DAĞDER Genel Başkanı İsmail Aydoğdu ile başkanlık koltuğunu devraldığı önceki dönemin başkanı Yaşar Türk arasında sosyal medya üzerinden yaşanan tartışmanın ateşi günden güne giderek alevleniyor. Bursa Kafe ve Restoran İşletmecileri Dernek Başkanı CHP’li Şahin Sevinç, konuk olduğu TR-Düşünce Kulübü’ndeki konuşmasında, hemşehri derneklerindeki siyasallaşma sorunuyla ilgili yaptığı yoruma DAĞDER Genel Başkanı Aydoğdu’nun çıkışı günlerce Bursa kamuoyunda kendine yer buldu. TR Düşünce Kulübü’nün çay simit programının konuğu olan Bursa’nın tanınan isimlerden Şahin Sevinç, Genel Başkan Ercan Yakut ve yönetiminin misafiri oldu.
Sempozyumun açılış konuşmasını yapan Ercan Yakut önemli konulara temas ettiği programa STK başkanları ve yöneticileri de ilgi gösterdi. Şahin Sevinç açıklamalarında; “Hemşehri derneklerinde ayrışma kendi köylerine kadar ayrıştıran bir yapı oluştuğu için Bursa’daki kendi sınırındaki ilçeler bile dernek kurmak mecburiyetten kuruyor. Oysaki amaç doyduğun şehre vefa borcunu ödememiz lazım. O nedenle Hemşehri Derneği özelinde değil şehre nitelikli ve nicelikli katkı koyacak sizler gibi düşünen derneklerin çoğalması zarurettir. Siyasi anlamında zor bölge olan Yıldırım’da iki siyasi partinin arasında sıkışıp kalmıştı. AK Parti ve HDP arasında sıkışıp kalan vatandaşımıza CHP’de bir alternatif oluşturarak Büyükşehir ve Yıldırım Belediye Meclis Üyesi olarak tek turizm komisyon üyesi olarak şehrin gelirini artıracak alternatif planlamalar yaptım. Siyasette hedeflediğim her konuyu başarıyla noktaladım. Şuan turizmde bir derneğin tepe yöneticisi olarak Bursa’da katma değer sağlamaya yönelik çalışmalar yapıyorum. Çevre illere gittiğimde oralarda gördüğüm eksiklikleri Bursa’da yaşanmasını istemedim, bu çerçevede yapmış olduğumuz analizler bize yol gösterdi. İnegöl ve pideli köfte ile Bursa kebabı şehrin lokomotifi olması gerekirken yılların yorgunluğu gastronomi alanında da kendini hissettirdi. Bursa’nın yeni cazibe turizm bölgelerine ihtiyacı var.
Hanlar Bölgesi ve Tarihi Çarşı’nın çevresi Hisar İçi’ndeki binalar restore edilerek Kayhan Çarşı içinde oluşan iklimle birleştirerek komple bir tesis şeklinde büyük bir alan oluşturulmalı. Sonrasında ise Bursa’nın farklı noktalarında şehre gelecek olan turistlere konaklama sürelerinin uzatılması için butik tarzda işletmeler kamu kurumlarıyla birlikte önümüzdeki 3 yıl içinde açılması Bursa’nın kaderi değişmeli. Turizmde hak ettiği değeri almalı.” dedi. Katılımcılara günün anısına plaket verilerek program sonlandı.
