HÜRSEN’DEN KAMUSEN’E ZOR SORU… ANCAK KENDİNİZİ ALDATIRSINIZ! YÜREKLİCE CEVAP VERİN!
Hürriyetçi Eğitim Sen ve Hürriyetçi Sendikalar Konfederasyonu Genel Başkanı Levent Kuruoğlu, sert sözlerle;
Daha düne kadar en sert PKK ve Bebek Katili düşmanı olan, Türk milliyetçiliği kavramını her platformda kullanan bir konfederasyona sorduğumuz: “Apo TBMM’de konuşsun mu? Umut hakkını kullanarak serbest bırakılsın mı?” sorularımıza her türlü hakaret ve tabii ki bol milliyetçilik soslu cevaplar geldi. Gelmeyen tek şey, asıl sorularımıza verilmesi gereken çok basit bir EVET ya da HAYIR cevabıydı.
Ne Konfederasyon Genel Başkanı Sayın Önder Kahveci’den, ne Sayın Talip Geylan’dan, ne de bağlı sendika genel başkanlarından hiç ses yok.
50 bin vatandaşımızın katilinin TBMM’de konuşturulması ve üstüne üstlük serbest bırakılması söylemi, önemli bir dönüşümdür, şüphesiz. Burada asıl soru, nereden, nereye dönüldüğüdür. Böyle bir caniyi, Gazi Meclisimizin çatısı altında konuşturmak ve serbest bırakmak, bırakın iktidar olmayı, 600 milletvekiliniz de olsa, yetkinizde değildir. Şehit anne ve babalarımızın, şehit çocuklarının yüzüne bakacak haliniz bile kalmaz.
Bu ülkede, kendini sendika, sivil toplum örgütü, siyasi parti olarak niteleyen, milli, milliyetçi, Atatürkçü ve vatansever olduğunu iddia eden her organizasyonun, yukarıdaki sorulara açık yüreklilikle, hem de kurumsal olarak cevap verebilmesi ve gereken tepkiyi oluşturması gerekir. Aksi durumda, savunduğunuz tüm değerler göstermelik olur. Sizi hem toplum hem de kendi nefsinizde değersiz kılar.
Efendim, bizi muhatap almıyorlarmış. Milliyetçiliklerinin zekâtı bize yetermiş! Geçin bu zırvaları, beyler! Cevabı bize değil, önce Türk milletine, şehit anne-babalarımıza ve çocuklarına, sonra da sizi milliyetçi, Atatürkçü ve vatansever olarak bilen/zanneden üyelerinize vereceksiniz. Muhatabınız elbette biz değiliz. Millettir!
Derseniz ki, “Biz sadece bir sendikayız, bu işler siyasi işlerdir, bizi bağlamaz. Türk milliyetçiliği de Atatürkçülük de vatanseverlik de nedir?”
Size bu durumda hiç kimse soru sormaz. Diyecek sözümüz de olmaz!
Dönüşmek de bir tavırdır. Bugüne kadar savunulan tüm değerleri bir yana bırakıp, yeni yol arkadaşları edinip ve yeni ideolojik teçhizatla yola devam diyebilmek de hakkınız, elbette. DEMlenmenize kim karışır? Arzumuz, bunu açık yüreklilikle söyleyebilmekten neden imtina ettiğinizi bilmektir.
Hür-Sen olarak tekrar ediyoruz: Bebek Katili, hain ve cani, Gazi Meclisimizde asla konuşamaz, hatta yanından bile geçemez. Serbest bırakılması bir yana, İmralı’da çürüdüğünü görmek, milletimiz adına tek dileğimizdir.
Tarafımız, millettir. Millete, şehitlerimize ve geride bıraktıkları ailelerine saygıdır. Koltuklara köle olmak bizim işimiz değil. Koltukları korumak için ağababalara hizmet değil işimiz; savunduğumuz değerlerin hizmetkârı olmak, asıl varlık sebebimizdir.