FELAKETTE CANINI ORTAYA KOYAN, TIRNAKLARI İLE TOPRAĞI KAZAN VE ACILARA DERMAN OLMAYA ÇALIŞANLARDAN ROL ÇALINMASIN.
Geçmiş dönem CHP Parti Meclis Üyesi Güler Buğday’dan deprem analizi. Buğday;
Bizim halkımız hangi partide veya siyasi görüşte olursa olsun acılar karşısında çok duyarlı ve yardımseverdir.
Acılar ve felaketler karşısında mağdurların kim olduğuna bakmaz, koşar yardıma.
Canını dişine takar hatta her türlü yaşamsal riski göze alıp çaresizlik karşısında varını yoğunu ortaya döküp yardım eder.
Yüzyılın felaketini yaşadığımız bu günlerde tüm acılara karşın hangi görüşte veya partide olduğuna bakmaksızın çok büyük çoğunluk yardıma koştu.
Hatta sorumsuz, çıkarcı ve olaylarda çok büyük payı olduğu için iktidar mensuplarının tüm engellemelerine karşın halkımız tüm duyarlılığı ile zorlukları aşıp, engellere aldırmadan yardıma gitti..
Oysa ne çok zorluk vardı o günün koşullarında. Yollar yıkılmış, bozulmuş geçit vermiyordu. Hava alanları yarılmış uçulamıyordu.
Felaket inanılmaz büyük bir alanda ve tam 10 ilimizi, yüzlerce ilçemizi ve binlerce köyümüzü yerle bir etmişti.
Bu felaket karşısında elektrikler kesilmiş, GSM operatörleri sınıfta kalmış çalışmıyor ve iletişim imkânsızlaşmış adeta yıkılmayan ev veya bina kalmamış, halkın büyük çoğunluğu enkaz altında kalmış bir felaket yaşanıyordu.
Aylarca yazı yaşatan hava koşulları tam bu günlerde bastıran kar ve soğuktan dolayı enkaz başında sağ kalanların yakınlarını kurtarmak isterken soğuktan ölecekleri bir durum yaratmıştı.
Yani yaşanılan felaket o bölgedeki insanlara resmen cehennemi yaşatıyordu.
Koşullar bu kadar ağır ve zorken gerçekten başta CHP Genel Başkanının tüm vicdansızları utandıran, yapılacak yardımları engelleyen iktidarın tavrına karşı koyduğu yürekli ve insancıl tavrı çok önemli ve değerliydi.
Tüm zorluklara karşın bu sese kulak veren kuruluşlar, sivil yoplum örgütleri, gönüllüler ve duyarlı siyasi partilerin temsilcileri dağları aşarak, canlarını hiçe sayarak koştular o felaket bölgesine.
En önemlisi bu zor koşullarda sorunu çözecek aletler, vinçler ve ekipmanlar ve en önemlisi ordumuz, askerimiz, madencilerimiz ve Kızılay ile bu loşullarda görevli olan Afad henüz görevine gönderilmemişti.
Sevgili Dostlar, Yoldaşlar ve Canlar, günlerdir özellikle halkın sesi soluğu olan Halk TV, Tele1, Fox TV, KRT TV gibi televizyonlar yaşanan felaketi yerinden ve göçük başında feryat eden halkın sesinden gerçeği sabahlara kadar canlı yayınla gösterdi.
Artık gerçekleri herkes gördü ve 21 yılda nasıl aldatıldığımız, soyulduğumuz ve bir avuç kan emicinin varsıllaşması ve iktidar havuzunu doldurması için nasıl çürük binalarla ölüme davetiye çıkarıldığını büyük halk kitleleri anlamış oldular.
Bu gerçekleri üzüntü ve utanç içinde bilip gördük ve acı içinde izledik.
Bu koşullarda başta CHP yönetimi 98 milletvekilini ilk günden itibaren birer genel başkan yardımcısı kontrolünde felaket bölgesinde görevlendirdi.
CHP’nin en başta büyük şehir ve tüm belediye başkanları anında tüm olanaklarıyla felaket bölgesine yardım konvoyları düzenlediler.
