Demokrat Zafer

Güler Buğday yazdı; MEDENİ KANUN, SAYGINLIĞIMIZIN SİMGESİ OLMASI YERİNE İŞLEVSİZ KILINIYOR.

Geçmiş dönem PM Üyesi Güler Buğday makalesinde;

Bundan 99 yıl önce, 17 Şubat 1926’da, kadınla erkeği eşit kılan Medeni Kanun kabul edildi.
Medeni Kanunun kadınlarımıza getirdiği kazanımlar:
Ailede kadın-erkek eşitliği sağlandı.
Evlilikte resmi nikâh zorunluluğu getirildi.
Tek eşle evlilik esası getirildi.
Kadınlara, istedikleri mesleğe girebilme hakkı tanındı.
Mahkemelerde tanıklık yapma, miras ve boşanma konularında kadın-erkek eşit hale getirildi.
Patrikhanelerin, din işleri dışındaki yetkileri kaldırıldı.
Medeni kanun, Atatürk Devrimlerinin kadınlarımıza sunduğu ve çağdaş dünyadaki saygınlığımızı ve yerimizi güçlendiren en başarılı projedir.
Ülkemizde Medeni Kanun’un kabulü ile birlikte kişiler hukuku, aile, miras, eşya hukuku ilişkilerinde dini hukuk yerine laik hukuk kabul edilmiştir.
Bu yasa ile toplumun yarısı olan ve aydınlığın gerçek yüzü olan kadınlar hak ettikleri saygınlık ve yasal haklarına kavuşmuşlardır.
Ancak uzun yıllar boyunca sağcı ve dini referans alan iktidarlar kadını sürekli ikinci plana ve edilgen kılma politikalarına karşın kadınlarımız bu çağdaş yasa ile son 19 yıla kadar belli ölçülerde de olsa haklarını savunabilmişlerdir
Ancak 23 yıllık AKP iktidarında dinci, gerici tarikat ve cemaatlerin kadına biçtiği rol ve bizzat AKP Genel Başkanının “kadın erkek eşit olmaz bu fıtrata aykırıdır” sözleri kadınımızın haklarının gasp edilmesine ve ikincil plana itilmelerine sebep olmuştur.
Zaten kadınlarımız feodal aile yapılarının egemenliğinde daha az okutulan ve meslek edinme hakları gasp edilmiş konumdayken dincilerin egemenliğinde eşit yurttaş kimlikleri de birçok alanda ve ailede yok edilmiştir.
TV kanallarındaki programlara yansıyan çok eşlilik imam nikâhı uygulamasıyla adeta bu yok sayma meşrulaştırılıyor.
Böylece medeni kanun yaşam içinde ve bazı bağnaz ve saygısız ailelerde anlamsızlaştırılıp kadınlar erkeğin emrinde ve özgürlüklerini, haklarını kaybetmiş bir konuma sokulmuşlardır.
Böyle olunca da daha az ekonomik güce sahip olan ve kadını evde hizmet etmekle görevli kılan anlayış yüzünden karar alma ve yetki kullanılan organlarda sınırlı oranda hak elde edebildikleri için işlevsiz kılınmaktalar.
Oysa gerçek bir devrim olan medeni kanun, kadınların, gençlerin, çocukların, mağdurların ve ötekileştirilenlerin hak ve hukukları demokratik ve özgürlük ortamlarında geliştirir ve anlam bulur.
Ne yazık ki artık ülkemizde demokrasiden, hak ve hukuktan bahsetmek Tek Adam diktatörlüğünde ortadan kalkmıştır.
Bunun içinde en önemli devrimlerimizin başında sayılan medeni kanunumuz işlevsiz bir konuma sokulmuştur.
UYARI:
Tüm kadınlarımıza bir tek şey söyleyeceğim.
Tüm İslam ülkelerinde kadının sayılan haklarını görüyor ve üzülüyoruz.
Özellikle daha önce çağdaş dünyanın parçası olmuş ancak Humeyni ve Taliban bağnazlığındaki İranlı ve Afganistanlı kadınlara bakınca Atatürk’ün kadınlarımıza sunduğu bu en önemli yasanın değerini daha iyi anlıyoruz.
Bunun için ülkemdeki kadınlara diyorum ki;
Atatürk’ün sunduğu Medeni Kanuna sahip çıkın ve bir an önce ülkeyi karanlığa götüren, iflasa sürükleyen ve halkını açlığa mahkûm eden AKP ve yancısı MHP’yi desteklemekten vazgeçin.
Sevgiyle, saygıyla eşir yurttaşlar olarak barış ve kardeşlik içinde insanca yaşayın.
GÜLER BUĞDAY.
ZİYARETÇİ YORUMLARI

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu aşağıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.

BİR YORUM YAZ