ELİNDE KALEMİ VE MEDYADA GÜCÜ OLANLAR, FETÖ İBLİSİNE YILLARCA SUSUP TEK KELİME ELEŞTİRİ YAPMAMIŞLARSA KAHRAMANLIK YAPMASINLAR!!!
Geçmiş dönem PM Üyesi Güler Buğday makalesinde;
Yaşamda en tehlikeli ve dikkat edilmesi gereken zamanlar sapla samanın birbirine karıştığı zamanlardır.
Bu günlerde inanılmaz bir kaos ve kargaşayı yaşıyoruz.
Birincisi:
Vatan haini, insanlık düşmanı ve ABD ajanı terörist başı FETÖ denen iblisin ölümüyle yaşadıklarımızdır…
İkincisi:
On yılardır vatan evlatlarını şehit eden, ülkemizi kana bulayan, halkları birbirine düşman eden PKK terör örgütünün ülkemiz kaynaklarının tüketilmesine sebep olan katliamlarıdır.
PKK terörünü bitirmek için kışkırtıcısı olan silah tüccarlarının ve emperyalist güçlerin kazanımlarında duyguların ve insanlığımızın tüketilmesidir.
Şimdi yine çok kimsenin nasırına basacağımı biliyorum ama ben yaşamımda asla ikiyüzlü olmadım ve ucuz kahramanlığa soyunmadım.
FETÖ denen cahil adama bir meczuba yıllarca benim ülkemde sadece saygı duyulup korunup kollanmadı en üst düzeyden ve iktidarda olanlarca adeta tapınıldı.
Bu günkü iktidarın en tepesindekilerden ve devlet gücünü kullanan tüm sorumlular halkların hakkını ve ülkemin en önemli değerlerini bu ABD aşanı iblise teslim ettiler.
Bugün hala ülkenin başında adeta çöreklenmiş birçok vekil veya etkili, yetkili şahıs o iblis ve vatan hainine övgüler ve inanılmaz takdirler sunarak dokunulmaz kıldılar.
Sağcı, çıkarcı, dinci, istismarcı insanlar bunu yaparken ne yazık ki ülkemizde yaptığı okulları bahane ederek ondan medet uman ve güç alarak övgüler sunan solcular (!) ve çıkarcı insanlar oldu.
Oysa bu kötülük timsali ABD maşası ve satın alınmış iblis, yoksul çocuklarımızın geleceğini “Işık Evlerinde” beyin yıkayarak ülke düşmanı bir nesil yaratıyordu
Bu vahşete o günlerde susan görmezden gelen hatta sabahın köründe ZAMAN gazetesini okumadan güne başlamayan çıkarcılar veya korkaklar bugün en keskin tavırlara bürünüp sahte kahramanlık yapmasınlar!!!
Daha önceki yazımda da belirttim:
“SÖZ UÇAR YAZI KALIR…” DİYE…
Hepimiz dürüst olmak zorundayız.
İşimize geldiği için ne kahramanlık yapalım nede bu konuda hak edilmeden kahramanlar yaratalım!!!!
Nemi yapalım????
Çok kolay ve ispatlıdır:
Bu günlerde kimin başına bu konuyla ilgili haksız bir uygulama geliyorsa sahip çıkılmalıdır.
Ancak o insanlar aynı zamanda kim olursa olsun bugüne dek ellerinde güç-imkân ve olanak varken ve sorumluluk taşıyan konumdayken bu vatan haini için tek kelime yazmış ve kınamışlar mıdır???
Şapkamızı önümüze koyup gerçeklerle yüzleşmek zorundayız.,
Artık kim olursa olsunlar bu güce sahip olan insanların hain ve terörist başı FETÖ’YE karşı tavrını, eleştirisini (!) ve kınamasını kaleminin ve unvanının güçlü konumu ile geçmiş yazılarına bakarak anlayabiliriz!!!
