bize de dokunmasınlar” diye sus pus olmuş oturuyorlar!!!

İşte bunun için ülkeyi batırmış, halkları açlığa mahkûm etmiş, tüm varlıklarımızı soymuş, yağmalatmış, itibarımızı beş paralık edip umutları tüketmiş bir iktidarın karşısında hala oylarımız yerinde sayıyor.

Bu zor günlerde ve zamanlarda moralleri bozmak istemiyorum ama artık yeter.

Gerçekten yeter artık akılları başlarına alsınlar.

Çünkü bu sefer kaybedilirse ülke elden gidecek…

Bu nedenle kimlerin vekil olacağı, kimlerin il ilçe başkanı olacağı benim umurumda değil…

Popülist, “BEN” merkezli yapılan çalışmalardan ve örgütü yok sayan sol/sosyal demokrat kimliği örseleyen ilişkilerden ve sola kapalı girişimlerden kurtulmak lazım.

Ülkede en geniş demokrasi platformunda buluşmak ve Tek Adam şahsın devletinin uyguladığı hatta dayattığı baskı, şiddet, haksızlık ve hukuksuzluklardan kurtulmak için konuşup anlaşmak lazım.

Enerjimizi halkların yararına, ülkemizin laik ve sosyal hukuk devletini yeniden inşa edecek ve sorunları çözecek, ülkede barışı inşa edecek birlikteliklere katkı sağlamak lazım

Yıllardır yazıp çiziyorum

SON SÖZ:

Bursa’da 17 ilçemizdeki gençlik kollarının ve Bursa Gençlik Kolu Başkanını bana göre uydurma ve zorlama gerekçelerle görevden alınmasını şiddetle kınıyorum.

Bu haksızlığa sesiz kalan ve susan her kim varsa da onları daha çok ayıplıyor ve kınıyorum.

Görevden alınanlarında bu kadar sessizliğinden dolayı da partim ve sol/sosyal demokrat ideolojim adına ciddi kaygı duyuyorum.

Anadolu deyimi ile:

“VAH BAŞIMA.. VAH BAŞIMA…”

Bu arada Munzur Üniversitesindeki sıkıntı yaşayan gençlerimize, evlatlarımıza bir yazımla sahip çıkan adeta yardımda yarışırcasına katkı yapan herkese minnettarım.

Ülkemin birçok yerinden bana mesajla ulaşıp “size güveniyoruz ve yazınızdan çok etkilendik” diyerek yardım gönderen güzel yürekli insanlara buradan da bir kez daha teşekkür etmiş olayım.

İyi, vicdanlı, ahlaklı, paylaşmayı bilen duyarlı ve dürüst insanlar sağ olun var olun…

Sevgiyle, saygıyla, eşit yurttaşlar olarak barış ve kardeşlik duyguları ile özgür bir yaşam ve hakça paylaşılan bir düzende yaşayalım ve yaşatalım.”