İSTANBUL BÜYÜKŞEHİR BELEDİYE BAŞKANI İMAMOĞLU DSÖ NÜN EMRİNDE MASKE ZULMÜNE DEVAM EDİYOR
07:05 2022 saat 13.00 civarında, İstanbul Zeytinburnu Sümer Mahallesi Kazım Özalp İlk Okul durağından Beştelsiz Mahallesi’ne Gitmek üzere üç yaşındaki çocuğu ile beraber 34…. Plakalı İETT otobüsüne binen Hediye HALİMOĞLU, maske takmadığı için otobüs şoförü tarafından araçtan indirildi ve öncesinde de 2 yolcunun sözlü ve fiziksel saldırısına uğradı.
Halimoğlu başına gelen olayı şöyle anlattı; “ Ablama gitmek üzere kartımı okutup yerime geçerken, şoför bana; “maskeni tak, maskeni takmıyorsan ineceksin” diye seslendiğini fark ettim, Ben “ maske takmayacağımı belirttim” o esnada otobüs hareket halinde idi, düşmemesi için çocuğumun elinden tutup uygun bir yere oturmaya çalışırken şoför ortalığı velveleye vermeye başladı, otobüs bayramın 4. Günü olması sebebi ile kalabalıktı, şoför otobüsü durdurdu ve onun kışkırtması ile bazı yolcular bana hakaret etmeye ve bazı erkek yolcular; “ geri zekâlı, cahil, terbiyesiz, lan seni şöyle şöyle ederiz” gibi sözler sarf etmeye başladılar, devamında iki adet bayan da çocuğumun yanında bana fiziksel saldırıda bulundu ve onların saldırılarından kendimi korumak isterken elimden yaralandım, bu sırada çocuğum ile birlikte ayakta idik ve çocuğum; “ Noolur bağırmayın, annemi rahat bırakın” diye bana saldıranlara yalvarıyor ve ağlıyordu…
Bütün bunlar olurken otobüs Şoförü Murat O. T. hiçbir şey yokmuş gibi bizi izliyordu, otobüsü durdurup hava almak için dışarı çıktı, tekrar otobüse bindiğinde ise maskesiz bir şekilde otobüste durmaya başladı, ben, “Siz otobüsün içindesiniz neden maske takmıyorsunuz” diye sorunca, bana; “ Ben şimdi hava alıyorum” dedi… o sırada ben hakaretlere maruz kalıyor ve ağlıyordum.
Ben bana saldıranlara; “Mesafeye neden riayet etmiyorsunuz, neden otobüs bu kadar kalabalık, bana maske takmanın insanı virüsten koruduğuna dair veya kanunda böyle bir yasak olduğuna dair bir delil gösterin, ben maske ile nefes alamıyor, nefes darlığı çekiyorum” diyordum, o birkaç yolcu hiçbir cevap vermeden bana hakaret etmeye devam ediyordu.
Ben de bunun üzerine polis çağırdım, polis gelince karakola gidip haklarında şikâyette bulundum. Seyahat hakkımı engelleyen, beni yolcuların hedefi haline getiren şoför Murat O.T. den ve bana hakaret eden ve üzerime saldıran yolculardan şikâyetçi oldum…
Daha sonra Büyükşehir Belediyesini arayıp şoförü şikayet ettiğim zaman konuya lakayt bir tavır ile yaklaştılar ve; “ Bu konu şoförün insiyatifinde” dediler, ancak şoförlerin çalıştıkları yerden güç almadıkları müddetçe böyle bir şeyi yapmaya cesaret edebileceklerin zan etmiyorum…” dedi.
Hediye HALİMOĞLU nun hukuki danışmanı Avukat Cüneyt Bülent Şeker:
Söz konusu olayda şoför ve yolcular; Kamu hizmetlerinin kullanılmasının engellenmesi TCK. 113 (2 yıldan 5 yıla kadar hapis) ve müvekkile saldıran yolcular ise; Kasten yaralama TCK. 86 (4 aydan 1 yıla kadar hapis) Hakaret suçu TCK.125 ( 3 aydan 2 yıla kadar hapis) suçlarını işlemiş durumdadır.
Aşı-İlaç-Maske karteli ve onların adına pazarlama yapan TV doktorları insanları o kadar korkuttu ve psikolojisini bozdu ki, insanlar saldırganlaştı. Ufak tefek bir kadına, 3 yaşında çocuğunun yanında dövmeye etmeye kalkacak kadar insanlar aklını kaybetmiş durumda, ne yazık ki bu linç kültürünü körükleyen çıkar sahipleri var.
Bu çıkar sahiplerinin propagandalara kanan bir kısım insanımız; uçaklar-otobüs kaplılarında zorlanan maskenin, yiyecek satışı yapıldığı zaman takılmamasındaki çelişkiyi göremiyorlar. Maskeyi insanlara zulmedercesine uygulayan belediyeler ve maske zorbaları; otobüslerde mesafeye dikkat edilmemesine, toplu taşıma araçlarının tıklım tıklım doldurulmasına hiç ses çıkartmıyorlar, peki neden? Çünkü mesafe kuralına uyulur ise birileri para kaybeder, şu anda alınan yolcu sayısı dörtte bir e düşer de ondan. Kapalı alanlarda maske baskısı kalkmışken, havalandırma sistemine sahip, cam ve kapıları sürekli açılan bazı toplu taşıma araçlarında maske baskısına devam edilmesi ayrı bir mantıksızlık.
İnsanın vücut bütünlüğüne müdahale teşkil eden “maske zorlaması” hiçbir şekilde genelge ile düzenlenemez. İçişleri Bakanlığının mahkemelere yolladığı yazılarda “genelge tavsiye niteliğindedir” diyor, Sağlık Bakanı da basına yaptığı açıklamalarını; “ tavsiye edilir” diye bitiriyor, ancak hala bazı insanlarımız ticari propagandalara aldanarak; tozu engellemeyen piyasa maskelerinin, elektromikroskap ile zor görülen virüslerin bulaşmasını engellediği gibi saçma şeylere inananıyor ve kavga çıkartıyor, bu tür şiddet olaylarının daha fazla artmaması için yargının bu hukuksuzluğa son noktayı koyması gerekmektedir, artık yargımız-polisimiz böyle gereksiz olaylar ile meşgul edilmemeli…” dedi.