Erdoğan: Hiçbir zaman faizci olmadım
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, partisinin grup toplantısında yaptığı konuşmada, faiz, döviz kurları, fiyat artışlarına ilişkin önemli mesajlar verdi. Erdoğan, “Yüksek faizden rahatsızım” dedi, vatandaşlara da çağrı yaptı.
Cumhurbaşkanı Erdoğan partisinin grup toplantısında konuştu.
Erdoğan’ın açıklamaları:
Bütçelerini savunan bakanlarımıza ve ekiplerine kadar yakından takip ettiği bütçe çalışmalarında yer alan arkadaşlarıma teşekkür ediyorum.
Yatırım, istihdam, üretim, ihracat odaklı büyüme stratejisi ile yola devam edeceğimiz politika bir anda ortaya çıkmış değildir. 19 yılda ülkemize kazandırdığımız her eser, hizmet, yatırım, bu atılıma hazırlık amacı taşıyordu. Gazi Mustafa Kemal’in, Cumhuriyetimizin ilk yıllarındaki gayretinden itibaren rahmetli Menderes ve Özal’a kadar pek çok devlet adamı harekete geçmiştir. Bu gayretler kesintiye uğramıştır. Bu ihanetlerin gerisinde, Türkiye’nin bölgesinde ve dünyada söz sahibi olmasını istemeyen, geçtiğimiz asrın küresel yönetim düzenini kuranlar vardı. IMF ile ilk anlaşmanın yapıldığı 1947’den itibaren ekonomi ve siyasi politikamız bu sistemin kontrolü altında yürümüştür. Bu sistemin dışına çıkanlar ise hukuk ve ahlak dışı saldırılara maruz kalmıştır.
Bir dönem karşımıza vesayeti çıkardılar, bir dönem önümüze sınırlarımızı ve şehirlerimizi taciz eden terör örgütlerini sürdüler. Bir dönem örgüt üyeleri ile darbe üstüne darbe girişiminde bulunan FETÖ’cü hainlerle saldırıya geçtiler. Nice konuda uluslararası alanda haksızlıkları saymıyorum bile. Bu uzun iktidar dönemimizde girdiğimiz her mücadeleyi kazandık. Ülkemizi hedeflerinden asla koparmadık. Aslında bunlar her meselede böyle davrandılar. Gece yarısı bildirilerinde, partimizi kapatma girişimlerinde demokrasimizin de cuntacıların yanında yer aldılar. Türkiye ekonomisini mahvedeceğiz diyerek yola çıkanların değirmenlerine su taşıdılar. Türkiye’de yönetimi değiştireceğiz diyenlerin yoldaşlığına soyundular.
FAİZ AÇIKLAMASI
Burada Tayyip Erdoğan dün ne dediyse bugün de aynısını söyler. Yüksek faizden ne kadar rahatsız olduğumu cümle alem bilir. Hiçbir zaman faizci olmadım, bugün de değilim, yarın da olmayacağım. Ama siz mandacı tayfasınız. İstiyorlar ki ülke batsın, bitsin, mahvolsun. Biz her zamandaki gibi ‘çok beklersiniz’ diyoruz. Biz gözü de kalbi de dışarıya bakan bu mankurtlara ‘hadi oradan’ diyoruz.
KUR VE FİYAT ARTIŞI
Kur ve fiyat artışı olumsuzluklarını dikkatle izliyoruz. Kurla ilgili beklentinin rakamın seviyesi değil istikrarının sağlanması noktasında olduğunun farkındayız. Önemli kısmı küresel dalgalanma kaynaklı olsa da çarşı pazardaki fahiş fiyat artışının çoğunun mantıklı izahı olmadığını da görüyoruz. Bu tablo küresel ekonomideki krizle, ülkemiz ekonomisindeki değişimin birlikte gerçekleştiği dönemden geçiyor olmamızdan kaynaklı. Bu yıl elde ettiğimiz büyümenin önemli bir bölümü ihracat kaynaklı. Türkiye hedeflerine doğru kararlılıkla ilerlemektedir. Ülkemizin ihracatı sadece rakam olarak büyümüyor, yapısal olarak da yüzde 95’i imalat sanayi ürünlerinden oluşuyor. İnşallah 2021 yılını çift haneli büyüme ile kapatacak yere doğru görüyoruz. Belki siyaseten en riskli fakat ülkemiz ve milletimiz için en doğru planı biz yaptık ve yapıyoruz. Faizleri artırarak paradan para kazananları sevindirmek yerine faizi düşürerek yatırım ve üretimi kolaylaştırıyoruz. Faiz, zengini daha zengin, fakiri daha fakir yapan bir melanettir.
