İnce Bursa’da konuştu: AK Partililer de batacak
Memleket Partisi Genel Başkanı Muharrem İnce, bir dizi ziyaretler için Bursa’ya geldi. Esnaf ziyaretlerinin yanı sıra Nilüfer Küçük Sanayi BESOB Tesisi’nde basınla buluşan İnce, dikkat çeken açıklamalarda bulundu. Başkan İnce, “Amacımız yorgun iktidarı sandıkta yenmek olacak. Türkiye’nin yönetim şekline bakıyorum bu kafa devam ederse dolar daha da artar. Hukuk, yargı, bilim ve ahlak şeffaf olmadan olmaz. Erdoğan memleketi duvara çarpmak üzere. Biz batarken AK Partililer de batacak” dedi.
Bir dizi ziyaretler için Bursa’ya gelen Memleket Partisi Genel Başkanı Muharrem İnce, bir günlük ziyarette ilçe binaların açılışları, sivil toplum kuruluşları, muhtar buluşmaları ve esnaf ziyaretlerinde bulundu.
Ziyaretlerin en başında Bursa Kent Hali esnafıyla buluşan İnce, ardından Küçük Sanayi esnafını da gezerek, sorunlarını dinledi.
Bursa’da, ilçe binalarının açılışlarına da yer veren Başkan İnce, son olarak Görükle esnafı ve öğrencileriyle buluşarak ziyaretlerini sonlandıracak.
“TÜRKİYE’DE DIŞ POLİTİKA, EĞİTİM VE TARIM MAHVOLDU”
Memleket Partisi Genel Başkanı Muharrem İnce, “Türkiye’yi karış karış geziyoruz. Bugün de Bursa’dayız. Ziyaretlerimize ilk olarak Bursa Kent Hali’nden başladık. Halde soğan ne kadar diye sordum. Esnaf, soğan para etmiyor dedi. Burada suçlu ne soğanı satan esnaf, ne de vatandaş. Suçlu hükumettir. Biz yıl soğan bulamazken, diğer yıl soğan etmiyor. Gıda fiyatlarındaki artışlardan kendilerine pay çıkarmıyorlar. Otoyol ve köprü neden bu kadar pahalı? Onlar pahalı olursa, domates ve biberde pahalı olur. Doğal gaz pahalı olursa, gübre de pahalı olur. Kendine pay çıkartmayan bu adam, zam şampiyonu oldu.
Son yerel belediye seçimleri beka sorunu olarak gösterilmiş. AK Parti de CHP de bu memleketin evladıdır. 10 büyükelçi bir açıklama yapıyor. Neredeyse Erdoğan 10 büyükelçiyi istenmeyen adam ilan edecek. Bu ilansa savaştan bir önceki adım yerine geçiyor. Büyükelçilerin Türkiye’ye sömürge muamelesi yapmasını doğru bulmuyorum. Türkiye’deki yargının tarafsız olmadığını sağır sultan biliyor. Bugünlerde bu restin çekilmesi doğru değil. Büyükelçiler Türkiye’ye meydan okuyorsa gücünü nerden alıyor? Türkiye’de yargı Erdoğan’dan talimat alıyor. Bütün dünya biliyor ki Erdoğan demek; yasama, yürütme ve yargı demek. Yargının durumu bu.
Türkiye’nin refaha ulaşması ve dış baskılara boyun eymemesi için yargı düzeninin değişmesi gerekiyor. Türkiye rekabete açık ve bağımsız kuruluşların olduğu bir ülke olursa, ancak nefes alabilir. Yoksa Türkiye’yi zor günler bekliyor. Muhalefet bu Türkiye’de ne istiyor? Güçlendirilmiş parlamenter sistemini istiyor. Bu sistem ucube bir sistem, doğru değil. Muhalefet millete yalan söylüyor. Memleket Partisi hariç bütün partilerde başkanlık sistemi geçerlidir. Yaşama,yürütme ve yargı tek kişinin elinde. Madem bu kadar demokratik düşünüyorsunuz, kendi tüzüğünüz neden aynı kalıyor? Yüreğiniz varsa tüzüğünüzü değiştirin.
Tüzüğünüze yazsanıza genel başkanı üyeler seçer diye. Siz daha gurup başkan seçimlerini atama ile yapıyorsunuz. Aziz milletimize ısrarla söylüyorum, muhalefetin ayak oyunlarına kanma. İktidar Türkiye’yi yönetemiyor. Hep birlikte tüzüğü değiştirelim partileri demokratikleştirelim, ama asla bunu yapmazlar. Onların derdi sistemi güçlendirmek değil, kendilerini güçlendirmek. Önceden milletvekilleri belediye başkanlarını belirlerdi. Şimdi ise tam tersi. Biz Memleket Partisi olarak sandığı meclisin önüne koyacağız. Bugün için sandıktan kim çıkarsa 50+1 alacakmışız gibi çalışmaya devam edeceğiz. Amacımız yorgun iktidarı sandıkta yenmek olacak.
Türkiye’nin yönetim şekline bakıyorum bu kafa devam ederse dolar daha da artar. Hukuk, yargı, bilim ve ahlak şeffaf olmadan olmaz. Erdoğan memleketi duvara çarpmak üzere. Biz batarken AK Partililer de batacak. Ekonomi güçlüyken dünyaya meydan okursun. Kuzey Irak’ta Türk askerinin başına çuval getirildiğinde meydan okuyabildi mi? Türkiye’ye girmek serbest, ama çıkmak yasak. Türkiye Avrupa Birliği’nin göçmen toplama noktası oldu. Kimin tutuklanacağına Erdoğan, kimin serbest bırakılacağına ise Batılılar karar veriyor. 2014 yılından beri aynı şeyi söylüyorum, Cumhurbaşkanı adayını üyeler belirlemeli. Türkiye’de dış politika, eğitim ve tarım mahvoldu. Yerli tohum diye bir şey kalmadı. Aş, iş, ekmek hepsi yargıya bağlıdır. Türkiye’de en büyük kötülüğü hakim ve yargılar yapmaktadır. Yargıya güvenmeyenler yatırım da yapmazlar” ifadelerine yer verdi.