Demokrat Zafer

Güler Buğday yazdı; “SABRIN SONU SELAMETTİR” DENİRDİ. ARTIK ÜLKEMİZDE SABRIN SONU SEFALET OLDU.

Geçmiş dönem PM Üyesi Güler Buğday makalesinde;

Ülkemizde bu sözleri söylemek aslında abesle iştigaldir. Çünkü dağından taşından bereket fışkıran, yeraltı yer üstü zenginlikleri yanında üç tarafı denizle çevrili olan ve Avrupa’yı Asya’ya bağlayan ülkemizde sefalet yaşamak mümkün müdür?
Ayrıca ülkemizde Laik Cumhuriyetin kurulması ve Atatürk devrimlerinin kök saldığı bir ülkede sefalet, yoksulluk, haksızlık-hukuksuzluk ve despotluğun ete kemiğe bürünmesi olanaklı mıdır?
Ne yazık ki artık mümkün olmayanlar oluyor!..
Ülkemizi işgal etmiş, her yönden ve tüm bölgelerimizi kuşatmış ve padişahın kendi saltanatı için düşmanlara teslim olmuş bir konumdan “laik, sosyal hukuk devletini” kurmuş bir ülkede bu sefalete nasıl düşülmüştür?
Dağda çobanlık yapan hatta okuması yazması ve de görgüsü olmayan bir yurttaşımız ülkeyi yönetseydi acaba bugünkü kadar halklar açlığa ve yoksulluğa mahkûm edilir miydi?
Yine ülkemizde hala feodalitenin temsilcisi olan ve birçok insandan daha güçlü konumunu koruyan bir toprak ağası ülkemizi yönetse bu kadar adaletsizliğe ve haksızlığa sebep olabilir miydi?
O halde bugün ülkemizde yaşadıklarımızı nasıl izah edebiliriz?
23 yıl ülkeyi çoğunlukla tek başına yöneten ve alnı secde görüyor diye güvenilip destek verilen iktidar halklarımızı neden bu sefalete mahkûm ediyor?
Sadece yoksulluk olsa kuru ekmek yenir sabredilir ama ülkede hak- hukuk yok edilmişse, yargı bir kişinin keyfine göre kararlar veriyorsa ve bir avuç kan emici halkların tüm haklarını gasp ediyorsa bunun adı nedir?
Halklar açlığa, yoksulluğa, baskı ve şiddete maruz kalırken tuzu kurulur sadece laf üretiyorlarsa bu düzene ne ad verebiliriz?
TBMM ego tatmin yerine dönüşmüşse ve emekliler resmen açlığa sefalete mahkûm edilmişken milletin vekilleri onların 30 misli maaş alıyorlar ve hala bu haksızlığı reddedip ses çıkarmıyorlarsa kime ne diyelim?
Milletvekillerimiz kendilerinin konumları yetmezmiş gibi; danışmanları (!) ve aileleriyle birlikte yüzlerce misli imtiyaz ve gelire sahiplerse kime sitem edelim veya kimi kınayalım?
Mazlum ve mağdur olan halklarımız bırakın particiliği ve sizlere bu yaşamı reva görenleri kim olursa olsun reddedin…
Sizler sustukça, biat ettikçe güçlenen, despotlaşan ve dizginlenemeyen bir konuma gelenlere itibar etmeyin.
Kendileri halkların hakkını yiyerek lüks ve şatafat içinde yaşayanların bizlere “SABREDİN” demesine daha fazla itibar edilmesin.
Çünkü artık “Sabrın Sonu Selamet Değil Sefalettir.”
Sevgiyle saygıyla, eşit yurttaşlar olarak barış ve kardeşlik duyguları ile insanca, onurluca, özgürce, haksızlıklara ve hukuksuzluklara izin vermeden yaşayalım ve yaşatalım.
GÜLER BUĞDAY
ZİYARETÇİ YORUMLARI

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu aşağıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.

BİR YORUM YAZ