CANAN ERGÜDER MİLLİYET SANAT İÇİN KONUŞTU… “KENDİME DAHA FAZLA DEĞER VERMEM GEREKTİĞİNİ GÖRDÜM”
Canan Ergüder, bir yıllık kanser tedavisi sürecinden sonra “Oğlum” dizisiyle ekranlara döndü. Dizide sert bir hikâyenin umut veren kişisi pedagog Demet’i oynuyor ve “Tipim bambaşka, rengim bambaşka, stilim bambaşka, müteşekkirim bu role,” diyor. Milliyet Sanat’ın Mart 2022 sayısında Ayın Söyleşisi için Asu Maro’nun konuğu olan Ergüder, kanseri ise “kendini yok saymanla ilgili bir hastalık” olarak tarif ediyor ve bu süreçte, kendisine daha fazla değer vermesi gerektiğinin farkına vardığını anlatıyor.
“Dizi güzel sorular soruyor”
Nisan 2021’de, bir anda kendisine meme kanseri teşhisi konduğunu açıklayan ve rol aldığı diziden ayrılan Canan Ergüder, tam bir yıl aradan sonra tedavisinin bittiği yerden ekran macerasına yeniden başladı. Show TV’de yayınlanan “Oğlum” dizisinin pedagog Demet’i; “hikâyenin umut tarafı” olarak kısacık saçları, çocuksu enerjisiyle izleyici karşına çıkan Ergüder, hastalığın ardından işine nasıl döndüğünü anlatırken senaryoyu ağlayarak okuduğunu söylüyor ve “O kadar samimi ve değişik buldum ki oynamak istedim,” diyor. Başarılı oyuncu, dizinin hem oyuncu hem de teknik kadrosuyla çalışmaktan duyduğu mutluluğu da sıklıkla dile getiriyor.
“Oğlum” dizisinin izlemesi oldukça zorlayıcı bir konusu olduğunu kabul eden Canan Ergüder “Birinci bölüm itibarıyla çocuk cinayeti üzerine kurulu bir konu, zor olabilir bunu kabul etmek. Ama olay bu acıyla nasıl yaşanılacak hikâyesi,” diyor ve dizinin konuya dair birçok önemli soru sorduğunu vurguluyor.
“Daha sabırlıyım, daha az panik oluyorum”
Yoğun ve zor bir tedavi sürecinden geçtiğini anlatan güzel oyuncu, hastalığın hayata bakışını nasıl değiştirdiğini ise şu sözlerle anlatıyor: “Daha sabırlıyım, daha az panik oluyorum. Panik olsam bile kendimi yatıştırma ve kabul çok çabuk geliyor. Eleştiriye daha açığım ilginç bir şekilde. Reaktif olmamaya özen gösteriyorum. Kendimi olduğum gibi kabul edebilmek adına çalışmalar yaptım. Kendi hatalarımı sorguladım. Ben ne yapıyorum da bu böyle oluyor, bunu sorguluyorum. Çünkü tek kontrol edebileceğim şey bu hayatta.” Kanserin, kendini yok saymakla ilgili bir hastalık olduğunu söyleyen Ergüder, “Kendime daha fazla değer vermem gerektiğini gördüm. Bu çocuğumla olan ilişkim için de geçerli. Çok fedakâr oluyorsun, kendinden bir sürü şeyler feda ediyorsun, biraz kendini yok saymaya başlıyorsun bir süre sonra. Kendime de bakıyorum artık. Elbette bir anneyim neticede, çocuğuma fedakârlık yapıyorum ama kendi yapmak istediğim şeyleri de yapıyorum. Mesela çalışmak,” diyor.
“Saçlarım daha koyu ve kıvırcık çıkıyor”
Saçlarının tedaviden sonra daha koyu ve kıvırcık çıkmaya başladığını ve çok hızlı uzadığını anlatan Canan Ergüder sözlerine “Kıvırcığı çok göremiyorsunuz çünkü devamlı kesiliyor şu an saçlarım. Demet için bu saçı seçtik. Çocuksuluğunu göstermek adına hoş bir saç stili olduğuna karar verdik ve dizilerde hiç görülen bir saç stili değil kadınlarda. O yüzden son derece mutluyum, bir yeniliğe daha imza attığım için. Tipim bambaşka, rengim bambaşka, stilim bambaşka, müteşekkirim bu role,” diye devam ediyor.
Canan Ergüder ile Asu Maro’nun dizi, annelik, kanser ve her zaman devam etmenin bir yolunu bulan hayat üzerine içten sohbetinin tamamı Milliyet Sanat’ın Mart 2022 sayısında…
Kitabevlerinde, marketlerde ve dijital uygulamalarda okurlarını bekleyen Milliyet Sanat ayrıca, dergiyi 0850 224 02 22 numaralı çağrı merkezini arayarak satın alan okurların kapısına kadar götürüyor.
Bilgi için: milliyetsanat.com