İşçi Partisi ve yürekli milletvekilleri inanılmaz özveri ile anında felaket bölgesinde yardıma koştular.
İyi Parti ve Millet ittifakı bileşenleri partilerde felaket bölgesinde halkın yardımına gidip gerçekleri halka anlattılar.
Bana göre herkesin dikkat etmesi gereken bir durumda; 2 gün devletin tüm olanakları elinde olan iktidar ve saldırgan stepnesi ortada yokken Tek Adam ve yancısının “Terörist” diye suçladıkları HDP, tüm olanakları, örgütü ve milletvekilleriyle felaketzedelerin yanında olduklarıydı.
HDP’nin kapatılması için Anayasa mahkemesine emirler verenler, nefret ve kin kusanlar ise hiç ortalarda yoktu.
Tek Adam lütfedip binlerce kurtarılacak insanı göz göre göre ölüme terk ettikten 2 gün sonra emir verip askerimizi ve Afadı göreve yollamıştır.
Durum bu kadar zor ve yardım edenler içinde riskler taşıdığı ortamda gerçekten kahraman diyeceğimiz vekil veya insanlar yüzümüzü ağartıp umutlarımızı yeşertip gerçekten inanılmaz bir gayret ve özveriyle görev yaptılar.
Ben objektif olmaya çalışırken tabii ki daha çok kendi partimdeki vekillerden ve kurumlardan daha çok bilgi sahibiyim.
Ancak sosyal medyadan takip ettiğim ve gerçekten insanüstü davranan diğer parti kahramanlarını da tanıyıp görüp takdir ettim.
O isimlerden bazılarının resmini de paylaşacağım.
Ancak birde bu koşullarda bile hesap kitap yapan, utanmadan rol çalan, önümüzdeki seçimlerde aday olacağı için elinde bir resim bulunsun diye gidip bir enkazın başında resim çektirenler var.
Günlerdir yüz binlercesinin yapıldığı yardımlardan birinde görüntü verip ucuz kahraman olmaya çalışanları da görünce ve o şahısların bugüne kadar partime verdikleri zararları bilip yakından tanıyınca saç baş yolasım geldi.
Bunlardan vekil olsa ne olur????
Bu türlerden siyasetçi olsa ne yazar???
Hatta kendi varlıkları ve gelirleri yüzlerce insana bakacak düzeyde olanların bu tür zamanlarda illegal oluşları, utancımız olmakta.
Fakir ve yoksul halkın ekmeğini bölerek kolilerle yaptığı yardımlara karşın elini taşın altına koymayanları da takip edince isyan edesim geldi!!!!
Bari bu koşullarda ucuz kahramanlık, çıkarcılık ve ucuzluk yapılmasın istiyorum.
Kimse bu felaketin üzerinden rol kaparak gelecek devşirmesin.
Şimdi soruyorum herkese Komünist Başkanın ilk andan bu yana en zor koşullarda verdiği mücadeleyi görmüyor mu? Kendisinden hiç örnek ve ders almıyormu?
İşçi Partili Barış Atay, ilk günden beri insanüstü bir gayretle Hatay’da mücadele ediyor.
Hemşehrileri, akrabaları, yoldaşları enkaz altında kaldığı halde halkla beraber enkaz başında herkesi kurtarmak için çalışıyor.
İşçi Partili Genel Başkan Erkan Baş iki gün yrdım gelmemesini, Tek Adam’ın sorumluluğunu ve sebep olduğu ölümleri dile getirip isyanı ve gerçekleri haykırmada herkese insanlık dersi veriyor.
Bu arada ben bir kadın görüp ve diyorum ki bu kadın keşke ülkemi yönetse… İşçi parti sözcüsü Serra Kadıgil tek başına bir ordu…
Bu kadının yüreğine ülkemi bu çaresizliğe muhatap edenler kurban olsunlar…
HDP’den tüm vekiller ve Meral Danış ve ismini sayamadığım tüm yurtsever ve halkların dostları felakete çare olmak için halkın yanındalar.
HDP’li sekiz milletvekili ilk andan itibaren deprem merkez üssü Pazarcık’taydı. Hiç tereddüt etmeden ilk andan itibaren etkili ve yoğun oldukları illerden ilk yardımları yetiştirdiler.
