Dr. Çetin Gültekin: “Sevgili Halkım, Siz Bu Hekimlerin 14 Mart Tıp Bayramını Kutlamayın!”
Dr. Çetin Gültekin, 14 martta dikkat çekerek bir dizi açıklamada bulundu. Açıklamasında Dr. Çetin Gültekin; “On dört Mart Tıp Bayramı, dünyada kutlanan bir bayram değildir. Türkiye Cumhuriyeti’ne özel ve sömürgecilere karşı verilen milli bir mücadelenin sembolü olan ve anılması niteliğinde bir bayramdır. Biz, bu toprakların insanlarına kıymet veren ve vatanı seven insanların, On dört Mart Tıp Bayramı kutlamalarına dikkat etmelerini istediğimiz bazı hususları paylaşmak istiyoruz.
Öncelikle, Tabip Odası mutlaka tek bir tabip odası statüsünden çıkarılmalıdır. Çünkü Tabip Odası, şu anda uluslararası sağlık sömürü sisteminin Türkiye’deki pilot bürosu gibi çalışmaktadır. Vatanını seven hekimlerin ve rüşvete yatkın olmayan hekimlerin de üye olabileceği ve aidatlarını verirken gönül rahatlığıyla verebilecekleri bir tabip odasına acilen ihtiyaç vardır. Kanunen mutlaka değiştirilmelidir.
Hiçbir hekim bu toprakların insanlarına, halkına, geleneğine, göreneğine üst perdeden bakmamalıdır. Bu topraklar, çok sayıda sağlık bilgisinin ilk ortaya çıktığı yerlerdir. Ve geleneksel tıp mutlaka ayakta tutulmalıdır. Modern tıp diye lanse edilen tıp, artılarını ve eksilerini gözden geçirmelidir.
Geleneksel tıp ve geleneksel beslenme mutlaka desteklenmelidir. Şu anda Tarım Müdürlüklerinin yaptığı denetim tam aksi yönde olmalıdır. Açıkta, aktarlarda gıda satılmasın diye Tarım Müdürlükleri denetim yapıyor. Bu kesinlikle sağlıksız sonuçlar veriyor. Açık gıda her zaman daha faydalıdır. Tam aksine, paketlenmiş gıdalar yasaklanmalıdır. Paketlenmiş gıdaların Tarım İl Müdürlüğü’nden onay almaları ve Tarım Bakanlığı’nın onaylaması engellenmelidir. Sağlık Bakanlığı’ndan izin alınmalıdır. Çünkü vatandaş, “Eğer zararlıysa, neden bakanlık izin veriyor?” diye bir güvensizlik duymaktadır. Oysa paketlenmiş gıdaların tümü, son derece sağlıksız ve insan sağlığına zarar verici niteliktedir.
Bu bağlamda, uluslararası sömürge sisteminin şube bürosu gibi çalışan Tabip Odası’nın 14 Mart Tıp Bayramı kutlamalarını sahte buluyoruz. Siz 14 Mart’ı kutlamayın. Ulusal değerlere ve bu toprağın insanlarına saygı gösteren ve değer veren doktorlar kutlasın. O doktorların Tıp Bayramı kutlansın. Sizler, İngilizce gördüğünüz metinleri bilimsel zannedenler, siz 14 Mart Tıp Bayramı’nı kutlamayın. Sizler, “İngilizce tıp dergilerinde yayınlanmadğı için bilimsel değildir” diyenler, siz de kutlamayın. İngiltere’de bir dergide yayınlanmadı diye geleneksel tıp bilimsel olmaktan mı çıkacak? Siz, geleneksel tıbbı aşağılayanlar, halkı aşağılayanlar, halkına üstten bakanlar, siz de 14 Mart Tıp Bayramı’nı kutlamayın.
Sahte vitamin haplarını sağlık sigorta sistemine yüklemek için sahte tanı atanlar, siz de Tıp Bayramı’nı kutlamayın. Sevgili halkım, günlük güneşlik bir ülkede D vitamini ölçümü yapıyorsa bir hekim ve size, D vitamini sosyal güvenlik kurumu ödesin diye raşitizm tanısı koyan bir hekim varsa, siz o hekimden uzak durun. Siz, sahte D vitaminlerini, C vitaminlerini sağlık sistemine yükleyen hekimler, siz 14 Mart Tıp Bayramı’nı kutlamayın. Sizler, günlük güneşlik bir ülkede sağlık sistemine yükleyerek raşitizm tanısı atan ve D vitaminini Sosyal Güvenlik Kurumu’na ödeten hekimler, sizler 14 Mart Tıp Bayramı’nı kutlamayın.
