Dünya Su Günü nedeniyle Nilüfer Çayı’nda Bursa Çevre Platformu ve Nilüfer Belediyesi ortak basın açıklaması gerçekleştirdi. Açıklamada, su kaynakları üzerinde baskının giderek arttığına dikkat çekilirken, acil önlem çağrısı yapıldı.
İklim krizi, sanayi üretiminin artışı, tarımda uygulanan yanlış sulama yöntemleri ile madencilik çalışmalarının kimyasal atıklarıyla yeraltı ve yerüstü su kaynakları kirlilik ve yok olma riskiyle yüzleşiyor. İçilebilir su kaynaklarının korunması ve çoğaltılması için Birleşmiş Milletler tarafından ilk kez 1993 yılında Dünya Su Günü kutlandı.
Bursa’da Dünya Su Günü nedeniyle Bursa Çevre Platformu ve Nilüfer Belediyesi, Nilüfer Çayı’nın tarihi köprüsü üzerinde saat 12.30’da buluşarak basın açıklaması düzenledi. Açıklamayı Prof. Dr. Ertuğrul Aksoy okudu. Aksoy, suyun, sürdürülebilir kalkınma, yoksulluk ve açlığın ortadan kaldırılması için kritik öneminden bahsederek şöyle konuştu: “İnsani gelişme, sağlıklı ve huzurlu bir yaşam için olduğu kadar doğa ve tüm canlılar için de vazgeçilmezdir.”
‘Su kaynakları üzerinde baskı artıyor’
Su kaynaklarının her geçen gün kirletildiği, iklim krizine bağlı olarak kuraklık etkisinin arttığı son yıllarda; insan sağlığı tehlike altında. Prof. Dr. Aksoy, tarihi köprü üzerinde, yaptığı basın açıklamasında, su kaynakları ve ekosistemler üzerine artan baskı, afetler, artan kuraklık ve sel riskinin tüm canlılar üzerinde de artan etkisinden bahsetti.
Tarım ve Orman Bakanlığı‘nın “Yerüstü Su Kalitesi Yönetmeliği’nde Değişiklik yapılmasına Dair Yönetmeliği” 2021 yılında yaptığı bir değişiklikle su kalite sınıfı renk kodlarından, ‘çok kirlenmiş suya’ karşılık gelen ve “kırmızı” renkle ifade edilen 4. sınıf su kalitesini, ilgili tablodan çıkarmış ve kağıt üzerinde kalite kodu değişikliğine gitti. Böylelikle su kaynağı tarımda kullanılan 3. sınıfa başka bir anlatımla; tarımda kullanılabilir su sınıfına yükseltildi.
‘Nilüfer’de akan kirli su tarımda kullanılıyor’
Köprü üzerinde konuşma yapan bir diğer isim ise Nilüfer Belediye Başkanı Turgay Erdem, gelecekte ülkelerin en büyük silahının su ve gıda olacağına dikkat çekti. Erdem, Dünya nüfusunun artmasıyla suya daha fazla ihtiyaç duyulacağını belirterek; su kaynaklarının doğru kullanılmadığını belirtti. Erdem sözlerine şöyle devam etti: “Yaşam kaynağımız olan su kaynaklarının kirletici faktörlerden korunmasını maalesef sağlayamıyoruz. Bunun en çarpıcı örneklerinden bir tanesi üzerinde bulunduğumuz Nilüfer Çayı’dır. Bugün Bursa bir sanayi kenti olmanın sancılarını yaşamaktadır. Sanayi alanları arttıkça endüstriyel kirlilik ve atıklar da artmış ve suların arıtılmadan su kaynaklarına deşarjıyla Nilüfer, giderek yaşanmaz hale gelmiştir. Bu kirliliğe rağmen bu çay tarımsal üretimde de sulama suyu olarak da kullanılmaktadır.”
