Hiç kimsenin bu bütçeden umudu olmasın.
Saadet partisi Bursa Milletvekili Mehmet Atmaca, Plan bütçe görüşmelerinde meclis kürsüsünde yaptığı konuşmasına, şehit edilen askerlerimize ve vefat eden Saadet Partisi Kocaeli Milletvekili Hasan Bitmez’e rahmet dileyerek başladı.
Atmaca; “Sözlerime başlarken, hain PKK terör örgütü tarafından Şehit edilen askerlerimize rahmet diliyorum. Aileleri başta olmak üzere bütün milletimizin başısağolsun. Yine, yaklaşık on gün önce burada kaybettiğimiz Hasan Bitmez Başkanıma da tekrar rahmet diliyorum. “ifadelerini kullandı.
Komisyonlar dahil iki ay boyunca süren bütçe görüşmelerinde birçok konuşma yapıldığını belirten Atmaca, eleştiriler ve önerilerin dikkate alınmasının önemine değinse de, bütçenin mevcut haliyle kabul edileceğini ifade etti.
Noktasına virgülüne dokunulmadan bu bütçenin geçeceğini görüyoruz…
“Komisyon görüşmeleri dâhil yaklaşık iki aydan beri 2024 bütçesini görüştük. Lehte ve aleyhte bir sürü konuşmalar oldu. İçinde gerçekten ciddiye alınması gereken eleştiri ve öneriler oldu ama bunların hiçbiri sonucu değiştirmeyecek, bunu biliyoruz ve noktasına virgülüne dokunulmadan bu bütçenin geçeceğini görüyoruz.”
Atmaca, Cumhurbaşkanlığı sisteminin yasama üzerindeki tahakkümünün, yasamanın etkinliğini ve saygınlığını olumsuz etkilediğini ifade etti.
Tek akıl uygulamasını anlamak mümkün değil…
Atmaca; “Ancak uygulamakta olan Cumhurbaşkanlığı sistemi açısından sürpriz değil çünkü bizler Anayasa değişikliğinde “hayır” derken bu günleri öngörerek “hayır” demiştik. Yasamanın yürütmenin tahakkümü altında olduğunu fiilen yaşamış oluyoruz çünkü yürütmenin başındaki Cumhurbaşkanı aynı zamanda Mecliste çoğunluğu bulunan partinin genel başkanı olduğu için onun Meclise sunacağı bütçenin ya da bir kanun teklifinin reddolabilme ihtimali yoktur. Bu da başta Millet Meclisimizi saygınlığına ve etkinliğine büyük bir leke getirmekte. Bunun yanında, bu yaklaşım hiçbir sorunu çözememe gibi bir sonucu ortaya koymamaktadır. Üzücü tarafı ise milletvekillerinin yönetimde etkisi olmaması anlamına gelmektedir.
Tabii, özellikle, yola “ortak akıl” söylemiyle çıkanların, tek akıl uygulaması olan bu duruma karşı sessiz kalmalarını anlamak mümkün değildir. “ ifadelerini kullandı.
Atmaca’nın vurguladığı başka bir nokta ise bütçe açığı ve faiz ödemeleri oldu. Kişi başına düşen faiz yükünün ve aileler üzerindeki finansal baskının arttığını belirten Atmaca, ekonominin bu gidişatla düzelemeyeceğini ve ilerleyen yıllarda daha kötü günlerin beklendiğini söyledi.
Kişi başı ödenecek faiz 14.752 TL
“Bu bütçenin, aslında anlatılacak hiçbir tarafı yoktur, rakamlar her şeyi söylüyor; bugün 1 trilyon 254 milyar faiz demek, bu bütçenin bir faiz bütçesi olduğunu anlamı geliyor. Birçok bakanlığın bütçesinden çok fazla olan bir rakamdır bu. Tabii, bunun kadar önemli ikinci bir rakam var; o da bütçe açığıdır. Bu da bizi üzen bir rakam çünkü ürettiklerimiz tükettiklerimize yetmiyor yani az üretiyor, çok tüketiyoruz. Ödenen faizi nüfusa böldüğümüz vakit, kişi başı ödenecek faiz 14.752 TL’ye geliyor; eğer 1 aileyi 4 kişi sayarsak aile başı yıllık 59 bin lira sırf faiz için ödenen rakam ortaya çıkıyor.
