Değerler üzerinden siyaset yaparak insanları ayıran, ötekileştiren, kutuplaştıran, şeytanlaştıran anlayış, şeytanın ta kendisidir!
Yıldırım’da İYİ Fırtına! Yıldırım Belediye Meclisi Aralık Oturumu’nda gergin anlar! İYİ Parti Yıldırım Belediye Meclis Üyesi ve Gurup Sözcüsü Mehmet Yılmaz; ” Meclis toplantılarının canlı yayınlanırken tasvip etmediğimiz bir konuşmanın vuku bulması sonucu kaldırıldı. Bizde canlı yayının kaldırılması için bir bahane aranıyordu, o da bulundu algısı oluşturmaktadır. Bu konudaki düşünce ve niyetinizi merak ediyorum. Meclis Toplantılarını yeniden canlı yayınlamayı düşünüyor musunuz? Düşünüyorsanız ne zaman gerçekleşecek?
Ne yazık ki Kasım ayında da operasyonlarda şehitlerimiz oldu. Cani saldırılarda hayatını kaybeden kadınlarımız oldu. Henüz hayatının baharındaki bir genç kızımız, 17 yaşındaki Ayşegül Aydın, Kocaeli Gebze’de evine giderken kaçak yollarla Türkiye’ye giren bir Afgan’ın saldırısı sonucu ağır yaralandı. 5 aydan beri tedavi gördüğü hastanede hayatını kaybetti.
Şiddetli lodos can ve mal kaybına yol açtı. 6 vatandaşımız hayatını kaybetti 63 kişi de yaralandı. Yine dün Kardeş Azerbaycan’da eğitim uçuşu sırasında meydana gelen helikopter kazasında 14 asker şehit oldu, 2 yaralı var. Şehitlerimize ve hayatını kaybeden vatandaşlarımıza Allah’tan rahmet, yakınlarına sabır yaralılarımıza da acil şifalar diliyorum.
05 Kasım eski Başbakanlarımızdan Bülent Ecevit’in
08 Kasım Şair Faruk Nafiz Çamlıbel’in
10 Kasım da, Türkiye Cumhuriyetinin kurucusu Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün aramızdan ayrılışının yıl dönümüydü.
Başta Cumhuriyetimizin kurucusu Atatürk olmak üzere Türk Milletine hizmet eden ve ebediyete intikal etmiş bütün büyüklerimizi saygı ve minnetle anıyorum. Ruhları şad, mekanları cennet olsun.
24 Kasım Öğretmenler Günüydü
Öğrencilerine sevgiyle yaklaşan, ışığıyla onları aydınlatan, yeteneklerini budamak yerine açığa çıkarma arzusuyla fikri hür, vicdanı hür, irfanı hür nesiller yetiştirme gayreti içerisindeki bütün öğretmenlerimizin “Öğretmenler Gününü” burada bir kez daha kutluyorum.
Sayın Başkan, değerli arkadaşlar, az önce anlattıklarım küçük ayrıntıların ikili ilişkilerde ne kadar derin izler bıraktığının da göstergesidir. Hal böyle iken değerler üzerinde keskin dil kullanılarak yapılan siyaset safları netleştirip sıklaştırırken ayrımı derinleştiriyor. Toplumda kutuplaşmayı körüklüyor, İnsanlarımız arasına örülen duvarı kalınlaştırıyor. Ekonomik problemler aşılır. Birbirimizi ötekileştirerek dış tehditlere karşı direncimizi nasıl güçlendireceğiz?
Dini, milli ve kültürel değerlerimiz kimsenin tekelinde değildir. Değerler üzerinden siyaset yaparak insanları ayıran, ötekileştiren, kutuplaştıran, şeytanlaştıran anlayış, şeytanın ta kendisidir. Değerleri kullanarak, insanlara o değerler üzerinden eziyet etmenin en büyük şeytanlıktır.
Bu ülkenin gerçek gündemi açlık, yokluk ve sefalet düzeyine inmiş hayat şartlarıyken sorumluların sorumluyu başka yerde arama çabalarına şaşırıyoruz. Memleketin gerçek gündemi çocuklarının ihtiyaçlarını karşılayamadığı çocuklarını devlet korumasına vermek için dilekçe yazan baba. 4 yaşındaki çocuğunu evde yalnız bırakıp “çalışmak zorundayım” diyerek işe giden anne. Ucuz ekmek alabilmek için kuyrukta bekleyenler. Marketlerde kotalı satışlar, sattığını yerine koyamayan esnaf…
Vişne Caddesinde bir esnaf Eylül ayı başında kumaş alarak 50 bin dolar borçlandı. Ürettiği ürünleri sattı ve gün itibarıyla piyasada da 200 bin lira alacaklı.