Geçmiş dönem DAĞDER Genel Başkanı Yaşar Türk konuyla ilgili yaptığı açıklamada;
“Son zamanlarda şahsım üzerinden polimik yaratıp, prim sağlamak, kendi başarısız ve beceriksiz yönetimini kapatmaya çalışan, yalan beyan ve iftira atıp, itibar suikastı yapan haksızlık ve vefasızlık örneği sergileyen, karalama derdinde olan, Dağder 20 dönem 2022 de Dağder Olağan Genel kurulunda Genel Başkanlığa benim seçilmem sonrası, 2023 yılında Bursa Milletvekili adayı olmam dolayısıyla, Dernekler Kanununa göre hiç bir engel olmamasına rağmen, Dernek tüzüğünde siyasi partilere aday olan kişilerin Dernek Başkanlığından ayrılması gerekir maddesine göre, Dagder Genel Başkanlık görevimi, şahsımın üzerinden spekülasyon yaratılmasın diye, yerimi yönetim listemde benimle birlikte olan başkan vekili İsmail Aydoğdu’nun seçilmesi hususunda tavsiyelerimin de olduğu ve sonra Dağder başkanlığına yönetim kurulu kararıyla getirilmiştir.
Bu dönem içinde de son 7 ay’a kadar önceki dönem başkanı gibi değil, bir yönetim kurulu üyesi gibi derneğe ve yöreme hizmetim olmuştur ve halende gerek sosyal yardımlaşma alanında,gerekse Üniversitede okuyan yöre öğrencilerimiz için çok sayıda burs verilmesi adına çalışmaktayım.
SON ZAMANLARDA;
TR Düşünce Kulübünün geleneksel yapmış olduğu, her cumartesi bir konuşmacı alıp söyleşilerine üç hafta önce, baştan olmasa da sonradan bende katıldım.
Söyleşi saat 10.00 da başlamış olup bende toplantıya 10. 22 de iştirak ettim.
( Bunların görüntü ve ses kayıtları var !) Ben toplantı ya katılmadan önceki geçen 22 dk. süresi içinde benim duymadığım ve sonradan izlediğim bazı sözlerden biride, konuşmacının “Dernekler kapatılmalı, siyasi partilerin oy deposu görüldüğü ve onlara hizmet ettiği, Bursa’da Dağder derneğinin olduğu bu derneğinde, Daglılar bu memleketin aslı unsuru iken Dernek üzerinden çare aradığı gerçeğine ithafen” sözlerini sonradan işittim.
Konuşmacının ben salona girdikten sonra ki söylemlerinde ise görev yaptığı Bursa Büyükşehir Belediye meclis üyesi olduğu dönemlerde, “Bursa hanlar bölgesinde muhakkak Dağder e hanlar bölgesinde bir yer verilmeli, kendi kültürlerini orada sergilemeli” ayrıca “Bursa Gastronomi festivalinde Dağder e büyük bir çadır alanı verilmeli” şeklinde temennisinde bulunduğuna şahit oldum. Daha sonrada siyasi gelişmeler üzerinde konuşmasına devam etti.( Bu sözler sesli video kayıtlarında mevcuttur)
Bu yayınları dakikası belli şekilde olan, hem Youtube kanalında tamamı olup, hemde kısa videolar şeklinde sosyal medya üzerinden sizlerle paylaşacağım. Olay bu kadar net iken ve toplantıya baştan beri iştirak eden Dağder başkanı İsmail Aydoğdu orada oturuyordu benim toplantı ya geç katıldığımı bazı konuşmalara şahit olmadığımı biliyordu, konuşmanın tamamına kendisi şahit olduğu ve izlediği halde 2023 Gastronomi festivalinde konuşmacı Şahin Sevinç e koyduğu tavrından dolayı takdir ettiğini tavrını beğendiği ni ifade etmesine rağmen toplantı sonrası da toplu aile fotoğrafında bulunmuş daha sonrada gündem yaratmak adına, yönetimde, lokal toplantılarda ve Dağder resmi sayfasında, Şahsımın adını zikrederek, Şahin Sevinç Bey’in Dağder kapatılsın sözünü de kısmen çarpıtarak, “önceki dönem başkanı Yaşar Türk ses çıkarmadı o anda tepki vermedi hatta kendisine teşekkür ve takdir sözleri kullandı” diye yalan beyanlarda bulunarak şahsımı töhmet altında bırakmaya ve kara propaganda ile itibar suikastı yapmaya çalışmıştır.