Bu arada hiç unutamıyorum milletvekillerimizde bu şarlatanın etkisinde kalarak uydurma bir “KUTLU DOĞUM HAFTASI” diyerek aptalca veya bilerek örtülü destek vermelerini de kabul edemiyorum.
Onun için kimse cesaret edemezken bu iblisle ilgili defalarca bu konularda yazılar yazdım.
Bu konuda son söz:
Hiç kimse “dün dündü, bugünde bugün” diyerek hak edilmeden hiç kimseye saygın sıfatlar sunarak yandaş olmamalıdır!!!!
Birde solda olan insanlar kim olursa olsun emekten yana davranmayan, emekçiye hak ettiğini vermemiş, mağdur etmiş ve haksızlık yapmışsa bunu yapanları kahramanlık konumuna taşıyamazlar.
Yazdıklarım hata yapanları uyarmak ve savrulmalarını engellemek içindir.
Anımsattıklarımı anlayanlar mutlaka anlayacak, anlamak istemeyenlerde işine gelmediği için anlamamış gibi yapacaklardır!!!
Gelelim ikinci konuya:
Kanlı Terör Örgütü PKK’nın elebaşı bebek katili APO denen insanlık suçlusunu milliyetçi(!) geçinen Devlet Bahçelinin hadsizce GAZİ MECLİSE davetine.
Tövbe… Tövbe… Tövbe…
Bizler bu döneklik, izansızlık, dengesizlik, hadsizlik ve çılgınlık karşısında akıl sağlığımız nasıl Koruyacağız???
Ben Güler Buğday ve sol/sosyal demokrat bir yurttaş olarak “Eşit Yurttaşlığı, Barışı ve Kardeşliği” her zaman savunan oldum.
Kürt sorununa çare arayanlarla birlikte olup yapılan tüm haksızlıklara ve atanan kayyumların halkların hakkını nasıl gasp ettiklerini yazarak ve konuşmalarımda anlatarak elimi taşın altına koydum.
Yazdığım 5 kitapta, binlerce makalede bu iki insanlık suçlusu örgütleri ve teröre, faşizme ve dikta anlayışlara karı tavrımı anlattım.
Ben hiç korkmadan, çekinmeden ve ucuz kahramanların sözde milliyetçilikle kimlik bulanların düşmanlıklarına aldırmadan terörü kınayan ama Kürt Yurttaşlarımızın haklarına sahip çıkan oldum.
Ancak asla ve asla Gazi Meclise PKK terörünün başını ve bebeklerin katili Öcalan’ı getirip TBMM’ni kirletip konuşturmayı isteyecek bir meczubun olabileceğini düşünemedim.
Bunun için hiç kimse ben yaşarken bu iki rezil konuda faydacı ve çıkarcı davranıp kandıramaz ve geçmişlerini unutturamaz.
SON NOT:
Bu çıkarcılıkları, istismarları ve siyaseten savrulmaları gördükçe gerçekten yaşamak istemiyorum.
Yine siyaset yapanlar özellikle solda olanlar veya sorumlu mevki ve makamlarda olanlarla toplumun vicdanı olan gazeteci yazar ve aydınlarında özel yaşamlarında saygın-edepli, ahlaklı hatta örnek olmalıdır!!!!
İster bu gerçekler karşısında bana “geri kafalı” deyin, isterse işinize gelmeyince bu çirkinlikleri ve ahlaka uymayan yaşanmışlıkları görmezden ve duymazdan gelin çürümüşlüğü onaylamış olursunuz.
Yine bilinen bir atasözüyle bitireyim:
“Anlayanlara sivrisinek saz anlamayanlara davul zurna az”
Sevgiyle saygıyla, eşit yurttaşlar olarak barış ve kardeşlik duyguları ile insanca, onurluca, özgürce, haksızlıklara ve hukuksuzluklara izin vermeden yaşayalım ve yaşatalım.
GÜLER BUĞDAY
ZİYARETÇİ YORUMLARI
BİR YORUM YAZ