Güler Buğday yazdı; ÜLKEMİZDE AKAN KAN DURUR, TERÖR BİTTER VE BARIŞ OLURSA BİLGE İNSAN AHMET TÜRK’ÜN ÖNEMLİ KATKISIYLA OLUR.

Yıllardır yazar, paylaşır ve anlamayan demokratlara, ırkçılara, hatta ulusalcılık kavramına fanatizm ölçeğinde saplantılı olanlara ısrarla anlatmaya çalışırdım.

Saygın ve bilge insan Ahmet Türk, gerçek bir barış sevdalısı, eşitlikçi, mütevazı, ülkesine bağlı, bu topraklarda yaşayan tüm halklara Dost, Yoldaş ve Can olan çok değerli bir insandır.

Çok uzun yıllardan beri kendisini tanıyan, kardeşlik ve eşit yurttaşlığa katkı koyan mücadelesine ve verdiği emeğe çok saygı duyan bir insanım.

Oldukça varsıl bir insan olmasına karşın kimseye üstten bakmayan, ırkçılık yapmayan ancak Kürt kimliğine de hiçbir zaman ihanet etmeyen yürekli ve örnek bir saygın yurttaştır.

İyiki sağlıklı olduğum zamanlarda sevdiğim dostlarla birlikte Ahmet Türk’ün ziyaretine birkaç kez gidip değerli fikir ve görüşlerinden, sohbetinden yararlandık ve zenginleştik.

Bugün ülkede yıllardır tam yetkiyle iktidarda olanların konuşma dillerindeki saldırganlıklara bakınca, kullandıkları tehdit dilinden güç alma aczini gördükçe Sayın Ahmet Türk’ü tanımanın gerçekten ayrıcalık olduğunu düşünüyorum.

Daha fazla uzatmama gerek yok kendisine yıllardır yapılan tüm haksızlık ve hukuksuzluğa karşın asla kimseye düşman olmayan ve hakkı olan haksız bir yöntemle elinden alınıp suçlanan bir insan nasıl bu kadar özverili olabiliyor?

Mardin halkının üç sefer ısrarla seçtiği ve güvendiği Sayın Ahmet Türk her seferinde isnatsız suçlamalarla görevinden alınıp terörle ilişkilendirilerek suçlanmış aydın ve çok bilge bir insandır.

Bu haksızlıklara karşın konu ülkede akan kanın durmasına ve halkların barış ve kardeşlik duygularıyla birlikte eşit yurttaşlar olarak yaşamaları için kendisinden katkı istenince hiç tereddüt etmemiş, konumunu ve kendisine yapılan haksızlığı başa bile kalkmamıştır.

Bu saygın davranışın bir başka örneğini bugüne dek şahsen ben tanımadım!

İkinci kez başlatılan bu önemli ve mutlak çözülmesi gereken konu (Kürt Sorunu) adı ne olursa olsun; TEK ADAM’IN önlenemez hırsına ve adeta görevlendirilmiş (!) Devlet Bahçeli’nin inanılmaz duygu karmaşasına kurban edilmemelidir.

Ancak görüşmelerin açık olmadığı ve hiçbir şeyin belli olmadığı bu konuyu mutlaka TBMM’de çözmek ve istismara izin vermemek lazım.

Tabiki heyetteki diğer DEM Partililerinde olumlu katkısı olmuştur onları da kutluyorum ancak başka hiçbir kimsenin ve tarafın henüz samimiyetine inanamadığım için temkinli bir iyi niyetle olayları değerlendiriyorum.

Her zaman söylerim hak edenleri ve değerli olanları yaşarken kutlamak, desteklemek ve hakkını teslim etmek gerekir.

Bu yazıyı da bu anlayışla yazıyorum.

Sayın Ahmet Türk sizi tanımak ve “Dostum” demek onurunu bana da yaşattığınız için teşekkür ederim.

Bu kutsal topraklarda ve Mustafa Kemal Atatürk’ün kurduğu Türkiye Cumhuriyeti’nde mutlaka BARIŞ olacak ve bizler koyduğumuz katkılar için onurlu yaşayan ve evlatlarımıza en güzel mirası bırakan insanların mutluluğu ile veda edeceğiz.

Sevgiyle saygıyla, eşit yurttaşlar olarak barış ve kardeşlik duyguları ile insanca, onurluca, özgürce, haksızlıklara ve hukuksuzluklara izin vermeden yaşayalım ve yaşatalım.

GÜLER BUĞDAY