Şahsıma yapılan bu iftiraların çoğu yalan ve saptırma olduğu video kayıtlarında da çok net görünmektedir.
ÖNCELİKLE;
1- Yukarıda ifade ettiğim gibi konuşmacının dernekler kapatılsın sözlerini şahit olmadım, duymadım. Çünkü o an orada değildim. Bu sözleri daha sonra başka kaynalardan öğrendim. !
2- Şahin Sevinç Dağder kapatılsın dedikten sonra “konuşmacı ya övgüler yaptı teşekkür etti” ithamı doğru değildir.!
Takdir ve teşekkür;
Konuşmacının siyaset yaptığı dönemde Bursa’ya katma değer kattığı, Bursa için çalıştığı ve sonrada siyaseti bıraktığına dair ayrıca Dağder e hanlar bölgesinde muhakkak kültürlerini yansıtması için yer verilmeli, Bursa Gastronomi festivalinde ise büyük bir çadır alanı verilmeli sözlerinin üzerinedir.
Video kayıtlarında bu çok net belli iken, şahsımın üzerinden bu kara propaganda yı ve itibar suikastı yapması 2 dönem Dağder de Genel Başkanlığı seçimle kazanmış biri olarak, görev yaptığım dönem içinde gece gündüz her alanda Dağder de ilkleri başardığım, şahsi hayatımda ve kurumsal temsil ettiğim her yerde hiç bir baskı ve etki altında kalmadığım, her türlü oyunlara boyun eğmedigim, herkese eşit mesafede yaklaştığım, ayrışma ve ötekileştirmediğim, kurumsal baktığım ve ilkeli, omurgalı olduğum, diğer kurumlarda ve özel yaşantımda şahsi çıkar ve İkbal peşinde koşmadığım gerçeği sabit olup, her şeyden önce Birlik ve beraberlik isteyen biz Uludağlılar olarak bir dağlı olmam nedeniyle, hatta sahip çıkılacağım yerde, Dağder i, yöreyi ve insanını temsil edecek olan Dağder Başkanı na bu yakışmadı. Şahsi hesaplar değil, İkbal peşinde koşmak değil, temsil ettiğin yerin bir geçmişi olduğunu, Dağlıların Kadir şinas olduğunu, misafirperver ve devletine, yöresine, iline ülkesine nihayetinde insanına sahip çıkmak gerektiğini unutmamalı ve tavsiye ye de kulak verilmesinin önemli olduğunu bilmelerini isterdim.
Vefa kıymetlidir, herkese lazımdır.
SON OLARAK;
Dağder benim dönemimde, Sayın Cumhurbaşkanımızın olurları ile
“Kamu Yararına Dernek” statüsünü kazandı, resmi ünvana sahip oldu. Dağderimizi, kişilerin, kurum ve kuruluşların veya siyasilerin kapatılsın demesiyle asla kapanmayacağını bilinmiş olması gerekir, Varsa bir usulsüzlük, Devlet buraya Kayyum atar.. ama bu temenniler ile Dağder kapanmaz, toplumda infiale sebebiyet verecek açıklamalarda bir Dağder başkanı asla sebep olmamalı ve dikkatli davranması gerekir.
Dağder başkanı toparlayıcı ve çözüm üreten olmalıdır. Sorun üreten ve kaostan beslenen değil..!
Dağder Bursadır, Bursa Dağderdir.
Bu hezeyan içinde yapmış olduğu açıklamalar, şahsımla alakalı yapılan suçlamaları kabul etmek mümkün olmadığı gibi kendisini de şiddetle kınıyorum.
Dağderi yönetmek ve Genel başkanlık yapmış kişileri ve hemşehrilerini kamuoyu önünde iftira atacak şekilde basit yönetici olmamalı..!!
Yaşar Türk, DAĞDER’in bu açıklaması sonrasında düşüncelerini aktardı.
