Güler Buğday yazdı; KARANLIĞA, DESPOTİZME, ŞİDDETE VE KEYFİ UYGULAMALARA DİRENENLERE GÜNAYDIN VE MERHABA.

Sevgili Dostlar, Yoldaşlar ve Canlar, ben felaket tellalı değilim ama ülkemde yaşatılan gerçeklere gözümü kapatıp dayatılan haksızlıklara, hukuksuzluklara ve kullanılan şiddete duyarsız kalamıyorum.

Artık takip edemez ve inanamaz olduk Tek Adam Rejiminin ve Saray İstibdadının yaptığı haksızlıkları, hukuksuzlukları ve keyfi uygulamaları.

Bu kadar keyfi ve vicdanlara sığmayan uygulamaları kabul etmek olanaksız oldu!

Her gün bir önceki günü arıyoruz.

Halklar aç sefil, işsiz-güçsüz-aşsız en önemlisi hakları gasp edilirken güvencesiz ve korumasız bırakıldılar.

Cumhur İttifakı bileşenleri adeta ülkemizin beka sorunu oldu.

Sapla saman karıştı suçlular korunup suçsuzlar ve masum insanlar tutuklanır oldu.

Tek Adam Saray Rejimi ne yasa ne anayasa tanıyor işine gelmeyince tüm yasaları yok sayıyor.

Israrla kendilerine biat etmeyen halklara, onurlu yürekli ve dürüst yurttaşlara, gerçekleri yazan gazeteci ve basın mensuplarına resmen kumpas kuruluyor.

Halkın iradesinin temsilcisi olarak seçilmişlere ve özellikle belediye başkanlarına yapılan göz altılar ve tutuklayıp iddianame bile düzenlemeden yüzlerce gün tutsak konumda bekleterek korku imparatorluğunu her kese kabul ettiriyorlar.

Bu nedenlerle ben, keyfi olarak uygulanan şiddet baskı ve hukuksuzluklara karşı keyfini bozmadan yaşayan hatta millet açken şatafattan ve su gibi para harcamaktan ödün vermeyen sözde solcular gibi sessiz kalamıyorum.

Yeter artık….yeter….

Milletin vermediğini siyasallaşan yargı ile ele geçirmek için demokrasiyi ve adaleti yok ettiler.

Artık yapılanları ve haksız yere ve hukuksuz olarak kullanılan baskıları ve suç olan şiddeti kabul etmek insanlık suçudur.

Dün ülkemizde tuzu kuru olan ve yaşamları garanti altındaki iş çevreleri yani patronlar bile sonunda geçte olsa isyan ettiler.

Ve maalesef yine bu günede çok üzücü olaylara tanıklık ederek başladık.

En son olarak gece yarısı VAN’DA yapılanları ve kullanılan şiddeti üzüntüyle ve endişeyle izliyoruz.

Cumhur ittifakı ve Tek Adam Saray Rejimi, seçimlerle elde edemediklerini adaleti siyasete alet ederek belediye başkanlıklarını hukuksuz gasp ederek ve halkın iradesini yok sayarak ilin valisini KAYYIM olarak atadılar.

Yaptıkları tüm haksızlıklar gibi halka her türlü şiddeti uygulayarak yapılan bu atamayı canımız yanarak ve isyan ederek izliyoruz.

Bu uygulama öncelikle Van halkının iradesinin gaspıdır.

Kazandıkları belediyeyi korumak için toplanan halkımıza yapılan tutuklamaları ve kullanılan şiddeti kabul edemeyiz.

Sürekli yazarak ve anlatarak tekrar ediyor ve partim CHP’den rica ediyorum:

Bırakın kendimiz gibi düşünenlerle toplanıp yiyip içip resimler çektirip sanalda iş yapıyormuş gibi görünmeyi.

Veya kendi partililerimizle farklı nedenlerle toplanıp misafircilik oynamayı!!!

İnin sokaklara mahalle ve köylere, AKP’nin yıllardır kandırdığı veya çaresiz bırakıp mecbur ettiği ve inançlarını sömürdüğü haklarımızın yanına gidip anlatın gerçekleri.

Bırakın ayrışmayı ve haklı haksız savaşmaları.

Bir olun, dayanışın ve bu karanlığa ışık olun…

Artık sussanız da inanın faydası yok çünkü faşizm resmileşti ve sıra herkese geldi.

Sevgiyle saygıyla, eşit yurttaşlar olarak barış ve kardeşlik duyguları ile insanca, onurluca, özgürce, haksızlıklara ve hukuksuzluklara izin vermeden yaşayalım ve yaşatalım.

GÜLER BUĞDAY