HDP İstanbul milletvekili Ermeni asıllı Garo Paylan’ın ilk andan bugüne dek insanüstü bir gayretle ve yürekli açıklamaları ile nasıl örnek bir insan ve gerçek bir kahraman olduğunu hep birlikte izledik.
Bu arada vekillerden çok fedakârlık yapanları saymadan önce daha öncede yazıp paylaştığım ağırlığı Halk TV görevlisi olan gazeteci ve basın mensupları gerçekten hakları ödenmez kahramanlar oldular.
Bu yazıyı yazmadaki amacım kahramanlar yaratmak veya güzelleme yapmak değildir.
Ancak bazı kişileri bu felakete uğrayanlara ve o bölgede göçük altında ölümü bekleyen canlara yardıma gitmeden, hiç emek vermeden ve elini taşın altına koymadan, hiç ayakkabısına toz bile bulaşmadan kahraman ilan edilmeye çalışılınca canım sıkıldı ve yazma gereği duydum.
Malum sanalda iki üç kuruşa bir site sahibi olup kendini gazeteci ilan edip kimilerine çamur atan, kimleriyle eski düşmanlığından vazgeçip işine yarayınca kahraman ilan edenler ve onlara bilip bilmeden itibar edenler var.
Bu tür durumlarda vicdanlı ve ahlaklı olmak zorunluluktur.
Kalemler, klavyeler, hiçbir koşulda bazı kişilerin beklentilere ve çıkarlarına göre yazıp çizemezler.
Böyle davrananlar, inananlar için günah işler ve duyarlı insanlar içinde yaptıkları ahlaksızlıkla eşdeğerdedir.
Kimse kusura bakmasın ve insanları aptal yerine koymasın bu tavır ve taktikler Aynı Tek Adam zihniyetinin yansımalarıdır.
Nasıl ki 21 yıl ülkede taş taş üstüne bırakmadan satmış savmış ve halka hiçbir yararı olmamış insanlar; hala çıkıp koca koca laf edebiliyorlar.
Halkların yanında canını feda edenlere laf sokan, hakaret eden, tehdit eden ve parmak sallayan ve kendilerini kahraman ilan edenler gibi faydacıları hiçkimse keyfince kahraman ilan edemez.
Bu arada Tek Adam Saray Rejiminin tüm acımasızlığına karşın AKP belediyeleri de, iş adamları da, bazı duyarlı vicdanlı sanayicileri de yardım yollama konusunda namuslu ve vicdanlı olanları ellerinden geleni yaptılar, yapıyorlar…
Bu arada Kızılay’ın, Afad’ın içini boşaltıp yandaş besleyip istihdam ederek liyakatsiz insanlarla doldurdukları bu kurumları dejenere edenlere inat halkın gönlünde taht kuran bir kahraman olan Haluk Levent ve Ahbap Yardım Kuruluşuyla tarihe geçtiler.
Herzaman ihmal edilen bu nedenle yaşadıkları felaketlerde acılarını kendileri saran Madencilerimiz en tehlikeli ve en zor alanlarda günler sonra canlı insanlara ulaşıp kurtarmak için insanlığın Nirvana’sına ulaştılar.
İki gün sonunda asli görevine koşan Askerlerimizin varlığı halkta bir umut ve güven oluşturdu.
CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, AKP Genel Başkanı gibi yüzlerce koruma ve konvoya gerek duymadan, yolları kesmeden, üşüyen aç susuz ve kimsesiz çocukları dekor yapıp bu acıları istismar etmeden halklarla buluştu.
Halkın yanında acılara ortak olurken belediye başkanları ve örgütüyle ve kahraman milletvekilleri ve kadın örgütleri ile güven verip umut oldular.
Bu arada benim bu felakette çok yakından tanıdıklarım veya bugüne dek yaptıkları çalışmaları ile örnek olmuş şimdide bu zorluklarda kahraman olmuş vekillere olan saygım ve takdirim teşekkürüm var.