Steril hastane ortamında doğum yapacak kadınlara tetanoz aşısı şart koşan hekimler, doğan çocuklarımıza, bebeklerimize topuk kanı şart koşan hekimler, sizler de tıp bayramını kutlamayın. Sevgili halkım, doğan çocuklar sizin çocuklarınızdır. Topuk kanı ile organ mafyası ikiz kardeştir. Bu topuk kanını inceleyen laboratuvarlar, yerli laboratuvarlar değildir ne yazık ki. Ve eğer bebeğin genetik yapısı bir organ ihtiyacı olan kişiye denk gelirse, bu topuk kanı, söz edilen yarardan daha çok organ mafyasına hizmet eder. Çocuklarınızın topuk kanını aldırmayın. Çünkü bu topuk kanı mafyası, hukuka da hükmetmeye çalışıyor ve bu yolla çocuğunuzu sizin elinizden almaya çalışıyor. Siz, topuk kanı vermek istemeyen ailenin çocuğunu elinden almak için mahkemeye dava açan hekimler, bu konuda bilirkişilik yapan hekimler, sizler 14 Mart Tıp Bayramı’nı kutlamayın.
Bu toprakların insanları, binlerce yıldır çocuklarının öz anne babalarıdır. Bu uluslararası sağlık terörünü kurum haline getirmek isteyen hekimler, sizler 14 Mart Tıp Bayramı’nı kutlamayın. Topuk kanı testi diye lanse edilen şeyler, iki yılda yüz kişide görülebilecek bir hastalıktan bir miktar koruyor. Ama ona harcanan parayla günde yüz çocuğun hayatını kurtarabileceğimiz harcamaları yapamıyoruz. Yenidoğan ünitelerinde günde yüz bebeğimiz ölüyor ama biz o parayla yılda yüz tane görülebilecek hastalığın tanısını koyduğu iddia edilen topuk kanı testini yapıyoruz. Buna harcanan para Türkiye Cumhuriyeti’nde 20 milyon dolardır. Organ mafyasına kurban verdiğimiz bebekler de başka bir boyutu. Siz, topuk kanı alınmasını şart koşan hekimlerden uzak durun, onların 14 Mart Tıp Bayramı’nı kutlamayın.
HPV aşısı olmalısınız diyen hekimler, sizler 14 Mart Tıp Bayramı’nı kutlamayın. “HPV aşısı oluyorsunuz, rahim ağzı kanseri olmuyorsunuz, ah ne güzel!” diyenler! Siz de 14 Mart Tıp Bayramı’nı kutlamayın. Özellikle HPV aşı pazarının ana propagandisti, unvanını kötüye kullanan kişi Sn. Prof. Dr. Mehmet Ceyhan, sizler doğruyu söylemiyorsunuz. HPV aşısı olan kişiler, rahim ağzı kanserinden korunduğunuzu zannetmeyin. Mehmet Ceyhan doğruyu söylemiyor. Sizi rahim ağzı kanserinden koruyacak ve erken tanıyla ölümden döndürecek bir yöntem var. O da maliyeti 40 kuruş olan pap smear testidir. Hayatınız boyunca pap smear testi yaptırsanız maliyeti 12 liradır, bir ekmek parası kadar. Ama Mehmet Ceyhan Bey ve ekibi, HPV aşısının Türkiye’de propagandasını yapıyorlar. Onlara inanmayın, onlar doğruyu söylemiyorlar. HPV aşısıyla siz hiçbir şekilde kanserden korunamazsınız. “Korunur” diyenlerden uzak durun ve onların da Tıp Bayramı’nı kutlamayın.
Sadece HPV aşısı değil, piyasadaki tüm aşıların kazanç-zarar hesabı baştan yapılmalıdır. Uluslararası sömürü sistemi, aşı adı altında gelişmekte olan veya geri kalmış ülkelerin sınırlı sağlık bütçelerini sömürmektedir. Eğer aşılar faydalıysa, evet. Eğer zararları yararından daha fazla ise ya da ona yapılan harcama ile daha çok hastalığı engelleyebileceksek, aşılardan vazgeçip geçmeme kararı vermek için bütün aşıları tekrar önümüze koyup düşünmeliyiz. Size aşıları herhalükarda olun diyen hekimlerin tıp bayramını kutlamayın. Sizler bütün aşıları bilir bilmez, hastalarınıza güvenilir diyen hekimler, sizler 14 mart tıp bayramını kutlamayın. Mrna aşıları, biontech aşıları güvenilirdir diyenler, sizler de 14 martı kutlamayın. Binlerce insanımızın kalp krizi geçirip patır patır öldükleri bir döneme sizin imzanız ve sizin unvanınızı kullanarak söylediğiniz yalan yanlış beyanlardır. Sizler 14 martı kutlamayın.” dedi.