“KUR DEDİĞİN BUGÜN ARTAR YARIN DÜŞER”
Düşük faizle kısırdöngüden kurtardığımız para yakından sağlanacak kurdaki denge ile istihdama ve üretime akacak. Artık faiz oranını ülkemizin ihtiyacına göre belirleyeceğiz. Asıl zenginliğin paranın kur değeri ile değil, ülkenin üretim gücü ile olduğunu biliyor ve bu şekilde hareket ediyoruz. Faiz düştüğünde paradan para kazanan dışında kimsenin kaybı olmaz. Kur dediğin bugün artar, yarın düşer. Enflasyon dediğin bugün artar, yarın düşer.
Sadece enflasyona bakarak Türk ekonomisini okumak haksızlık olur. Biz çok daha köklü değişimi hayata geçirmenin mücadelesini veriyoruz. Türkiye’nin ekonomik çıkarları yerine faiz lobilerinin çıkarlarını savunarak milli olunmaz, yerli olunmaz, demokrat olunmaz, liberal olunmaz, vicdanlı ve ahlaklı hiç olunmaz.
“STOKÇULARA BU ÜLKEYİ MEZAR EDECEĞİZ”
Yüksek kurdan döviz alıp daha da yükselmesini bekleyenlerin, haksız kazanç peşinde koşanların sonu hüsran olacaktır. Ekranları başında bizi izleyen milletime sesleniyorum, vekil arkadaşlarıma sesleniyorum. Stokçulara evelallah bu ülkeyi biz mezar edeceğiz. Stokçuluk dinimizde haramdır.
“VATANDAŞLARIMA ÇAĞRIDA BULUNMAK İSTİYORUM”
Vatandaşlarıma çağrıda bulunmak istiyorum. Döviz alırken, alışveriş yaparken, fiyat belirlerken sağduyudan ayrılmayın. Uzun vadeli düşünmeyi tercih edin. Yüksek faiz ve düşük kur düzenine kurulu sömürü düzeni ülkemize bir daha dönemeyecektir.
Ne diyorlar; zam, zam, zam. Utanın ya utanın. Şu anda Avrupa’da doğalgaz fiyatlarına bakın, enerji fiyatlarına bakın bizdeki fiyatlara bakın. Hangi yüzle kalkıp da zam zam zam diye bütün bilbordlara asabiliyorsunuz bunu. Utanmak yok.
Milletimiz müsterih olsun hiçbir insanımızı ne işsizliğe mahkum edeceğiz ne de hayat pahalılığına ezdireceğiz. Destek paketleri ile her kesimin yanında yer alıyoruz.
ADALETTE REFORM
Yakın tarihte yaşananlardan özellikle çıkarılması gereken en önemli derslerden biri belki de ilki, demokrasimizin kazanımlarına yönelik, hak ve özgürlüklere, tarafsız ve bağımsız adalet sistemine sıkı sıkıya sahip çıkmamız gereğidir. Geçmişte sözde hakimlerin milletimizin adalet duygusuna vurduğu darbeleri unutmadık, unutmayacağız. Yassıada yargılamalarından 28 Şubat’taki rezil görüntülere kadar pek çok örneği var. Türkiye’nin gücüne güç katacak yolun hukuk ve demokrasiden geçtiği inancı ile hükümetlerimiz döneminde adalette reform irademizi sürekli canlı tuttuk. 5. yargı paketimizle icra konularını, çocuklarla ilgili velayet hukuki işlemlerinden tamamen çıkardık. Fiziki satış usulüne de son verdik. Engelli kardeşlerimizin hakim ve savcı olabilmelerine imkan sağladık. Adalet Bakanlığımız yeni bir yargı paketinin daha hazırlığına başladı. Vatandaşlarımızla idarenin mahkemelik olduğu davaların temeline sulh yolunu koyma anlayışı hakim olacaktır.