ÇATSANDER; “Devlet Eliyle Kandırıldık! Dönemin Yöneticileri Bu Durumu Sessizce İzledi!”

Bursa Dokumacılar Odası Başkanı ve ÇATSANDER Başkanvekili Aydın Çitil; Ulusal Tv’de dokuma sanayinin devlet eliyle nasıl soyulduğunu ve Çataltepe’deki bitmeyen çileyi tekrar gündeme getirdi. Çitil; “YILLARDIR HAKSIZ REKABETTEN MUZDARİBİZ.. SİHA’nın yerlisi, İHA’nın yerlisi, otomobilin yerlisi, uçağın, tankın yerlisi makbulken neden ithal kumaş?
Görüyorsunuz biz ithal kumaştan haksız rekabete yol açtığı için muzdaribiz derken şaka yapmıyorduk. Biz derdimizi Bursa milletvekilimiz Sayın Hakan Çavuşoğlu Bakanımıza bizi davet ettiğinde kendisine izah ettik çözüm yolları önerdik, Bursa’da fason kumaş üretimi ile uğraşan dokumacı esnafımız ticaret odasına bağlı bir sürü işletme ve buralarda çalışan on binlerce insan, bu insanların çoluğu çocuğu belki de bu insanların duası TÜRKİYE’ de üretilebilen kumaşların virüs sebebi ile ithali kısıtlanınca bizleri umutlandırdı, bir kaç aylığına bile olsa piyasayı canlandırdı.

Ama bu yetmez bu olayın üzerine gitmemiz lazım. Son yıllarda kovid, deprem ve seçim gündemleri ile meşgul olan yetkililerimize de bu konuyu duyurmak bursa dokumacılar odası olarak bizim görevimiz. Yaklaşık 8 aydır malum elektrik zamları ile işleri kötüleşen esnafımızın yakındığı dile getirdiği ucuz ithal kumaş satılıyor çığlıklarını sizlere aktarmak isterim.
Dahilde işleme izin belgesinin verdiği gümrük avantajı ile ithal edilen kumaş ürünlerinin büyük bir kısmı yurt içinde kumaş olarak satan ithalatçı firmalar, yerli kumaş üretimi yapan sanayicimizi de esnafımızı da sıkıntıya düşürmektedir. Kumaş olarak satılması yasak olan bu ürünlerin ithalatçı firmalar tarafından kumaş olarak satılmasında hiçbir çekince göstermemektedirler.

ÇÖZÜM ÖNERİMİZ: 2018 Aralık ayında milletvekilimiz Hakan Çavuşoğlu beyefendiye anlattığımız çözüm önerimiz; DIŞ Ticaret ve Gümrük Bakanlığına bağlı bir alt kurum olarak çalışmasını talep ettiğimiz kontrol mekanizmasını, Yerli üretimi kanıtlanabilir kumaşların ithaline kısıtlama getirmenizdir . Bunun için gümrük bakanlığına bağlı vatanını milletini seven 10 yada 15 kişi tekstili bilen tekstil öğretmenleri üniversite tekstil hocalarından oluşan bir alt komisyon . Türkiye’de üretilmediği iddia edilen kumaş türlerini Türkiye’de üretilebilirliğini kanıtlayabilen bilgili kişilerden oluşan bir alt komisyon . Bu komisyonun verdiği tavsiye niteliğindeki kararlar neticesinde yerli üretim ve yüksek katma değer oluşturan kumaş türü mamullerin ülkemizde üretilebildiğini bildiğimiz halde haksız rekabete yol açmamak için yurdumuzda imalat yapmalıyız . Yapmalıyız ki ; kalifiye elaman kapasitesi ve iş gücü kaybı olmasın hem devletimiz kazansın, hem de bu sektördeki iş veren ve fason üretim yapan yüksek katma değer sağlayan işletmeler ve bunların yanında çalışan yüz binlerce emekçimiz kazansın. Romanya, Bulgaristan, Yunanistan, Mısır, Hollanda şuan ağırlık mısırdan olmak üzere bu ülkelerde tekstil imalatı bulunmazken bu ülkelerden yalan beyanlar ile ürün getiriliyor, bu getirilen ürünlerin hepsi Çin malıdır.Bu ülkelerde üretiliyormuş gibi gösteriliyor. Bu yalan beyanlarla müthiş bir vurgun vuruluyor. Devlet milyarlarca zarara uğratılıyor. Yurt içinde İÇ PİYASADA bu ürünlerin kumaş olarak satılmasında da kumaş imalatı yapan firmaları ve fason işletmeleri kapanma aşamasına getirmiştir. İstanbul, Kahramanmaraş, Denizli, Uşak ve Bursa’yı direkt olarak olumsuz etkileyen bu tarz ithalata derhal müdahale edilmesi gerektiğini önemle bildiriyorum.” dedi.

Çitil; Çataltepe içinde; “15 yıl önce ileriyi gören kudretle sizin yapmış olduğunuz protokol ile TOKİ ve BESOB eliyle BURSA KESTEL ÇATALTEPE SANAYİ SİTESİ projesi başlatıldı. Dönemin Bursa Milletvekili Bülent Arınç ’ın önderliğinde yapılan temel atma töreni ile bizzat hepimiz şahit olduk. Fakat gelinen noktada Bursa esnafı ve halkı haksızlığa ve hukuksuzluğa maruz kalmıştır. 21 ayrı meslek grubunun iştiraki ile kamulaştırılan katılım payları ile alt yapısının %80 ‘ni tamamlanan ÇATALTEPE sanayisi TOKİ ve BESOB tarafından 2018 yılında kurdurulan BESKOOP adındaki 7 kişinin 1000’ er lira sermaye vererek kurdurttuğu tüzel kişiliğe 3.000.000 metre kare olan tapuları hak sahiplerinin bilgileri olmadan sermayesi ve tecrübesi olmayan bu tüzel yapıya BESOB ve TOKİ tarafından bedelsiz olarak devredilmiştir. Bu sebep ile Proje hüsrana uğratılmıştır. Zaman içerisinde çıkar odaklarının yuvası haline gelmiştir. Tüm itirazlarımıza ve adalet çağrılarılarımıza kulak tıkayan makamlar mağduriyetimizi gidermemiştir. Hiçbir hakkı maddi katkısı olmadan 3.000.000 metre kare sanayi arazisi ile sahiplendirilen bu tüzel kişilik BESKOOP feshedilip tekrar DEVLET – TOKİ – ESNAF elele olmak koşuluyla tesis edilip planlanmalıdır. Bu proje kamu vicdanını yaralamıştır. Sizin adaletinizle güvenimiz sonsuzdur.” dedi.