“DAĞDER OLMAMALIDIR” SÖYLEMİ ÜZERİNE ÜYELERİMİZE VE KAMUOYUNA YÖNETİM KURULUMUZUN AÇIK GÖRÜŞ BEYANIDIR!
Kıymetli Hemşerilerim!
Son günlerde, Bursa yerel medyasında ve hemşerilerimizin kişisel sosyal medya hesaplarında gündeme gelen ve Şahin Sevinç tarafından ifade edilen; “DAĞDER OLAMAMALIDIR” söyleminin yöremizde ve üyelerimizde yarattığı toplumsal tepki üzerine, ortaya çıkan haberlerle ilgili olarak bir açıklama yapılması zorunlu hale gelmiştir.
Söz konusu söylem; 05.10.2024 tarihinde, TR Düşünce Kulübü tarafından her hafta Cumartesi günleri gerçekleştirilen “çay-simit programı söyleşilerinde” ifade edilmiştir.
Programda dinleyici olmamın yanında Dağder Başkanı olarak ta bulunmam sebebiyle, Derneğimiz açısından bu yersiz ve çirkin sözlere cevap vermem gerekli olmuşken, konuşmacının devamında gelen siyasi ve sosyal söylemleri bizleri ayrıca rahatsız etmiştir.
Elbette beklemediğimiz bir anda karşılaştığımız bu durum hem öfkemizi artırmış hem de Yöremiz ve Derneğimiz açısından anında ve yerinde cevap verme hakkını bize sunmuştur.
Çok kısa sürede notlarımızı alarak, kendimizi mümkün olduğu kadar kontrol ederek şahsım tarafından bu söyleme cevap verilmiştir.
Anılan tarihte ve programda konuşmacı olarak bulunan Şahin Sevinç; Genel anlamda derneklerin durumu ve yapısı üzerinden konuşmasına başlarmış ve (aynen ifade ettikleri şeklinde yazıyorum)
“BURSA’DA DAĞDER DİYE BİR DERNEK VAR MESELA,
DAĞDER DİYE BİR DERNEK VAR!
ASLINDA OLMAMASI LAZIM.
O DA BAKMIŞ Kİ KENDİNİ AYRIŞIYOR Kİ O DA KENDİNE BİR DERNEK KURMUŞ.
BEN DERNEK BAŞKANINA DA SORDUM, NEDEN DERNEK KURDUNUZ DEDİM, NİÇİN BURSA’DA DERNEK KURUYORSUNUZ, BURSA’DA.
AMA ÖYLE BİR HALE GELMİŞ Kİ DERNEKLER ÜZERİNDEN İŞ YÜRÜDÜĞÜ İÇİN MAALESEF ORADA BİLE DERNEK KURULUYOR, OLMAMASI LAZIM ”
şeklinde yersiz ve talihsiz bir sözle konuşmasına başlamıştır.
Bizi haklı olarak rahatsız eden bu sözlerin ardından şahsım tarafından söz istenmiş ve birkaç kişinin konuşmasının ardından şahsıma söz verilmiştir.
Şahin Sevinç tarafından söylenen; DAĞDER OLMAMALIDIR söylemine verdiğimiz cevabımız şöyle olmuştur;
Cevap: Şahin Bey! İyi niyetli olduğunu düşünmek istediğim ama çok kötü ifade edilen;
BURSA’DA DAĞDER OLMAMALIDIR SÖZÜNÜZ, BURSA’DA BURSALILAR OLMAMALIDIR DEMEK GİBİ BİR ŞEYDİR, BU KADAR KADAR MANTIKSIZ BİR SÖZDÜR.
Biz Bursa’da yaşayan Yörük – Türkmenleriz. 5 ilçede, 199 köyde 600 bin nüfus olarak varız.
ANA BURSA KÜLTÜRÜNÜ TAŞIDIĞIMIZA, TEMSİL ETTİĞİMİZE İNANIYORUZ.
