Demokrat Zafer

Ebru Öztürk yazdı; ÇALIŞMA BAKANLIĞI VE EPİLEPSİLİLER

STK Başkanı Ebru Öztürk makalesinde;

7 Bakanlıkla çalışmalar yapan dernek olarak, Çalışma ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı ile de çalışma yapmak istemiş ve Sayın Vedat IŞIKHAN ile görüşmek için 1 yılı aşkın süre önce randevu talep etmiştik. Bakandan randevu alamayınca, Çarşamba günü bakan yardımcımızı aradım ve sağ olsun SayınLütfihakALPKAN’danPerşembe günü için randevu aldım ve epilepsililer ve engelliler için anlattıklarımın hem ekstra maliyet içermemesi, hem de mantıklı olmasından dolayı; hemen İŞKUR Genel Müdürlüğüne yönlendirdi. Cuma günü İŞKUR ile görüştük ve olumlu yaklaşımlar aldık.

DünLütfihak ALPKAN ile konuşurken, önce epilepsililerin ekonomik, sosyal, psikolojik durumunu anlatıp; epilepsililerin işsizlikte 1. sırada olduklarını, diğer engelli gruplarından çok daha verimli çalışabileceklerini, diğer birçok sürekliliği olan engeliler gibi,süreğen sorun yaşanmadıkları, sadece anlık olan nöbetlerden dolayı işsizliği yaşamalarının doğru olmadığı anlatıldı.Sayın ALPKAN’a, epilepsililerin kullandığı ilaçlarla birçok epilepsilinin nöbet geçirmediğini, ilaçlarla kontrol altına alındığı için geçiren birçok nöbetin dalgınlık, yutkunma gibi durumlar olduğunu benden öğrendiğini söylenildi. Sağlık Bakanlığı’nın Epilepsi Klinik Protokolünde belirtilen, epilepsililere bugüne kadar yeterince destek verilmediği, bundan sonra verilmesinin doğru olacağını içeren yazı da kendisine sunuldu ve ‘ben kendi imkanlarımla 22 yılda bunları yaptım. Eskiden çalışıyordum ama ekonomik gücüm vardı, şu anda yaptıklarımdan daha fazlasını yapabiliyordum. Bugün zamanım var, Başkent’teyim.Birçok yetkili kişiyi de tanıyorum ama malum herşeyimi epilepsililer için harcadığım için, emekli olarak kiradayım ve ekonomik nedenlerle epilepsililer için bu kadarını yapabiliyorum. Biz Devlet’i, ‘Devlet Baba’ diye biliriz. Artık Devlet Baba’yı, da göreve davet ediyoruz’ dedim.Epilepsililerin intiharda ve işsizlikte ilk sırada olduğunu olduğunu,950.000 epilepsili olduğunu öğrenince konuya daha sıcak yaklaştı. 3 öneriden 2 tanesinde Devlete hiçbir gideri olmadığını, senelerdir gönüllü olarak epilepsililere yardımcı olduğumu belirtince, yaptığım çalışmayı taktir etti ve İŞKUR’un engelliler birimine bakan genel müdür yardımcısının, benimle görüşmesi için randevu vermesini sekreterine iletti..

Sayın ALPKAN’ın İİBF mezunu olup; benimle aynı branştan olması nedeniyle, konuya aynı pencereden bakabildik. Toplumun yeterince bilinçli olmamasından dolayı, epilepsilileri sadece büyük nöbet geçiren kişiler olarak düşünülmesinde en büyük sorunun toplumsal olarak yeterli çalışma yapılmadığını belirttim ve şunu söyledim: ‘Ben zaten epilepsililer için yeterince çalışma yapılmadığını adım gibi biliyorum. Malum, 22 yıldır sahada çalışıyorum ve 1 kere İçişleri Bakanlığı Sivil Toplum Genel Müdürlüğünden alınan desteğini kenara koyarsak, bugüne kadar hiç Devletten ekonomik destek almadan bugüne kadar geldik. Hatta yaptıklarımız Bulgaristan Balkan Ülkeleri Grubu, Fas’tan Müslüman Ülkeler Grubu ve İrlanda’danDünya Epilepsi Derneği gördü ama bir türlü bizi Türkiye’den kimse göremedi. Bu göremeyenler arasından, bizi gördüğünüz ve randevu verdiğiniz için teşekkür ederiz’ dedim.