En başta yüreğimde büyüttüğüm evlat olan; ilk anda Maraş/Pazarcığa koşup, duyarlı, namuslu, vicdanlı, fedakâr ve sol dünya görüşü ile oradaki acılı insanlarla birlikte elleri ile enkaz kaldıran, sırtında yardımları taşıyan ve hala orada görev yapan Toprak Adam Orhan Sarıbal var. Kendisi her zaman her koşulda ve mağduriyette halkların sesi ve vicdanıdır.
Benim Yoldaşım ve değerli Dostum, CHP’nin yüz akı vekillerinden Ankara milletvekili Yıldırım Kaya var. Bölgeye ilk gidenlerden ve inanılmaz bir özveri ile çalışan onurlu insan ve eğitim camiasının yılmaz neferi.
CHP’de her zaman özverili çalışmaları, yasak konan TBMM’deki görüşmelerde halkın gerçekleri öğrenmesi için kurduğu sistemle yayınlar yapan, ülkede nerede bir doğa katliamı, yangın velhasıl hangi felaket olursa orada halkın yanında olan yürekli vekillerimizden Ali Şeker’de depremden kısa bir süre sonra felaketin yok ettiği medeniyetler şehri Hatayda olmuş ve bu güne kadar inanılmaz bir gayretle mücadele etmiştir
,
CHP’de verdiği mücadele ile ben kendisine her zaman “Tek Başına muhalefet” diyorum.
Kendisi Niğde milletvekli olan ve tarımda iktidarın hatalı politikalarını TBMM’de yaptığı açıklamalarla AKP’ye her gün dünyayı dar eden, ülkedeki tüm sorunlara karşı inanılmaz bir mücadele veren, yazılı basında ve televizyonlarda yaptığı açıklamalar ve sorunları anlatmasıyla her gün yer alan inanılmaz çalışkan ve duyarlı vekilimiz Ömer Fethi, Gürer’de deprem felaketindeki birçok il ve ilçeye ile giderek duyarlılığını burada da göstermiştir.
Felakette en çok yara alan Adıyaman ilinde ilk üç gün her dakika feryat eden, yardım isteyen ve adeta yalvaran milletvekilimiz ve Genel Başkan Yardımcımız Ali Öztunç var. Ben onun gece gündüz yaptığı feryatlarını hiç unutamıyorum. Hala bölgede olan ve elini değil gövdesini taşın altına koyan yürekli insan.
İlk günden itbaren ikinci depremin vurduğu ve büyük hasar gören Elbistan’da fedakârca görev yapan, hakları ödenmez örnek vekillerimizden Prof. Yüksel Özkan ve Eczacı olan evimin küçük oğlu Erkan Aydın var.
Ancak CHP’de bir başka vekilimiz var ki inanın tüm anneler “Bu yiğit benim oğlum olsaydı” derler.
Zonguldak Milletvekilimiz Deniz Yavuzyılmaz inanılmazı başarılıydı. Ben kendisini yakından tanımıyordum ama çalışmalarını çok takdir ettiğim için daha önce yazmıştım.
TBMM’deki yolsuzluklar karşısında yürekli hesap sormalarını, korkusuzca çalınanlara, soyulan halkımızın haklarına nasıl sahip çıktığını anlatmıştım.
Ancak Deniz Yavuzyılmaz bu felaket bölgesinde yaptıkları ile adeta devleşti. Tüm engellemelere karşın ilk andan itibaren madencileri bölgeye götürmek için inanılmaz kavga verdi.
Yetmedi adeta bir Afad veya akut kurtarıcısı gibi canını yaşamını hiçe sayıp göçüklerin içine girip can kurtarmaya çalıştı.
Malatya’da Veli Ağababa günlerce uyumadan, hiç dinlenmeden insanüstü bir gayretle zorda olan insanların yanında görev yaptı.
Tabiki herzaman en yürekli tavırları ile mücadele eden Ali Mahir Başarır ve çok duyarlı vekillerimiz gerçekten çalışmaları ve mücadelelri ile insanlığın umudu oldular.
Burada ismini yazamadığım binlerce kahramanımız oldu kimse alınıp kusura bakmasın.