BU BİR İDDİAMIZ DEĞİLDİR, TARİHİ DERİNLİĞİMİZ SEBEBİYLE BÖYLEDİR, 800 YILLIK BİLİNEN GEÇMİŞE DÖNÜK TARİHİMİZ VARDIR.
Başka kültürden olma ihtimalimiz yok. Başka bir yere de ait değiliz, olamayız.
Biz bir balık olsak ancak ve ancak Bursa denizinin balığı oluruz.
Siz yemek sektöründesiniz, Bursa’ya ait yemekleri sayıyorsunuz.
Yöremize özgü 2000 tane yemeğimiz var.
Ama 800 yıldır Bursa’da olan dağlılara ait bir tane dağ yöresi yemeği sayamıyorsunuz.
İşte size o yemeği size saydırmak için Dağder vardır.
DAĞDER KENDİ KİMLİĞİ İLE KENDİ DERDİ İLE VAR OLAN BİR DERNEKTİR.
Ayrıca Türkiye’de dernekler Avrupa’daki gibi gettolaşmamıştır. İnsanlar iş nedeniyle sanayi şehirlerine göç ettiklerinde güvenli bir ortam arıyorlar. Kahvede, camide kendi kültür paydaşlarını görmek istiyorlar. Kültürünü de yaşamak istiyorlar. Bu bakımdan dernekler şehre göçen aileler için sosyo- psikolojik bir emniyet sibobu olmuştur. Şehre uyumda, kontrol ve denge sağlamış olmaktadırlar.
Dernekleri yok sayarak, sivil inisiyatifin söz söylemediği, iradesini ortaya koymadığı Bursalılık tanımı olamaz, bunu sosyal dokuya uymaması ve tarihi, kültürel bağlamından uzak kalması sebebiyle kabul edemeyiz, etmiyoruz.
SADECE TİCARİ VE SİYASİ KAFA İLE BURSALILIK TANIMINA BAKILMASI BİZİ RAHATSIZ EDİYOR.
BURADAKİ TARİHİ DERİNLİĞİ BİLMEDEN, ANA KÜLTÜR AKSINI BİLMEDEN, BURADA YAŞAYAN HALKIN GERÇEKTE NELERİ BEKLEYİP, SAVUNDUĞUNU BİLMEDEN HANGİ BURSALILIK SAVUNULACAKTIR.
BÖYLE BİR BURSALILIK TANIMLARININ BAĞLAMINDAN KOPUK OLMASI DEMEKTİR, SOSYAL YAPI İLE UYUŞMAZ VE BİZ DE BÖYLE BİR TANIMI KABUL EDEMEYİZ, ETMİYORUZ.
Dolayısıyla;
Dağlılar, Bursa’da 800 yıllık tarihi ve kültürel derinliğe sahip Dağ Yöresi Yörük-Türkmenleri, siyasi ve ticari konumlanmaya girmeden, Bursa sınırları içinde iskân ettikleri mekân ve kültür coğrafyası üzerinden yaptıkları kimlik tanımı ile “Dağlı” kavramı etrafında birleşmişlerdir.
Bu birlikteliğin mevcudiyeti DAĞDER Derneği etrafında şekillenmiş ve yıllar içerisinde Bursa kamuoyunda da böyle tanınmış ve kabullenilmiştir.
TEMSİL ETTİĞİ KÜLTÜR VE TOPLUM KESİMİ OLARAK DAĞDER, BİR DERNEK OLMANIN ÖTESİNDE ARTIK BİR ORTAK KÜLTÜRÜN, ORTAK AKLIN, ORTAK MÜCADELENİN, ORTAK DAYANIŞMANIN VE BİR NEVİ VAROLUŞUN VE DURUŞUN MEKÂNIDIR, MECRASIDIR.
Dolayısıyla DAĞDER OLMAMALIDIR DEMEK, Bursa’da; Bursa kültürünün ana omurgası, ana aksı ve bu omurga ve aksı yaşatan ve temsil eden büyük toplum kesimi olmasın demek gibidir.
