Hiç bir zaman ünlü bir babanının kızları olarak büyümedik

Ünlü ve güzel sanatçı Su El Roman “Herhalde‚ ah bu kızın babası ünlü, Allah aşkına bunun ne zorluğu olacak‘ diyen çok insan vardır. Ama evet oldu çünkü biz hiç bir zaman ünlü bir babanın kızları olarak büyümedik. Almanya’da çok normal bir çocukluk yaşadık. Ve benim için baba parası yemek kadar iğrenç bir rahatlık yoktur. Stüdyo masraflarımı karşılayamadığım dönemler oldu böylelikle bazı sosyal aktivitelerden kendimi geri çektim, harcamalarıma çok dikkat ettim ve müziğim için birikim yaptım. Çünkü babamdan para almak istemedim.” dedi ve Sarıkaya’ya çok konuşulacak açıklamalar yaptı.

Su El Roman: “Büyük hedefleri olan biri hayalperest olarak damgalanabiliyor”

Müzik kariyerinizden biraz bahseder misiniz?

En büyük hedefim ve hayalim her zaman müziğin içinde olmaktı ve hayatımı müzik ile geçindirmekti. 13 yaşında okul grubunda baş solist olarak başladım, ilk bestelerimi 16 yaşında yazmaya başladım, ilk İngilizce parçamı 2019 yılında çıkardım ve ‚Jokeria’ isimli ilk türkçe şarkımı 2020’de piyasaya sundum.

Son çalışmanızdan biraz bahsedebilir misiniz?

Son çalışmam benim için bir mucize olarak gelişti. Uzun zamandır bir pop parçası yapmak istiyordum ve karşıma Turaç Berkay çıktı. Kendisi ile ilk Instagramdan tanıştık, bana projelerinden bahsetti ve benimle bir proje yapmak istediğini söyledi. O dönem Almanya’daydım, İstanbul’a geldiğim gibi hemen stüdyoda buluştuk, bana ‚Çok Sev’in demo versiyonunu dinletti ve daha ilk dinlemede şarkıya hayran kaldım. Çok hızlı bir şekilde kayıtları aldık, mixledik ve klip çektik.

En büyük hayaliniz nedir ve hayallerinizi gerçekleştirebildiniz mi?

– En büyük hayalim müziğim ile insanlara dokunmak ve uzun aralıksız müzik severlerime müzik sunmak ve onlarla dünya çapında sahnelerde buluşmak. Daha hayalimin izindeyim, her gün bazen 5, bazen 10 adım, bazense 1 adım hayalime doğru yürüyorum.

Müzikle tanışmanız nasıl oldu? Kariyerinizin dönüm noktası nedir?

– Doğduğum andan beri müzik ile iç içeyim, babamın bu işte profesyonel olması üstümde tabi ki büyük bir etki yarattı. Onun kliplerini televizyonda görmek, şarkılarını radyoda dinlemek ve binlerce insanin önünde konser verdiğini görmek beni bu işe sürükledi. Kendimi bildim bileli başka bir işe hiç hevesim olmadı, ben bunun için yaratıldığımı düşünüyorum.
Bu yolda farklı dönüş noktalarım oldu, en etkileyici olanı herhalde ‚Jokeria‘ parçamdı.

Siz albüm mü yoksa single mı çıkarmayı tercih edersiniz?

– Sanat artık çok hızlı tüketiliyor, çok fazla alternatif var. Her hafta Netflix’te yeni bir diziye başladığımız gibi, müzik sektöründede her cuma yeni şarkılarla tanışıyoruz. Bu hızda ben single çıkartmayı tercih ediyorum ama hazır olduğumda Su El Roman parçalarıyla dolu bir albümde çıkartacağım.

Kendinize rakip olarak gördüğünüz bir sanatçı var mı?

– Bir sanatçının en büyük avantajı ve gücü kendine öz olmaktır ve ben buna çok önem gösteririm. Benim tarzımda türkiyede müzik yapan başka birini tanımıyorum o yüzden birini kendime rakip olarak görmüyorum çünkü öyle bi durumda aynı olmuş oluruz.

Sahne hayatınız için vazgeçmek zorunda olduğunuz şeyler oldu mu?

Önce bu soruyu hayır cevabı vermek istedim ama evet oldu. Uzun dönem müzik projelerim yüzünden sevdiklerimden, ailemden ve arkadaşlarımdan uzak kalmak zorundaydım. Ben genelde anti sosyal bir yapıya sahibim ve yalnızlığın tadını dolu dolu çıkartırım ama bu ayrılık psikolojimi biraz etkilemiş oldu.

Hiç maddi zorluk yaşadınız mı? Müzik kariyerinizi nasıl etkiledi?

Herhalde ‚ah bu kızın babası ünlü, bunun allah aşkına ne zorluğu olacak‘ diyen çok insan vardır.
Ama evet oldu çünkü biz hiç bir zaman ünlü bir babanın kızları olarak büyümedik. Almanyada çok normal bir çocukluk yaşadık. Ve benim için baba parası yemek kadar iğrenç bir rahatlık yoktur. Stüdyo masraflarımı karşılayamadığım dönemler oldu böylelikle bazı sosyal aktivitelerden kendimi geri çektim, harcamalarıma çok dikkat ettim ve müziğim için birikim yaptım çünkü babamdan para istemek istemedim.