İtfaiyecilerimiz, akut, gönüllü gençler, sivil toplum kuruluşları, kadınlarımız ve duyarlı görevlilerimiz ile bilim adamlarımız, gönüllülerimiz varlar.
Birde ucuz kabadayılık yaparak herkesle kavga ettiğimiz; hatta “Bir gece ansızın gelebiliriz” diye tehdit etiğimiz ve özellikle dünyanın her yerinden gelen ve yabancı ülkelerin yardım yolladığı ve kurtarma ekipleri ile kurtarma köpekleri var ki hepsine minnet borçluyuz.
Sevgili Dostlar, Yoldaşlar ve Canlar, ülkemizin çok önemli bir bölgesi adeta haritadan silindi.
Halkları on gün olduğu halde aç susuzu, kimsesiz ve soğukta bir çadır ve tuvalet bulamadan enkaz altında sağ veya ölen yakınlarını kurtarmanın derdindeler.
İktidar hala şaşkın ve bu felaketten bile kendine karşı olanlardan intikam almak için en başta artık hiç etkiyemediği üniversite gençlerini cezalandırmak için inanılmaz bir saçmalıkla okulları tatil etti.
Düşünüyorum başımıza gelen hangi felaket daha büyük???
Yüzbinlerce insanımız öldü…
Bu zor günlerde iktidarın palazlandırdığı tüm tarikat ve cemaatlerin bu ülkeye nasıl yük ve gereksiz oldukları kanıtlanmış oldu.
Afad’ın kalmayan, örtülü ödenek gibi kullanılan parası ve olmayan kadrolarına karşın bütçeden en büyük payı alan ve yüzbinlerce kadrosu olan Diyanet İşleri Başkanlığının hiçbir işe yaramadığı canımızı yaksa da anlaşılmış oldu.
Soruyorum bir zamanlar televizyonlarda Rabia diye ağlayan Tek Adam, bu kadar acı ve felaket karşısında tek damla gözyaşı dökmedi neden acaba ?
Bıraktık gözyaşı ve üzülmeyi hiç mi utanmadılar, hiç mi vicdanları sızlamadı deprem göçüklerinin önünden kahkahalar atarak dolaşan yöneticileri ve bir tarikat evinde uzun oturup neşe içinde ağırlanan bakanınız parlak göz Nebati’nin paylaşımından hiç üzülmediler m?
SON SÖZ:
Sayın Cumhur Başkanı Tayyip Erdoğan, enkaz kalkmadan, içindeki canlı veya yaşamını yitirenler çıkarılmadan ve usulüne uygun kimlik tespitleri yapılıp defnedilmeden siz nereye ve nasıl hemen 30 bin ev yapıyorsunuz?
Hangi bölgeye, hangi koşularda, hangi özelliklerle ve tüm olanların sorumlusu olduğunuz halde hangi hakla bir yılda bu evleri yapacağınızı ilan ediyorsunuz?????
Bu evleri kim yapacak, yine yandaş mütahitlerle mi yapacak veya yaptıracaksınız?
Yeter lütfen artık bırakıp çekilin.
Bu halk kendi yaralarını saracaktır.
Bu halklar dayanışma ve kardeşlik duygularıyla sarılıp tüm kayıplarına sahip çıkacaktır.
İktidara söylenecek tek söz vardır:
“GÖLGE ETMEYİN BAŞKA BİR ŞEY GEREKMEZ…”
Sabır gösterip okuyanlara teşekkür ederim.
Bu felakete ister on lira isterse milyonlarca lira yardım edenlere, her koşulda o bölgelere yardım götürenlere, sıcak bir çorba kaynatanlara, çadır, konteyner, tuvalet kuranlara.
Sahra hastaneleri ile dertlere derman olanlara velhasıl insan olan ve insanca tavır alan herkese minnet, şükran ve teşekkür ederim.
Sevgiyle, saygıyla, eşit yurttaşlar olarak barış ve kardeşlik duyguları ile özgür bir yaşam ve hakça paylaşılan bir düzende yaşayalım ve yaşatalım.
ZİYARETÇİ YORUMLARI
BİR YORUM YAZ