Dağder olarak bu yaklaşımı asla kabul edemeyiz ve etmiyoruz.
Bu şekilde ki cevabımızın ardından, Bursaspor konusunda, zafer işareti yapması konusunda, doğu halkı, güneydoğu halkı şeklindeki söylemleri konusunda, kendi muhtemelen ticari düşünceyle izah ettiği Bursalılık kavramı konusunda cevaplarımız da olmuştur. Fakat bunlar şahsi fikrimiz olarak burada izahına girilmeyecektir.
(ekteki videolarda cevaplarımız mevcuttur)
Sonuç olarak;
Meselenin canlı yayın sebebiyle hızla kamuoyuna mal olması, yerel medya ve kişisel sosyal medya hesaplarına düşmesi sonucunda,
Üyelerimiz ve yöre insanımız nezdinde haklı olarak tepki oluşmuş, Derneğimiz Dağder’in kamuoyu nezdindeki itibarı alenen zarar görmüş ve kamuoyumuz tahrik edilmiştir.
Ayrıca kişisel tepkilerin özellikle sosyal medya hesaplarında istemediğimiz boyutta tartışılır hale gelmesi ve bizlerin ülkemizdeki sosyal dokuya olan hassasiyetimiz nedeniyle,
MESELENİN KİŞİSEL SÖYLEME VE TAHRİKE VARMAMASI, TÜZEL CEVAP VERME MECRASINDAN SAPMA OLMAMASI İÇİN KONU SOĞUTMAYA ALINMIŞ, DUYGUSAL VE TAHRİKKÂR YAKLAŞIMLAR YERİNE İTİDALLİ AMA GEREĞİNİ YERİNE GETİREN CEVAP ŞEKLİ TERCİH EDİLMİŞTİR.
Bu kapsamda;
1- Kamuoyuna meselenin izahı iş bu yazılı duyuru beyanıyla Kurumsal olarak yapılmıştır.
2- Yönetim kurulumuz 05.10.2024 tarihinde aldığı 2024/56 sayılı Yönetim Kurulu kararıyla, Tüzüğümüzün “Disiplin Kuruluna verilmeyi Gerektiren Haller” başlığı altındaki, 3. Madde: “…Derneğin tüzel kişiliğini aşağılayıcı fiil ve söylemde bulunmak…” ve 4. Madde: “…kışkırtıcı eylem ve söylem ve girişimde bulunmak…” maddeleri gereğince ve bu durumun kamuoyuna basın yoluyla sirayeti sonucunda telafisi mümkün olmayan manevi zarar oluşumu nedeniyle 111061 üye numaralı Şahin Sevinç DAĞDER DERNEĞİMİZ ÜYELİĞİNDEN ÇIKARILMIŞTIR.
3- Şahin Sevinç yaptığı “yersiz, haksız, talihsiz ve yakışıksız” sözleri nedeniyle Yönetim Kurulumuz tarafından “ESEFLE VE ŞİDDETLE KINANMIŞ VE YAPTIĞI SÖYLEM REDDEDİLMİŞTİR”.
4- Aynı toplantıda bulunduğu halde ve Şahin Sevinç’in söylemlerinin tamamına yakınına şahit olan, en azından şahsım tarafından tepkimiz dile getirilirken meseleyi öğrenen ve fakat benimle beraber, eski bir Dağder başkanı olarak derneğimizi savunmak durumunda olması gereken.
Fakat buna rağmen tepki olarak tek kelime bile etmeden, bilakis Şahin Sevinç’e; “kendisini son derece beğendiğini, takdir ettiğini, seviyeli, seciyeli, ilkeli, onurlu ve ülke siyaseti için olması gereken birisi” şeklinde (ekte ki videoda sözler mevcuttur) övgü ile takdirlerini beyan eden, eski Dağder başkanımız Yaşar Türk’ün sözlerini de en hafif tabirle “esefle ve ibretle” karşıladığımızı beyan ederim.