İYİ YILDIRIM MECLİS; İktidar vaatleri!
Yıldırım Belediye Meclisi’nde dikkat çeken İYİ çıkış! İYİ Parti Yıldırım Belediye Meclis Sözcüsü Mehmet Yılmaz; ”
Her zamanki gibi gündem, baş döndürücü hızla değişmeye devam ediyor. Bu baş döndürücü hızla üretilen yapay gündem, Türkiye’nin acil çözüm bekleyen konularını sürekli gölgeliyor. Sorunlar kartopu gibi gün be gün büyüyor. İçinde çıkılması her geçen gün daha da imkansız hale geliyor.
Gün geçmiyor ki dar gelirlilerin hayatını idame etmeleri biraz daha zorlaşmasın. Gün geçmiyor ki yoksulun çaresizliği biraz daha artmasın. Gün geçmiyor ki problemleri çözmekle yükümlü olanlar kayıkçı kavgasından vaz geçmesinler. Birlik beraberlik nidalarıyla çıktıkları kürsülerde gün geçmiyor ki kendileri gibi düşünmeyenlere her türlü hakareti etmesinler.
16 yaş altı 6 milyon 500 bin çocuk şiddetli yoksulluk sınırının altında yaşıyor. TÜİK verilerine göre; Türkiye, 30 Avrupa ülkesi arasında en yüksek çocuk yoksulluğu oranına sahip iki ülkeden biri. Bir araştırmaya göre 2021 yılında Türkiye Aile Hekimliği dergisinde yayımlanan çalışmaya göre araştırmaya katılan çocukların dörtte birinin çok düşük kilolu olduğu, çocukların yaklaşık dörtte üçünün kansızlıkla mücadele ettiği yönünde olduğu belirtiliyor. Araştırmada, “Yoksulluk içinde büyüyen çocuklar, sağlıklı bir yaşam için gereken asgari fiziki şartları sağlayamayan barınma koşulları altında hayatlarını sürdürmek zorunda kaldıkları ve gerekli beslenme şartlarına sahip olamadıkları için yoksul olmayan çocuklara göre daha fazla sağlık sorunu yaşamaktadır. Çocukların sağlıklı beslenmesinden, eğitim hakkına barınmadan temiz bir çevrede yaşamaları çocuk hakları sözleşmesinde de yar almaktadır” deniyor.
İktidar 20 yılın sonunda sanki yoksulluk vaatleriyle iş başına gelen kendisi değilmiş gibi, muhalefetmiş gibi seçimden sonrası için vaatlerle meşgul. Yolsuzluğu, yoksulluğu ve yasakları bitirme vaatleriyle gelenler bu gün geldiğimiz noktada 3 Y’yi daha derinleştirmiş, daha da içinde çıkılmaz hale getirmiş, yolsuzluğu, yoksulluğu ve yasakları yöneterek varlığını sürdürme çabası içerisine girmiştir. Bu gidişat da ülkemiz için iç açıcı değildir.
Sayın başkan, değerli katılımcılar,
Yaşlılık insan hayatındaki diğer bütün evreler gibi kaçınılmaz ve geçerli bir durumdur. Yaşlılık, kalıtım, biyolojik özellikler, yaşam biçimi, çevre koşulları, sosyal, ekonomik ve kültürel özelliklere bağlı olarak er ya da geç ortaya çıkmaktadır. Bununla birlikte çalışma gücünün azalması, emeklilik sonrası gelirde azalma ve sosyal etkileşimden kopmanın insanı yalnızlığa ittiği bilinen bir gerçek. Bunun önüne geçmek, yaşlılarımızın akran guruplarıyla etkileşimine zemin hazırlayacak bir ortamın tesis edilmesiyle mümkündür. Geçen yıl Ekim ayı toplantısında da belirttiğim gibi, 55 yaş ve üzeri insanlarımızın sosyal etkileşimlerinin sağlanacağı bir merkezin tesis edilmesi sosyal, kültürel ve sportif faaliyetlerin devam etmesine zemin hazırlar. Etkinlikler de insanın hayata daha pozitif bakmasını sağlar. Hayata pozitif bakan insan, kendini ruhen ve fiziksel olarak iyi hisseder. Bu da yaşlılıkta görülen bazı hastalıkların önüne geçer, ya da geciktirir.
Yıldırımda 55 yaş ve üzeri büyüklerimizin sosyal etkileşimlerinin sağlanacağı bir ortam bulunmamaktadır.
İşte bu yüzdendir ki, Yıldırımda acilen 55 yaş ve üzeri insanlarımızın hizmetine sunulacak bir merkezin tesis edilmesine acilen ihtiyaç olduğunu düşünüyoruz. Siz de bu konuda olumlu düşündüğünüzü belirtmiştiniz. Daha fazla zaman kaybetmeden böyle bir merkezin hizmete girmesini Yıldırım’daki yaşlılarımız adına talep ediyoruz.
Yıldırım’da bir sakinimizin ilettiği notu aynen aktarmak istiyorum. “Mehmet bey bu saatte yazdım, kusura bakmayın. Ama yukarıda ki yazınızla ilişkilendirdiğim için yarını bekleyemedim. Akçağlayan mahallesinde ev gezmesi yaparken 7-13 yaş arası çocuklar yanımıza gelerek konuşmak istediklerini söylediler. Biz de dinledik. Sabah 7:30 da derse başladıklarını özellikle kışın bu saatin çok erken olduğunu (kış saati uygulamasını bilmiyorlar ama onu tarif ettiler, saatleri geri alsalar da erken olmasa diyerek) karanlıkta okula gitmek istemediklerini, ayrıca kantinde ki yiyecek (simit, poğaça) fiyatların çok pahalı olduğunu söylediler. Kadınlar okul aidatı ödemek zorunda olduklarını, çocuklarına test kitabı, yardımcı kitap almakta zorlandıklarını, mecbur tutuldukları için de diğer giderlerinden kısarak zar zor kitap aldıklarını anlattılar. Çocuklar ileride imkanları olursa yurtdışına gitmek istediklerini söylediler” diyor.
Kaplıkaya Mahallesinde ile Muradiye Devlet Hastanesine arasında yolcu taşıyan 27 A hattı otobüslerinin seferleri, Devlet Hastanesi kapandıktan sonra durdurulmuş. Mahallede Ali Osman Sönmez Onkoloji Hastanesine gitmek zorunda olan hastalar Timurtaş Paşa durağında aktarma yapıyormuş. Mahalle sakinleri hastaların sıkıntı çekmesine sebep olan bu duruma bir çözüm bulunması ve yeniden 27 A otobüslerinin Devlet Hastanesinin olduğu alana kadar gitmesini talep ediyor.
Sayın Başkan, bir de Cumalıkızık Rekreasyon Alanı ile ilgili, buranın kiraya verildiği konusunda söylentiler var. Bu bölgenin kiraya verildiği doğru mu? Bu konuya ne diyorsunuz?