Bu gidişatla ekonominin düzelmesi mümkün değil. Önümüzdeki yıllar için tahmin edilen bütçede de bütün bu olumsuz rakamların büyüyeceği ifade ediliyor. “
Atmaca, sokaklarda ve iş dünyasında yaşanan ekonomik sıkıntıların hükümetin ekonomik politikalarının bir sonucu olduğunu belirtti ve bu politikaların Siyonist, kapitalist ekonomik düzenin amaçlarıyla paralellik gösterdiğini iddia etti.
“Hükûmet milletvekilleri burada bir aydan beri güzellemeler yapıyorlar, ekonominin ne kadar iyi olduğundan bahsediyorlar. Öncelikle, bu manzara sokakta yok. Lütfen, sokakları gezin, esnafı, tüccarı ve sanayici görün; herkes sıkıntı içerisinde. Tabii, bu sonuç uygulanmakta olan ekonomik politikaların sonucudur. Bunlar, havadan gelen veya da dış güçlerin ülkemize yaptığı bir iş değil. Eğer “Öyle.” diyorsanız bu daha vahim bir durumdur çünkü dış ülkelerin müdahalesine karşı bir şey yapamıyorsunuz anlamına gelir. Ama üzülerek gördüğümüz başka bir durum var. Ekonomiyi bu sonuca getiren yönetim anlayışı ve ekonomik politikalardan hâlâ vazgeçilmediğini, aynı anlayışın ve aynı politikaların savunulmaya devam ettiğini, maalesef, görüyoruz. Bu da mevcut bu rakamların daha da kötüye gideceğini ifade ediyor; bu rakamlarla toplumun hiçbir sorununun çözülemeyeceği, tam aksine büyüyeceği anlamına geliyor. Bu da ilerleyen süreçte çok daha kötü günlerin bizi beklediğini ifade ediyor.
Bu bütçeden hiçbir kesimimizin umudu olmasın; işçimiz, esnafımız, memurumuz, hiç kimsenin bu bütçeden bir rahatlama bekleme, umudu olmasın. Şimdi, başka ilginç bir taraf var benim merak ettiğim. Bu Hükûmet yirmi iki yıldan beri iktidarda ve yirmi iki yıldan beri yapmış olduğu bütün bütçelerde açık hep artıyor ve ödenen faiz miktarı da artıyor.
Hakikaten merak ettiğim için soruyorum: Bu, artış her sene devam edecek olursa, ilerleyen süreçte bu rakamların nereye varacağı öngörülebiliyor mu? Bu borç ne zaman ödenecek? Bu faiz ne zaman azalacak? Bununla ilgili bir amaç, bir hedef, bir program var mı; yok. Bu da bana başka bir şeyi hatırlatıyor, maalesef, bu bütün insanları borçlandırmak ve köleleştirmek, bütün dünya insanlığını sömürmek isteyen siyonistlerin kurduğu kapitalist ekonomik düzenin amacıdır. Görmekteyiz ki, maalesef, AK PARTİ Hükûmetinin uygulamış olduğu politikalar siyonizmin projesi olan kapitalist, faizci ekonomik düzenin taşeronluğu olmaktan öteye varmıyor, bunu üzülerek ifade etmek istiyorum.”
Mehmet ATMACA, özellikle İsrail’in Filistin’deki eylemlerine karşı Türkiye’nin daha güçlü bir ekonomiye sahip olsaydı daha etkin tepkiler verebileceğini dile getirdi ve hükümeti bu konuda harekete geçmeye davet etti.
Atmaca; “Bu politikaların bizi köleleştirdiğinin en büyük ispatı da hepimizin içi yandığı hâlde İsrail’in yapmış olduğu zulme karşı tepki koyamayışımızın sebebi de maalesef bu ekonomik durumdur. Eğer güçlü bir ekonomiye sahip olsaydık, dışa bağımlılığımız bu kadar olmamış olaydı eminim çok daha aktif adımlar atma imkânımız olacaktı. Bugün ülkemizin birçok yerinde şehitlerimiz ve Filistin’deki şehitlerle ilgili yürüyüşler var, biz milletin bu tepkilerinin Hükûmeti harekete geçirmek adına olduğunu düşünüyoruz, Hükûmeti tekraren bu konuda adım atmaya davet ediyoruz.” İfadelerini kullandı.