Ender Ragıp Arslan yazdı; “Martıları Düşün!”

Manisa Haber Ajansı köşe yazarı Ender Ragıp Arslan makalesinde;

Kemal Sunal’ın bir gazetede beyit yazarlığı yaptığı filmde, patronunun “güzel şeyler düşün, martıları düşün” repliğini herkes bilir. Bir gün bizim gazetenin sahibi Fatih Akova da beni çekip “martıları hayal et” demesi muhtemel…

Şaka bir yana, Fatih Bey her zaman yazılarıma olumlu dönüşler yaparak destek oldu. Bağımsızca yazı yazabildiğimi, zamanında sosyal platformlardan engel yediğimizi düşününce Manisa Haber Ajansı ve Bursa’da da ZirvedeHaber gibi medya organlarının sayılarının artması medyadan en büyük beklentim. Diğer çok kıymetli yazarları da takip edebilir, ilgi duyduğunuz konuda yazılarını okuyabilirsiniz. Bana gelince; “Sürekli aşılardan veya kalp krizlerinden bahsediyorsun” diyenler haklılar. Bu konuda üzgünüm! Askerlerimizin, polislerimizin, öğretmenlerimizin, çalışanlarımızın, birçok siyasetçinin uygulandığı deney sıvıları hayatın her alanını önümüzdeki süreçte etkileyebilir. Milli güvenlik ile ilgili yazı yazmak istesem; benim için öncelik aynı olacaktır. Nedenine gelince;

Emniyet Sendikası Genel Başkanı Faruk Sezer: “Kalp krizleri, kanserler, beyin kanamaları, ölümlü ve yaralanmalı trafik kazaları emniyet teşkilatında neden çok fazla?”(18.01.2024); “Oluşturacağımız geniş dosya için gerek eksik bilgilerimizi gerekse de ölüm sayılarının çok fazla olduğunu kamuoyuna gösterebilmek için duyurular yapıyoruz, ancak destek bulamıyoruz.”(09.01.2024)

Bu durumda Milli Güvenlik için ilk sıralarda bulunması gereken konu aynı. Birçok sendika ve dernekler kendi alanlarında benzer duyurular yapıyorlar ancak sebebini çalışma şartlarına bağlıyorlar. Doğrudur, eksiktir veya yanlıştır; incelemeden bilinmez. Mesela Uluslararası Tır ve Ağır Şoförler Derneği Başkanı Sedat Bey; “Her gün bir arkadaşımız kalp krizi sonucu hayatını kaybediyor.” (07.01.2024) Sedat Bey de meslektaşları için sağlık kabini çağrısında bulunuyor. Yerinde bir çağrı…

Birleşik Taksi Şoförleri Derneği de “Ya kalp krizi, ya beyin kanaması geçiriyor, yaşlanmadan ölüyoruz” diye duyuru yaparak çalışma şartlarının ağırlığından şikayetçiler. Her birinin koşulları ağır…

Sağlık Çalışanları Hak ve Mücadele Derneği, Niğde’de İl Sağlık Müdürlüğü genç personelinin kalp krizinden vefat etmesinin ardından “Genç yaşta kalp krizleri, intiharlar arttı. Önerge verdik, Fahrettin Koca’dan cevap yok. Ölüm sebepleri araştırılsın istiyoruz” diye çağrıda bulundu. Farklı dernek ve sendikalar farklı çalışma şartlarına sahipler. Her birinin işleri ağır ve stresli olsa da ortak bir yönleri daha var, ki o da; hakemli dergide kalbe ve beyne zarar verebildiği yayınlanan kovid aşıları. Dolayısıyla havada duran bu konunun varlığında başka bir şeyden henüz bahsedemiyorum…

Ülkenin yoğun gündemi seçimle ilgili bir şeyler yazacak oluyorum; hop! Ocak-Şubat aylarında 9 Belediye Başkan Adayı kalp krizi geçiriyor, ikisi adaylıktan çekiliyor(Sivas, Edirne)…

Belediye Başkan Adayları Derneği olsa, onlar da adayların kalp krizlerini strese ve yoğun çalışma şartlarına bağlayacaklardır…

Sağlıkçının, Nakliyecinin, Polislerin, Şoförlerin, Askerlerin, Gençlerin, Öğretmenlerin, Öğrencilerin, Siyasetçilerin kısaca bu ülkenin her bireyinin sağlığı söz konusu olunca daha önemli bir gündem konusu olabilir mi? Tır şoförleri sağlıklarını kaybederse yarın gıda tedariki sorun olmayacak mı? Doktorlar, hemşireler sağlıklarını kaybederse tedaviye kime gidilecek? Askerler, Polisler; sağlıklarını kaybederse ülkede güvende olur muyuz? Öğretmenlerimizin sağlığı bozulursa yeni nesilleri kim yetiştirecek? Tam bir “Great Reset(Büyük Sıfırlama)” ortamına doğru gidildiğini düşünmemek elde mi? Eğitimden konuşalım yahut siyasetten bahsedelim, hangisini derseniz yine aynı kapıya çıkıyor sohbet. Nasıl yazmayalım? Araştırma Kurulu olduğunda ve yan etkiler için çözüm üretildiğinde, plandemi sürecinde verilip kaldırılan 8+8 ilaçların hesabı sorulduğunda, o zaman martıları da düşüneceğim