Demokratlardan Gemlik ve İnegöl’e Çıkartma! “Bunca zaman sonunda çekilemez bir hal olduğunu bu insanlarımız gördü”

Türkiye Cumhuriyeti’nin 3’üncü Cumhurbaşkanı Celal Bayar, vefatının 35’inci yılında Gemlik ilçesindeki Umurbey´de bulunan anıt mezarı başında, törenle anıldı.
Celal Bayar’ı anma törenine Demokratlar çıkartma yaptı. DP Ordu Milletvekili Cemal Enginyurt, DP Genel Başkan Yardımcısı Ahmet Okur, MKK Üyeleri Ali Kamil Goral-Nazif Kara- Mümin Tenekeci’nin katıldığı anma programına İl Başkanı Çağrı Kaplan ile İlçe Başkanı ve üyeler katılırken; Cumhurbaşkanlığı İdari İşler Başkanı Metin Kıratlı, Bursa Valisi Yakup Canpolat, Gemlik Kaymakamı Hasan Göç, Gemlik Belediye Başkanı Uğur Sertaslan, Cumhuriyet Başsavcısı Hilal Bozdağ, siyasi parti ve STK Temsilcileri ile Bayar´ın torunu Akile Gürsoy katıldı. Törende Bayar’ın anıt mezarına çelenk sunuldu, saygı duruşunda bulunuldu. Bayar ailesine taziyelerin sunulması ile tören sona erdi. Protokol, taziye sonrasında, anıt mezarın alt bölümünde bulunan Bayar Müzesini de gezdi.

Demokrat Parti Ordu Milletvekili Ordu Milletvekili Cemal Enginyurt, tören sonrası yaptığı konuşmada; ”10 yıl Cumhurbaşkanlığı yapmış hiç özel uçağı olmamış,10 yıl Cumhurbaşkanlığı yapmış devletine ve milletine harcamış” dedi.

Demokrat Heyet daha sonra Genel Başkan Gültekin Uysal ve Genel Merkez Yöneticileri ile 12 İl Başkanının da katıldığı Murat Balakuş’un güven tazelediği İnegöl İlçe Kongresinde buluştu. Kongrede Milletvekili Cemal Enginyurt; ” Sayın Erdoğan bir cuma namazı çıkışında Taliban ile inanç noktasında bir ayrılıklarının olmadığını söyledi. Taliban’ın İslam ile alakası yok! Mustafa Kemal Atatürk’ün laik Türkiye’sinde böyle bir yapılanmanın desteklenmesi Türk Milletine zulümdür! Taliban ile aynı fikirde olamayız. Müslüman olamaz. Müslüman kendi kardeşinin kafasına kurşun sıkamaz. Bir kadını sokak ortasında infaz edemez. Müslüman 6 yaşındaki kız çocuğuna tacizde bulunamaz. Müslüman Müslümanı öldüremez. Allah bir insanı öldüren bir insanı öldürmüş gibi olur derken bunlar sokak ortasında 5 infaz yapıyor. Biz diyoruz ki Taliban Müslüman. Seviniyorlar şeriatı getirdi diye. Taliban şeriat değil. Kadına zulüm eden bir Müslüman olmaz. Bizim dinimizde ben sizi bir erkekle bir dişiden yarattım birbirinizi sevip tanışasınız diye. Bu Taliban kimseyi sevmiyor. Kendi insanından nefret ediyor, çocukları öldürüyor, kadınlara tecavüz ediyor. Buna şeriat diyerek birileri seviniyor. Utanmadan AK Partinin eski vekilleri şeriatı savunuyor. Böyle bir Taliban ne şeriat ne İslam’dır. Yetimin hakkını koruyan İslam, birbirine yardım eden İslam bu Taliban’a bakınca aynı İslam olur mu? Cumhurbaşkanı diyor ki Taliban’la fikir ayrılığı yok. Benim var, Türk milletinin var. Biz demokratik ve laik Türkiye’de yaşıyoruz. Mustafa Kemal böyle bir ülke bıraktı bize. Alevi-Sünni diye çatışmayın dedi. 83 milyon beraber olmamız gerekirken şu anda Taliban’ı kötülüyoruz diye bizi din dışı ilan edecek kadar yoldan çıkanlar var. Bu Taliban İslam değil. ABD işgaline son vermişmiş geçin bunu. Taliban’ı yaratan Amerika. Birileri gülmeye, elini ovuşturmaya başladı ki biz başarır mıyız diye. Başaramazsınız. Taliban gibi olanların bu ülkede başarıya ulaşma imkanı yok. Cumhuriyete bağlı olan bizler, Türkiye Cumhuriyetini sevenler, Atatürk’ün çocukları bu ülkede Taliban oluşmasına müsaade etmeyecekler. Taliban’ı tanıma telaşında bulunma, Mevlüt Çavuşoğlu’nun dediği gibi dış dünyayı takip et. Amerika, Kanada tanımıyor. Türkiye olarak bize ne oluyor ya!” dedi.