O gün dolar 8,3 TL idi. Bu gün 13,5 TL civarında. Esnafın o gün 415 bin lira borcu vardı, bu gün ödemediği o borç 675 bin lira. Fark 260 bin lira. Öte yandan alacağıyla o gün 24 bin dolar alıyordu, bu gün 14.800 dolar alabiliyor. Bunun sorumlusu o esnaf mı?
20 yıldan beri ülkeyi yöneten iktidar kronik bir krize dönmüş ekonomik buhranın sorumlularını dışarıda arıyor. Memleket yangın yerine dönmüş, yöneticiler hala yapay gündemlerle suçu üzerinden atma çabası içerisinde. Faizin düşürülmesinde dini, fiyat artışlarında stokçuları, istihdam azalmasında iş adamlarını, dövizdeki yükselişle paramızın pula dönmesinde dış güçleri sorumlu tutuyorlar. Peki, iktidar neden sorumlu?
Yapılan bir araştırma, günde 16 lirayla geçinmek zorunda olan 4,5 milyon insanın var olduğunu gösteriyor. İstihdamda iş arama umudunu kesen ve evde anne babasının eline bakan yaklaşık 5,7 milyon genç işsizimiz var. Gençlerimiz umutsuz. Gençlerin %78’i torpilin liyakatten önde geldiğini düşünüyor. Her 100 gençten 86’sının borcu var. Her 100 gençten 76’sı geleceği yurt dışında görüyor. Binlerce ücretli öğretmen aylık 2 bin lira ve altında maaşla çalıştırılıyor. Çalışmadıkları gün maaş yok, sosyal güvence yok.
Sayın başkan, Sular vadisiyle ilgili sıkıntılar bitmiyor. Şimdi de koku ve gürültü kirliliğiyle ilgili problemlerle ilgili duyumlar alıyoruz. Daha önce yaptığımız incelemeler neticesinde bazı tespitlerde bulunmuş ve konuyu meclis gündemine taşıyarak size cevaplamanız için sorular sormuştum. Maalesef son iki toplantıda aynı soruları sormama rağmen bir cevap alamadım. Şimdi bir kez daha sormak istiyorum.
- Merdivenlerde oturma meydana geldiği için merdivenlerle bina arasında büyük boşluklar oluşmuştur. Ne yazık ki daha sonra gittiğimizde bu boşluk mermer çıta kullanılarak süpürgelikle kapatılmış, ayıp gizlenmeye çalışılmıştır.
- Yan duvarlarda çatlamalar var.
- Açıkta geçen klima boruları
- Bina yalıtım malzemeleri kalkıyor ve dökülüyor.
- Çatı kenarları uygun olmayan malzemeyle kaplanmış, bu malzemeler şimdiden birbirinden ayrılmış durumda. Bu açılmaların bir kısmı alçıyla kapatılmış, bir kısmı halen açık duruyor. Kanaatimize göre bu kaplamalar yakın zamanda düşecekler.
- Zemin kaplamasında mermer anlamadığımız bir nedenden dolayı yenilenmiş. Bundan sonra yenilemeye ihtiyaç olacak mı?
- Daha tam açılmadan harabeye dönen bu yapıdaki imalat hataları ve noksanlıkları nedeniyle müteahhit’e hakkediş ödemesi yapılırken nefaset kesilmesi yapılmış mıdır? Yapılmamışsa imalat hataları sonucu belediyenin şimdiden uğradığı, bundan sonra uğrayacağı zararı tahsil ve tazmin etmeyi düşünüyor musunuz? Düşünüyorsanız, nasıl bir yol izleyeceksiniz?
Sular vadisi ile ilgili koku ve gürültü problemleri mahalleyi oldukça fazla rahatsız eder durumda. Çevredeki binalarda yaşayanlar mahalle sakinleri mangal isi ve köfte kokusundan balkonlara çıkamamaktan dert yanıyor.
Koku ve gürültüden dolayı ilgili mercilere şikayet ediliyor. Çevre ve Şehircilik görevlileri gidip bakıyor, “bizim açımızdan koku yok” diye, akıllara ziyan bir rapor veriyor.
Gürültü şikayeti sonucu belediye ekiplerinin gidip incelediği ve 16.082 lira ceza kestiği duyumunu aldık. Ceza kesilmiş olması gürültünün onaylanması demektir. Bir daha soruyorum:
- Baca yüksekliği ruhsat yönetmeliğine uyuyor mu?
- Gürültü giderilmesi için firmaya süre verildi mi?
- Süre verildi ise süre sonunda yeni ölçüm yapıldı mı?
