DOSTLAR, YOLDAŞLAR, CANLAR, SEVGİDEN, SAYGIDAN, YARDIMLAŞMADAN VAZ GEÇMEYEN TÜM GÜZEL İNSANLAR.

Bazen hangi sebeple olursa olsun yazmaya, paylaşmaya veya karanlığı aydınlatmak için uyarmaya mecburen mola yani ara verilir.

Bende 15 gün böyle bir mecburiyetten mola verdim.

Bu günlerde yazamadım ancak çok düşündüm ve özellikle siyasette ve partimde olanları gözledim ve gerçekten gelişmeleri izledim ve endişe ettim:

Topluma egemen olan gerek fiziki şiddet, gerekse psikolojik şiddet ve nefret dili kullanılarak yapılan karalamalarla ancak karanlığa malzeme olunur.

Bu ortamda kazanan ancak kötülük ve kötüler olur.

Bu durumda çürümenin, kirlenmenin, yozlaşmanın, komplekslerini yenemedikleri için bu yöntemi benimseyenler kendi çocuklarının da geleceklerini tüketmenin sebebi olurlar.

Özellikle siyasetin yaşamları şekillendirdiği günümüzde var olmak için sadece yok etmeyi yol sanan, yöntem sanan ve bilgide, hizmette ve insanlıkta yarışmayı dövüşme ve rakiplerini karalayıp ekarte etmek olarak görenlerin arenasına döndü.

Ortalık çakma kahramanlardan geçilmiyor.

Yıllardır sesi soluğu çıkmayanlar, dünya yansa umurlarında olmayanlar bu günlerde 7×24 kahramanlık ve toplumsal olaylarda duyarlılık (!) gösteriyorlar!!!!

Hadi oradan!!!!

Ülkemizde 21 yıllık dejenerasyon, soygun düzeni, yozlaşma ve tarikat cemaat egemenliği; ülkede laik çağdaş tüm kurumları çürütürken tüm değer ölçülerini de bozdu ve yok etti.

Şiddetin ve kötülüğün tüm yöntemleri adeta meşrulaştırıldı.

Bu ortamda doğruyu, iyiyi, yararlı olacağı ve geleceğe umut olacağına ne yazık ki her alanda sapla saman karıştı.

Torpil, para, çıkar ve dar grupçuluk, yandaş kalemşorlarla ön almak isteyenler Ankara’yı da yol yaparak ön almaya çalışıyorlar.

Birçok dürüst ve namuslu insan gibi bu kargaşa ve karalama dönemini bende izliyor ve endişe duyuyorum.

Bunun için hiçbir bahaneye sığınmadan öncelikle tüm üyelerle ön seçim yapılmalıdır.

Ve aday olan kim olursa olsun sol/sosyal-demokrasiyi söylemde değil yaşamında kirletmeden ve istismar etmeden uygulayan ve gerçekten inanan insanlar olmalıdır.

Adayların bu güne dek yaşamlarındaki tavırları, mücadeleleri ve toplumsal duyarlılıkları da geleceklerinin teminatı olmalıdır.

Daha fazla uzatmadan herkesi samimi ve dürüst değerlendirme yapmaya davet ediyorum.

SON NOT:

İnsanlara sevgi gösterip hak edenleri takdir etmek yerine karalama ve saygısızlık yapan hiç kimseye onay verilmemelidir.

Sevgiyle saygıyla, eşit yurttaşlar olarak barış ve kardeşlik duyguları ile insanca, onurluca, özgürce, haksızlıklara ve hukuksuzluklara izin vermeden yaşayalım ve yaşatalım.