Bazı sanatçıların lüks tutkunu olduğunu biliyoruz. Sizin de var mı lüks tutkunuz?

– Hayır yok, çoğu bayan gibi bende alış veriş yapmayı çok severim hele ki ayakkabılar büyük tutkum ama bir ürüne yüksek bir fiyat ödemektense, o fiyata 10 parça alırım daha iyi.

Şimdiye kadar en fazla yanlış anlaşıldığınız konu neydi?

– Öz güvenli olmak bazen yanlış anlaşılabiliyor, büyük hedefleri olan biri hayalperest olarak damgalanabiliyor. O yüzden hayallerimin ve hedeflerimin detaylarını kendime saklıyorum.

Evlilik sanat yapmayı sizce durduruyor mu? 

– Kesinlikle durdurmaz ama dikkat edilecek bazı noktalar var. Evlilik ilgi ister ve partnerinize o ilgiyi sunmazsanız ilişki kötü açıdan etkilenebilir. O yüzden o dengeyi çok iyi kurmak lazım. Kariyer büyük bir sorumluluk ama aile kurmak daha da büyük.

Sahne hayatınız ile dışarıdaki yaşamınız arasında bir fark var mı?

– EVET! Hatta çok büyük bir fark var. Genelde çok sakin bir insanım ve çok girişken bir yapım yok ama sahneye çıktığım anda içimde kendi kendime yaşadığım, hissettiğim, biriktirdiğim tüm duygular ortaya çıkıyor ve şimdiye kadar beni tanıyan herkes beni ilk sahnede gördüğünde baya bi şaşırdı.

Sahnenize yetişemediğiniz anlar veya sahne gününüzü unuttuğunuz anlar oldu mu ?

2 yada 3 sene önce bir mezuniyet balosu için booking almıştım, 3-4 şarki söyleyecektim. Mezunlar salona giriş yaparken normalde sahnede olup açılış şarkısını söylemeliydim ama ara daha park yeri arıyordum ve böylelikle geç kaldım. Ilk ve son oldu.

Moda danışmanınız var mı? Giyim konusunda nelere dikkat ediyorsunuz? Pahalı kıyafet tercih eder misiniz?

Farklı ve küçük butik markalardan alışveriş yapmayı çok seviyorum, genellikle çok orijinal parçalar buluyorum. Ama tarzıma bir kural yada ömürlük bir trend uygulamıyorum. Ruh halime göre giyiniyorum, bazı günler şık, bazı günle salaş, bazı günler alternatif. O gün neyi yansıtmak istersem.

 

Dekoltenize mi, Sahnenize mi güvenirsiniz?

– Tabi ki sahneme.

Sahne mi para mı aşk mı hangisini tercih edersiniz ?

Bu dönem ilgi alanım sahnem ve müziğim.

Kendinize belirlediğiniz bir hedefiniz var mı? Ne yaparsam bu işte ben başardım diyebilirsiniz?

En büyük hedefimi küçük hedeflere böldüm, böylelikle her küçük başarım o büyük hedef pastasının bir dilimi olmuş oluyor ve beni daha fazlası için motive ediyor. Müziğim yaşam sebebim, hayat enerjim, müziğimin başarısı en büyük hedefim.

Tek ulusal gazete haberi ile bir anda sahne alma peşinde olan yeni şarkıcılara ne gibi tavsiyeler vermek istersiniz?

Ben kendimide daha yolun başında olarak görüyorum ama benim gibi kendine ve yaptığı işe inanan herkesin pes etmemesini ve bu hayatta hiçbir şeyin imkansız olmadığını dile getirmek isterim. İnanç ve çalışkanlık her zaman karşılığını alır.

Son olarak sevenlerinize neler söylemek istersiniz?

Beni bu yolda yalnız bırakmayan ve her gün bu yolculuğa yeni dahil olan ve destekleyen herkese kalpten teşekkür ediyorum.

KISA KISA…

Hangi mesleği yapmak istemezsiniz?
– Keşke her mesleği deneme imkanım olsa, hepsini denemek isterdim ama yüksek ihtimal avukatlıkta başarıyı yakalamak biraz zor olurdu.

En nefret ettiğiniz şey nedir?
– Bazı şeyleri zorlamak, küstahlık

Hangi takımı tutuyorsunuz?
– Trabzonspor

Uğurlu sayınız?
– Hep 7 olduğunu sanırdım ama bence başka bir sayı.

En sevdiğiniz renk?
– Bu aralar mavi

Kıskanç mısınız? Egonuz yüksek midir?
– Ben çok az bir kıskançlık ve ego oranının sağlıklı olduğuna inanıyorum. Ama bu duyguları sinirlenerek içime atmıyorum, hırsa çeviriyorum ve daha fazla çalışarak değerlendiriyorum.

En son izlediğiniz film, dizi?
– How I met your mother dizisini izledim ve bu aralar korku filimlerine sardım.

En son gittiğiniz konser?
– Sakiler konseri