- Ölçüm değerleri nasıl çıktı?
- Yeniden cezai işlem uygulandı mı?
- Çevresel Gürültü Değerlendirilmesi Yönetmeliği hükümleri uygulanmış mıdır?
- Şartlar yerine getirilmediyse süreli veya süresiz kapatma uygulayacak mısınız?
Sayın başkan, Cumalıkızık’ta neler oluyor?
İlçe Başkanımız, yöneticilerimiz ve meclis üyelerimizle yaptığımız incelemeler neticesinde UNESCO Dünya Mirası Sit Alanı tescilli olmasına rağmen doğal yapısında tahribatlar yapıldığına şahit olduk. 1. derece Doğal Sit Alanı olan yerde kaçak yapılaşma ve piknik alanında ağaçların kesildiğini üzülerek gördük. Oysa Cumalıkızık tarihi eserleriyle, camisiyle, anıtsal mezarlığı ve ağaçlarıyla bir bütün olarak UNESCO Dünya Miras Listesi’ne alınmıştı.
Köy sakinleriyle yaptığımız görüşmede 2018 yılında Muhtar Orman Bölge Müdürlüğüne giderek Yıldırım Şube Müdürü Cihat Yapıcı ile görüşüyor. Bu görüşmede Piknik manej alan düzenlemesinin Cumalıkızık Tarımsal Kalkınma Kooperatifine verilmesini istiyor. Cihat bey, “buranın tahsisini size doğrudan veremeyiz. Açık artırma yapmamız gerekir” diyor. Yıldırım Belediyesi isterse Belediyeye tahsisini verebileceklerini, belediyenin de kendilerine tahsis edebileceğini belirtiyor.
Muhtar Belediye Başkanı İsmail Hakkı Edebali ile görüşerek Orman Bölge Müdürlüğünden Belediyeye tahsisi yapılıp, Kooperatife tahsis edilmesini talep ediyor. Edebali, ”Evet size verebiliriz” diyor.
Piknik ve manej alanının tahsisi Belediyeye geçiyor. Başkan, “Tamam arkadaşlar araştırmalarını yapsınlar. Nasıl uygun olursa öyle verelim tahsisini” diyor. Daha sonra seçim yaklaşınca “Ne olacağı belli değil, seçimi bekleyin” diyor.
Seçim sonrası sizinle görüşüyorlar. Siz de “Tamam arkadaşlar baksınlar” diyorsunuz. Daha sonra tahsisin Ormandan Belediyeye geçtiğini yıllık kiralama bedelinin de 72 bin lira artı KDV olduğunu söylediğinizi belirtiyorlar. Muhtar “Kooperatifin bütçesi var, yapar” demiş. Siz de “Tamam” demişsiniz. Bunun için Yıldırım Belediyesi Kentsel Tasarım Müdürlüğünde toplantı yapılmış. Toplantıda Muhtar, Kooperatif Başkanı, Kadın Kooperatifi Başkanı ile proje ve şartname üzerine bir toplantı yapılmış. Toplantıda Belediye Başkan Yardımcımız Yusuf Demirok da bulunmuş. 15 milyonluk bir yatırım bedeli ortaya konmuş. “Bunu bir yılda yapamayız, birkaç yıla yayarsak yapabiliriz” demişler. Konuşmada her şeye “Tamam” denmesine rağmen kendilerinden habersiz ihale edildiğini söylüyorlar. İhaleden haberleri olmadığını söylediklerinde, “Biz sizin haberiniz var sanıyorduk” cevabını alıyorlar.
Soru şu, 1. derecede Doğal Sit Alanı olan, doğal dokunun korunması gereken yeri asıl sahipleri mi, yoksa kar amaçlı yatırım yapan biri mi korur? Diyelim ki Cumalıkızık Tarımsal Kalkınma Kooperatifinin bu bütçeyi karşılayacağına inanmadınız. Sular vadisinde betona milyonları gömen Yıldırım Belediyesi Cumalıkızık için bu yatırımı yaparak işletmesini Kooperatife veremez miydi?
Dikkatimizi çeken bir başka konu da köyün girişinde reklam panolarının arkasındaki moloz yığını ve yapılan kazı. Sanki moloz yığınlarıyla gizleniyormuş izlenimi veriyor.
Başkan yardımcımız Yusuf Demirok Ferit beye, “İnşaatı durdurduk” demiş. Durdurma işlemi nasıl yapıldı? Durdurma ile ilgili resmi bir yol izlendi mi, yoksa şifahen mi durdurulması talep edildi?
Sonuç olarak her başarısızlık ve yanlışta bir sorumlu bulan iktidarın ve sizlerin neden bilmiyoruz!” ifadelerini kullandı.