Güneş Özgeç’in ilk albümü Kertenkele Kraliçe’nin Zamansız Masalları müzik severlerle buluştu!
Şarkıcı, şarkı yazarı, multienstrümantalist, aranjör ve prodüktör unvanlarıyla müzik üretiminin pek çok aşamasında varlık gösteren Güneş Özgeç‘in Kertenkele Kraliçe’nin Zamansız Masalları başlıklı ilk albümü 15 Mart Cuma günü müzik severlerle buluştu.
Yarattığı hafıza, hayaller, ihtimaller, yaptığı iyi kötü sürprizler ve göreceliği ya da yokluğu üzerinden yedi şarkıda “zaman”ı kurcalayan koleksiyon adını, müzisyenin hayatında iz bırakmış iki karşılaşmadan alıyor.
Kertenkele Kraliçe, Jim Morrison’ın “I am the Lizard King, I can do anything.” (Ben Kertenkele Kralım, ne istersem yaparım.) sözündeki ilham veren duruşa bir gönderme. Kertenkele, gezegenin en eski hayvanlarından biri olarak zamandaki ağırlığının yanı sıra bir Göbeklitepe ziyareti esnasında yaşattığı büyülü hatırayla da Güneş Özgeç’e yol gösterdi. Milattan önce 9500’lerden kalan heykellerin üstündeki kabartmasına bakarken bir anda ayağının altından geçiveren kertenkele, müzisyene zamanın hiç de algıladığımız gibi olmadığını yeniden söyleyerek, albümün çekirdeğini ve Kertenkele Kraliçe’nin anlattığı masalları meydana getirdi.
Taşları; Likya Uygarlığı’nda serpilmiş kadınların başkaldırısından 6-7 Eylül ihanetinin yaşandığı 1950’ler İstanbul’una, araba yolculuklarında dalınan gündüz düşlerinden aşkla taşmış iki kişi arasındaki sahici samimiyetin şehvetiyle yanan anlara ve bugünün yaşantısına dair türlü kayboluşlara uzanan hikâyelerle döşenmiş bir müzikal patika… Güneş Özgeç, albümün vadettiği bu zaman ötesi yolculukta duyulan tınıları da nostaljik ve moderni, akustik ve elektroniği birbirine bağlayan bir enstrümantasyon ve aranje yaklaşımıyla inşa etti. Kompozisyonlarda zaman kaymasını andıran gıcırtılar ve bozuk seslere yer verdi.