Enginyurt’dan sonra kürsüden Bursalılara seslenen Genel Başkan Uysal; “Siyasi mirasını yemeye çalıştığınız Demokratların hatırasının üzerinde tepinmenize, bu hatırları çiğnemenize asla müsaade etmeyiz. Dün basın yayın kuruluşları aracılığı ile asıl adı “Yassıada”, bizler için barındırdığı anlamlar itibariyle “yaslı ada” olan, iktidarın değiştirdiği ismi ile “Demokrasi ve Özgürlükler Adası”nın ziyarete açıldığını öğrendik. Ancak öğrendiklerimiz bununla sınırlı kalmadı. Adına ‘Demokrasi ve Özgürlükler Adası’ dedikleri adaya yaptıkları otelden ve o oteli pazarlama biçimlerinden de haberdar olduk. Ülkemizin ve siyasetin gördüğü en büyük travmanın merkezi olmuş, demokrasi için en acı “destinasyon”da yapılan otelin “Marmara’nın kalbinde eşsiz bir keşif olan Katre Island Hotel, nazik hizmete ve sıcak misafirperverliğe değer verenler için eşi benzeri olmayan bir destinasyon” sözleri ile pazarlanması sonucunda AKP’nin tarihi, vefayı nasıl katlettiğini, AKP’nin doymak bilmeyen rant hırsının artık ne boyutlara geldiğini bir kez daha müşahede ettik. AKP iktidarı bir taraftan rant hırsı diğer bir taraftan da bugün sebep oldukları anti demokratik her eylem ve davranışlarına emsal teşkil ettiğinden olacak ki, bu derece mühim bir hatırayı, böyle bir mahalli yok etmeyi evla görmüştür. Siyasal rant umarak dillerinden düşürmedikleri isimlerin sahte mahkemelerde yargılandıkları adayı, bir turizm merkezi haline getirmek tam da AKP tipi icraattır. Dahası, bu turizm merkezini pazarlarken tarihe kör, yaşanan acılara dilsiz kalacak halde bir iştihaya sahip olduklarını bilmek ise milletimiz ve memleketimiz için utanca sebeptir. Bu utanmazlar bizleri utandırmakta, milletimizi usandırmaktadır. Yaşanan acılardan ders çıkarmak gibi bir niyetleri hiç olmamıştır, olmayacaktır. Onlar her meseleye kâr olarak bakıyor. Acılar kendileri için kullanışlı olduğu müddetçe anılıyor, işi bitince ise unutuluyor. Buradan, daha yakın zamanda milletimizi çektiği reklam filmi ile yerin dibine sokan Turizm Bakanı ve bu otelin satışını, bugün dahi yaşadığımız acılara müsebbip adayı yağlı ballı anlatan şirketinin yetkililerini uyarıyoruz; derhal aymazlıktan ve ahlaksızlıktan vazgeçip ilgili reklamları kaldırın. İlgili tesisi, demokrasinin değerinin nesillere aktarılmasını sağlayacak bir enstitüye çeviriniz. Başta Şehit Başbakanımız ve şehit bakanlarımız olmak üzere, kendi kadrolarınız içinde (nasıl karşı koymadıklarını anlamadığımız) ailesinde bu kurmaca mahkemelerde yargılanan isimlerden, milletimizden özür dileyiniz.” dedi.

Demokrat Parti (DP) Genel Başkanı Gültekin Uysal, Bursa İnegöl kongresinde iktidara yüklenerek, “2 trilyon dolarlık gayrisafi milli hasıla hedefi konuldu. Türkiye, maalesef kademeli düşe düşe 700 milyar dolarlar civarında gayrisafi milli hedefine gerilemiş durumda! Kendi kahramanlarını milletin önünde rencide etmekten çekinmeyen bir akılla, Türkiye yönetilir oldu. Hepimizin ortak itirazı var. Hepimizin ortak ızdırapları var. Demokratik yoldan bütün bunların mücadelesini veriyoruz, vermeye devam edeceğiz. Maalesef dış politikadan ekonomiye, toplumsal hayatı ilgilendiren pek çok sahada bir açık çıkmazı içerisindeyiz. Maalesef, Türkiye, kıt kanaat imkanlarla kurduğu üretici altyapısını bugün tarımdan başlayarak, pek çok noktada kendi eliyle tasfiye etti. 242 milyon metrekarede ekilebilir arazisi bulunan Türkiye’de çiftçimiz alın terinin karşılığını alamaz halde, hayvancılıkla uğraşan insanlarımız faaliyetini sürdüremez hale getirildi. Bunca zaman sonunda çekilemez bir hal olduğunu bu insanlarımız gördü. 2023 hedefleri, şurada kaldı 2 yıl. 500 milyar dolar ihracat hedefi konuldu. Bu yıl ancak 200 milyar doları geçecek. Önümüzde 2 yıl kaldı. 2 trilyon dolarlık gayrisafi milli hasıla hedefi konuldu. Kademeli düşe düşe 700 milyar dolarlar civarında gayrisafi milli hedefine, maalesef Türkiye gerilemiş durumdadır. Hiçbir öngörüsünde başarılı olamamış. Bu hedeflere götürme iradenize inanacak Türkiye’de bir tane vatandaş kaldı mı? Davanıza inanan insanlar kaldı mı? Maalesef kalmadı. Bunca zaman bu icraatı yapamamış olanlar, şimdi milletin önünde ‘tekrar bize yetki verin’ diyorlar. Türk milleti bunca zaman hiçbir iktidara vermediği süreyi size vermiş, yetkiyi size vermiş, anayasayı değiştirebilecek gücü kudreti size vermiş, bütün bunlar yetmemiş, ‘biz keyfi rejim kuracağız’ demişsiniz, size mutlak iktidarı vermiş. Bugün hala suçu ona atıyorsunuz, suçu başkalarında arıyorsunuz” ifadelerini kullandı.