Demokrat Zafer

Hakan Kavurmacı yazdı; Bütçe açıklarını kapamanın formülü…

Gazeteci köşe yazarı Hakan Kavurmacı makalesinde;

Daha geçen hafta tüm vergi oranları yükseltilmişti. Motorlu Taşıtlar Vergisi bir kereliğine iki kez alınacak dendi. En son geçtiğimiz hafta Cuma gecesi de ÖTV oranının yükseltildiğini gördük. Gerçekten kimse bu kadar yüksek oran beklemiyordu. Beraberinde tabeladaki benzin fiyatları yükseldi. Döviz kurları fırladı. Tabiiki, bu tüm mal ve hizmet alımlarına da hemen aksetmeye başladı.

Çarşıda, pazarda, kahvede, sanayi bölgesinde herkes dertli. Dişçi, geçen hafta anlaşmış müşterisiyle. Bugün yeni fiyatı müşteriye nasıl söyleyeceğim diye kara kara düşünüyor.

Vatandaşlar “yeter artık” diyor. “Fedakarlık yapmaktan bıktık” diyorlar. Hiç fedakarlık yapmayan kesimlerin, gelir sahiplerinin fedakarlık yapmalarını istiyorlar.

“Biraz da Milletvekilleri fedakarlık yapsın” beklentisi var. Geçtiğimiz hafta Milletvekili Cemal Enginyurt halen Milletvekilliği yapan ve emekli olan Milletvekillerinin eline 150.000 TL. civarında para geçtiğini söyledi. Düşünün ki, 1 kişi hem Milletvekilliği maaşı, hem emekli Milletvekilli maaşı alıyor. Kimse demiyor ki, bedava Milletvekilliği yapsınlar. Onları oraya meclise gönderen vatandaşları üzmeyecek, herkesin “tamam” diyeceği maaş alsınlar.

Sade bir vatandaş olarak bütçeyi denklemek için çözüm önerileri sunmak isterim:

-Kara para aklayanların, kaçakçıların gözünün yaşına hiç bakılmasın. Bunlara cezaevlerinde bizim vergilerimizle bakılmasın. Madenlere, tren raylarına götürülüp çalıştırılsın. Devlete millete faydalı işler yapsınlar.

-Maliye Bakanlığı tamamen dijitale geçsin. Muhasebeciler beyanname vermesinler. Kişinin, şirketin tüm mal alım, satım, banka hareketlerinden gerçek vergileri çıksın. Böylelikle muhasebeciler bilanço ayarı çekemesin.

-Yüz binleri bulan vergi memurları her gün değişik iş kollarına müşteri gibi gitsinler. En küçüğünden, en büyüğüne stokları saysınlar, borçlarını, alacaklarını görsünler. Gerçek karlarını hesaplasınlar. Beyan edilende bir hile var mı? Tespit etsinler.

-Alışverişlerde nakit sistemi kaldırılsın. Tüm alışverişler Maliye Bakanlığına bağlı oluşturulacak nakit kart sistemiyle yapılabilsin. Kuyumcular da, fırıncılar da, herkes bu sistemle çalışsın. Buyrun size vergi kaçağını önleme fırsatı.

-Sıfır ve ikinci el araç stoğu yapan oto bayilerinin gözünün yaşına bakılmasın.

-Şirketin ve ortaklarının birçok öz kaynakları var. Buna rağmen halen devlet teşviklerinden rahatlıkla faydalanıyor. Bunlara devlet teşviği verilmesin.

-TBMM’de kıyak emeklilik saltanatına son verilsin. Hiç maaş almasınlar demiyoruz. Ancak, halkın gönül bırakmayacağı bir maaş sistemi getirilsin.

-Yurtdışı, yurtiçi bankalarda parası var. Paradan para kazanıyor. Bunlara da devlet teşviği verilmesin. Yatırım yapacak şirket veya kişi kendi öz kaynağıyla yapsın.

-Düşük faizle aldığı krediyi yatırıma, istihdama yatıracağı yerde gidip özel tekneler, son model araçlar, arazi kapatanlara devlet para vermeyi bıraksın.

-Kamu bankasından düşük faizle aldığı parayı hemen götürüp özel bankada yüksek faize para yatıranlara devlet para vermesin.

-Yüzbinlerce üyesi olan Odalardan, Borsalardan, STK’lardan, SİAD’lardan da devlet vergi alsın.

-Özellikle Holdingler bünyesindeki ve büyük şirketlerin altında açılan tabela şirketler derhal kapatılsın.

-Otoparkçılardan da vergi alınsın. Gece kulüplerinden de vergi alınsın.

-Yeminli Mali Müşavirlik statüsü kaldırılsın. Tüm yetkiler alınsın.

-Kamu kurum ve kuruluşlarındaki huzur hakkı, hakkı huzur gibi uygulamalara son verilsin.

-Kur Korumalı Mevduat Hesap sistemi iptal edilsin.

-Dövizin genleriyle oynayanların tüm mal varlığına el koysun devlet.

Geçtiğimiz yakın yıllarda Maliye Bakanlığında çok üst düzey bürokratlıktan sonra Maliye Bakanı olan bir şahsın Bakanlık görevinin başka birisine verilmesinden sonra bir Holdingin Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı oldu. Basında şirketin sahibinden daha üst yetkiler verildiği anlatıldı. Sorarım size bu milyonlara yapılan bir haksızlık, zulüm değil midir?

Düşünün ki, bir kuruma üyesiniz. Zorla sizden aidat alıyorlar ve o aidat verdiğiniz kurumun gelirini, giderini, bankada kaç lirası var, yıllık ne kadar faiz alıyor, bilmiyorsunuz. Tuhaf değil mi?

Belki de devlet ne yaptığını, ne yapmak istediğini tam olarak anlatamıyor. Yaptığı güzel işleri anlatmak gibi, hatalı yaptığı işleri de halka açıklasın. Şeffaf olunsun.

Bugün bir esnaf lokantasında yediğiniz yemek fiyatı, o şehrin en lüks restorantıyla aynı düzeyde.

Ortada ne bir esnaf odasının fiyat tarifesi var, ne bir denetim var, kimse fiş vermiyor. İsteyen istediği zammı uyguluyor. Dün 4 liraya içtiğiniz çayı, bugün 5 liraya, duyuyorsunuz ki yarından itibaren 8 liradan içeceksiniz.

Benim bildiklerim bunlar. Daha bir çok teknik madde, konu vardır.

Vatandaşta “belirli bir zümreyi seviyorlar, kodamanlar seviliyor, onların hataları görmezden geliniyor, zenginler seviliyor” algısı var. Acilen bu “prestijli özel koruma statüsündeki kodamanlar” algısını yıkıcı çalışmalar yapılmalı.

100 yıllık Maliye Teşkilatı “herkesten eşit vergi” sistemini maalesef yayamadı. Devlet yıllardır vergiyi sevdiremedi. Bizler vergiyi niye sevmiyoruz sebepleri çok belli. Devleti yönetenler teker teker bütün dükkanları, bütün fabrikaları, bütün çalışanları gezsinler. Onların açık yüreklilikle niye vergi vermeyi sevmediklerini öğrensinler. Zaten ondan sonra vergi vermeyi sevdirici eşit vergi sistemi gelir.

Son söz! Herkesten eşit vergi alınsın.

Herkese güzel günler…

Hakan Kavurmacı

iletisim@dijitalhaber.com.tr

ZİYARETÇİ YORUMLARI

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu aşağıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.

BİR YORUM YAZ