Bugün İŞKUR Genel Müdür Yardımcısı ve Engellilerden Sorumlu Müdür Yardımcısı Sayın Mustafa IŞIK ile görüşmeye gittim. Mustafa IŞIK ile Oğuz DÜZGÜN’ün olduğu görüşmede, bakan yardımcımıza anlattıklarımı aktardım ve ‘ülkemizi kapsayan tek STK olarak bakanlıkla çalışma yapmak istediğimizi, 7 bakanlıkla çalışırken, bugün itibariyle 8 bakanlık olmasını diliyorum’ dedim. Sayın IŞIK, tüm epilepsililerin engelli raporu olduğunu sanıyormuş!! Kendisi bu duruma şaşırırken, ben de önceki dönemde Sağlık Bakanlığı, bugün İŞKUR’da yetkili kişinin bunu bilmemesine çok şaşırdım!! Şunu belirtme gereği duydum. ‘İŞKUR gibi iş veren de bilgili olmadığı için, epilepsililer şunu çok iyi biliyor; eğer iş görüşmesinde epilepsili olduğunu söylerse işe giremeyeceğini… Bu nedenle epilepsili olduğunu söylemiyor. Biraz önce anlattığım gibi çoğu dalgınlık, yutkunma gibi küçük nöbet geçiriyor ve yanındakiler anlamıyorlar bile. Belki 13 ay sonra büyük nöbet geçiyor. Bu sefer tazminatsız atılıyor.’ deyince, her iki yönetici birbirine baktı ve ben konuşmaya devam ettim. ‘Şaşırdınız değil mi? Söylerse işe giremeyecekti! Onun yerine tazminatsız çıkışı tercih ediyor. Hiç olmazsa ekmek parasını kazanıyor. Biz de yaşamak için, sizler gibi ekmek parası kazanmak zorundayız’ dedim ve bir şaşkınlık yaratacak ekleme yaptım. O kadar çok mobing uygulanıyor ki; epilepsililer epilepsili olduğu anlaşılmasın diye derneğe üye olmadıkları gibi birçoğu tanınmamak için, farklı isimlerle sosyal medyada sayfa açıyor, isimlerini değiştiriyorlar.’ deyince, bizim için nasıl bir sakıncası olacak ki; sorusu ile karşılaştım. ‘Sizler sakıncalı görüyorsunuz ki; işe bile almıyorsunuz. Siz tüm epilepsililerin fenalaştığın sandığınızı belirtmediniz mi? Onun bunu gizlemesi de o zaman normal olmuyor mu?’ diye sorunca şaşırarak, ‘hepimiz engelli olabiliriz. Ben de şişmanlık sorunu yaşıyorum. Hepimizin aslında sorunları var ama galiba haklısınız. Biz de daha önce hiç böyle bakmamıştık epilepsililere’ diyerek birbirine baktılar ve söylediklerimi onayladılar. ‘İşte tekrar ediyorum. 22 yıldır tabiri yerindeyse,  ben tek başıma  analık yaptım. Burada baba, babalığını yapmalı! Baba nasıl çocuklarını kız-erkek, büyük-küçük, akıllı- hasta, zayıf-şişman diye ayırmıyorsa, senelerdir birçok engelli, yaşlı gibi yapılan çalışmalar, şimdi hiçbir yüzde ayırt edilmeden tüm epilepsililer için yapılmalı ki; sorunu giderelim. Tüm İŞKUR engelli, işe alım, teknik birimlerine anlatalım. Daha sonra da iş verenlere’ dedim. Güzel olan sonuç; İŞKUR’daki Genel Müdür Yardımcısı Mustafa beyin de, Oğuz beyin de yanımızda olacaklarını belirtmeleri idi.

Farklı önerilere açık olduğumuzu belirttik. ‘Önce İŞKUR çalışması yapalım’ dedim ve ekledim. İsterseniz il il gezelim, isterseniz bölge bölge, isterseniz Ankara’dan uzaktan eğitim verelim. Bana gideceğimiz yerin otobüs biletimi alın yeter. Biz çok çektik, artık gençler bizim yaşadıklarımızı yaşamamalı! Mesela Balkan Ülkeleri ne kadar bilinçli. Orada bu sorunlar yok. Biz de çözelim artık bu sorunu’ dedim. Farklı öneriler sundum ve şöyle dedim.‘İsterseniz işverenle konuşalım, işçi alımı çalışması olsun. İsterseniz girişimcilik desteği verin, bazılarımız iş yeri kursun. İsteseniz hibe verin, biz epilepsililer için dernek olarak bir çalışma yapalım. İsterseniz sizin kontrolünüzde bir grup oluşturalım ve onları farklı iş alanlarına yönlendirmek için eğitimler verelim. Senelerce insan ilişkileri, satış ve pazarlama eğitimleri veren kişi olarak, orada da yanınızdayım. Zaten 2012’de İŞKUR ile Büyükçekmece, Beylikdüzü, Şişli, Beşiktaş’ta da eğitimler vermiş, 2021’de Eğitim ve Organizasyon Direktörü olarak emekli olmuş eğitimciyim’ dedim ve ekledim. ‘İŞKUR’u bilgilendiririz ama biraz önce dediğim gibi asıl işvereni de bilgilendirmek gerekli. Epilepsilileri işe almaktan çekinmelerinin önüne geçmeliyiz, öyle değil mi?’ deyince, ‘haklısınız meşakkatli ama olması gereken hatta gecikilen bir dönem’ diyerek onayladılar ve yanımızda olacaklarını belirttiler. Aralarında değerlendirme yapıp; bizi davet edecekler… 1 ay içinde yeni bir paket daha açıklanacakmış. Mayıs ayında çalışmanın başlatılmasını, senelerce bekleyen epilepsililerin daha fazla bekletilmemesini rica ettim. Bakanlım Mayıs ayında neler olacak!

Devlet Baba Diyoruz,Kurucu Ana Görevini Yaptı. Baba DaBabalığınıYapmalı

İŞKUR Genel Müdür Yardımcısına söylediğim gibi Devleti babalığınıyapmaya, tüm bakanlıklarınSağlık Bakanlığı’nın yayınladığı Epilepsi Klinik Protokolündeki ‘epilepsililerin damgalamadan dolayı yaşadığı sorunlarla bugüne kadar yeterince ilgilenilmedi. Bundan sonra ilgilenilmesi’ anlamına gelen cümleyi, hiç olmazsa bundan sonra uygulamaya davet ediyor, 2021’de yayınlanan bu kararı tüm bakanlıklara, belediyelere, milletvekillerine, basına, sendikalara söylediğim gibi bugün bir kere daha herkese hatırlatıyorum!

İlgilerinden dolayı Lütfihak ALPKAN, Mustafa IŞIK ile Oğuz DÜZGÜN’e teşekkür ediyoruz. Müspet karşılanmaların arkasının da, müspet sonuçlar gelmesini diliyorum. Umarım ilerleyen süreçte, güzel gelişmeler olacak. Sevgiler…

ZİYARETÇİ YORUMLARI

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu aşağıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.

BİR YORUM YAZ