Doç. Dr. Umut Yeniocak: “Yargıtay, yeniden gözden geçirmeli”
“Ülke ekonomisi bakımından büyük problemlere sebep olabilecek bir karar”
25 Ocak 2022 tarihli Resmî Gazetede yayımlanan Yargıtay 3. Hukuk Dairesi’nin kararına konu olan olayda, internetteki bir alışveriş platformundan yiyecek siparişi veren kişinin, gelen sipariş paketinin içinde sigara izmaritine rastlaması sonucunda, satıcıya ve internet sitesine karşı açtığı dava kamuoyunda çok gündeme geldi. Altınbaş Üniversitesi Hukuk Fakültesi Öğr. Üy. Doç. Dr. Umut Yeniocak, dava ile ilgili olarak Yargıtay 3. Hukuk Dairesi’nin, aracı hizmet sağlayıcı pozisyonundaki alışveriş platformlarının, satın alınan ürünlerle ilgili problemlerden dolayı sorumlu tutulamayacakları yönünde bir karar verdiğini söyledi. “Elektronik ticaret bakımından stratejik öneme sahip bu meseleye Yargıtay’ın yaklaşımı, tüketici haklarının korunması ilkesi bakımından hatalı ve çelişkili olmuştur.” değerlendirmelerinde bulundu.
“İnternet alışveriş platformları, her alanda tüketiciye karşı sorumludur”
Umut Yeniocak, ilk etapta tüketici tarafından tüketici hakem heyetine yapılan başvuru sonucunda hakem heyeti, hem alışveriş platformu (aracı hizmet sağlayıcı) olan internet sitesini hem de siparişin satıcısı pozisyonunda olan pastaneyi sorumlu tutulduğunu belirtti.
Bunun üzerine, alışveriş platformu olan internet sitesi tarafından tüketici mahkemesine başvurularak, kendilerinin sadece alışveriş yapmak isteyenlerle satıcıları buluşturan bir platform (aracı hizmet sağlayıcı) olduklarını, satıcı olmadıklarını, bu sebeple siparişlerde yaşanan bu tür problemlerden sorumlu tutulamayacaklarını ileri sürdüğünü ifade etti. Tüketici Mahkemesinin ise, dava konusu alışverişin, tüketicinin bu alışveriş platformunun ismine duyduğu güven sebebiyle gerçekleştiğini, bu sebeple internet sitesinin de satıcı ile birlikte sorumlu olduğuna hükmettiğini söyledi. Verilen kararın, değeri itibariyle kesin olarak verildiği için davanın, bir üst mercie götürülemediğini bu noktada devreye Adalet Bakanlığı’nın girerek, bu karara ilişkin “kanun yararına bozma” dediğimiz başvuruyu yaptığını işaret etti. Yeniocak, bunun üzerine tüketici işlemleri ile ilgili davalara bakan Yargıtay 3. Hukuk Dairesi’nin, benzer başvurularla ilgili bir içtihat oluşturmak bakımından dosyayı ele aldığını ve işlerin bu noktada tüketici aleyhinde değişmeye başladığına dikkat çekti.
Umut Yeniocak, ülkenin ticaret hayatı bakımından stratejik öneme sahip bu meseleyi ele alan Yargıtay 3. Hukuk Dairesi’nin, aracı hizmet sağlayıcı pozisyonundaki alışveriş platformlarının, satın alınan ürünlerle ilgili problemlerden dolayı sorumlu tutulamayacakları yönünde bir karar verdiğini belirtti. Yargıtay’ın bu kararda önemli bir hata yaptığını dile getiren Umut Yeniocak, “Yargıtay, dayanak olarak sadece elektronik ticareti düzenleyen Kanundan ve Yönetmelikten bahsetmiştir. Ne var ki, kararda dayanak olarak gösterilen, e-ticarete ilişkin Kanun ve Yönetmelik düzenlemeleri, daha çok, suç teşkil eden içerikler ya da marka ihlali ve benzeri fikrî – sınai hak ihlalleriyle ilgili olarak bu tür aracı platformların sorumluluklarını sınırlandıran kurallar olup platform üzerinden yapılan satışlardan sorumluluk konusuyla ilgili değildir.” açıklamasında bulundu.
Oysaki tüketicilerin, bu tür aracı hizmet sağlayıcılar vasıtasıyla yaptıkları alışverişlerle ile ilgili Tüketicinin Korunması Hakkında Kanun’da özel bir kural yer aldığına dikkat çeken Yeniocak, “Yargıtay’ın verdiği kararda bu kuraldan hiç bahsedilmediğini görülüyor. Ki bu, sonucu doğrudan ilgilendiren önemli bir eksikliktir. Yargıtay, bu davada asıl olarak uygulaması gereken kuralı gözden kaçırmıştır.” şeklinde konuştu.
“Yargıtay’ın kararı, ülke ticari yaşamı ve tüketicilerin korunması açısından talihsiz olmuştur”
Tüketicinin Korunması Hakkında Kanunun 48. maddesinin 5. fıkrasına baktığınızda, bu tür alışveriş platformlarının (aracı hizmet sağlayıcıların), platform üzerinden yapılan satışlarla ilgili olarak, tüketicilere karşı sorumlu olduklarını belirten Yeniocak, özellikle, bu fıkranın ikinci cümlesini ve hükmün gerekçesini okuduğumuzda, internet üzerinden yapılan satışlara aracılık eden internet sitelerinin tüketicilere karşı sorumluluklarının vurgulandığını ve bu hükmün Kanuna bu amaçla konulduğunu dile getirdi. Hâl böyleyken Yargıtay’ın bu maddeye, maddenin gerekçesine hiç değinmeden, tüm Ülkenin ticari yaşamı ve tüketiciler hakkındaki çok önemli bir konuda böyle bir karar vermiş olması talihsiz olmuştur.” dedi.
Alışveriş sitelerinin sorumsuz olduğunu söylemek, hukuk sitemimiz açısından hatalıdır”
Umut Yeniocak, “Çoğu zaman satış bedelini tüketiciden doğrudan tahsil eden, tüketicilerin alışveriş kararlarını yönlendirme potansiyeli bulunan, yaptıkları reklam, promosyon ve benzeri faaliyetlerle bazı satıcıları öne çıkaran, tüketicileri bu satıcılarla alışverişe teşvik eden, bu kadar güçlü ve etkili ticaret aktörlerinin, aracılık yaptıkları satışlardan tamamen sorumsuz olduklarını kabul etmek, hukuk sistemimiz bakımından da büyük bir hatadır.” şeklinde konuştu. Yargıtay’ın bu hatalı kararını kısa süre içerisinde yeniden gözden geçireceğine inandığını belirten Yeniocak, “Aksi hâlde bu uygulama, tüketiciler ve tüm Ülke ekonomisi bakımından büyük problemlere sebep olacaktır.” şeklinde konuştu.