Büyükşehir ve Mudanya Belediyesi kavgasında imar krizi!
Bursa’nın Mudanya ilçesinde kronik sorun haline gelen imar sorunu vatandaşları mağdur etmeye devam ediyor. Büyükşehir Belediyesi ile Mudanya Belediyesi arasında yaşanan kavganın bir başka boyutu olan imar krizi nedeniyle vatandaşlar mağdur kalıyor. İlçe başkanları, sorunun ivedi şekilde çözülmesini istiyor.
AK Parti Mudanya Belediye Meclis Grup Sözcüsü Kadir Kahraman, imar sorununun tek çaresinin 1/binlik imar planları olduğunu belirterek, “Mudanya Belediyesi imar barışından iptal edilmiş olan alanların, tespit edilmiş olan kaçak yapılarla alakalı bir ihaleye çıktı. Yıkım kararı alındı ve süreci başladı. Bununla alakalı önerge verdik. Şu anda listede bulunan alanlar içerisinde planları durmuş ve plansız alan konumunda olan Burgaz, Göynük bölgesinde işlem yapılmış olan konutların yıkımları durdurulsun. Bu planlar bitsin. Revizyon çalışması bitip de yürürlüğe girdiği zaman şu anda kaçak durumunda olan yapı belki resmiyet kazanacak. Kaçak olmaktan çıkacak. Dolayısıyla ileride mağduriyetlerin oluşmaması için bu planların bitmesinden sonra bu uygulama yapılmalı” dedi.
“BÜYÜKŞEHİR, TAŞIN ALTINA ELİNİ KOYDU”
Mudanya Belediyesi’nin köy içi planları yapmadığına işaret eden Kahraman, “Köy içi plan olmadığı için vatandaş ev yapamıyor. Çünkü ev yaptığı zaman gidip mühürleniyor ve kaçak yapı oluyor. Vatandaş ‘bana izin verin’ diyor ama karşılığında ‘köy içi planlar yok, izin veremeyiz’ cevabını alıyorlar. Böyle bir sıkıntı var. Ayrıca 3 yıldan beri Burgaz planları durdu. Bu sebeple çivi çakılmıyor. Bu durumda şikayetler var. Mahkeme kararıyla iptal edildi. Büyükşehir Belediyesi bununla alakalı taşın altına elini koydu ve 1/ 5 binlik planları yaptı. Mudanya Belediyesi 1/ binlik planı yapması gerekiyor. Büyükşehir Belediyesi, vatandaşın yüzde 98’ine sorunu çözecek bir adımı attı” ifadelerini kullandı.
“KÖYLERDEKİ BÜTÜN EVLER VE ARAZİLER KAÇAK”
Memleket Partisi Mudanya Belediye Meclis Üyesi Mehmet Er ise Mudanya’da bulunan imar sorununun temelinde Büyükşehir ve Mudanya Belediyesi kavgası olduğuna vurgu yaparak, “Biz en son Meclis’te önerge vermiştik. Burada daha imar planları çizilmediği için vatandaşların mağduriyetleri var. Tabii ki kaçak yapıya diyebileceğimiz bir şey yok. Sonuçta ülkemizin gerekli kanunları var. Şimdi bakıldığında köylerdeki bütün evler ve araziler kaçak. Herhangi bir imar çalışması yapılmadı. Biz belediye başkanına bunu sorduğumuzda, ‘Büyükşehir 1/ 5 binlikleri çizmedi, biz de 1/ binlikleri çizemiyoruz’ dedi. Büyükşehir’in üzerine atıldı ama keşke Başkan Hayri Türkyılmaz’da talepte bulunsaydı. Umarım sorun çözülür” diye konuştu.
“İKİ BELEDİYE ARASINDA AK PARTİ-CHP KAVGASI VAR”
İYİ Parti Mudanya İlçe Başkanı Hüseyin Hatipoğlu da Mudanya’nın imar planı sorunuyla ilgili şunları söyledi;
“AK Parti ve CHP arasında bir çatışma söz konusu. İkisinin de ortaklaşa yaptığı hiçbir metrekare yer imara açılmadı. Yapılan imar revizyon planları var ve bir de zeytin alanları yasası var. Zeytin alanları yasasında büyük bir mağduriyet yaşandı ve hala yaşanmaya devam ediyor. Büyükşehir’den de geçti, Mudanya Belediyesi’nden de geçti ama hala insanlar evlerinde oturamıyor. Biz de sorunun çözülmesini istiyoruz.”
“ORTAK BİR YOK BULUNMALI”
Eğerce, Esence ve Mesudiye tarafında yıkılan evlerle ilgili de konuşan Başkan Hatipoğlu, “2017 yılında bir imar affı çıkmıştı. 2017’den sonra yapılan yapılar kaçak duruma düştü. Bu sebeple birkaç ev yıkıldı ama şu anda bir durdurma kararı var. Mudanya’nın 36 tane kırsal mahallesi var. Tapularında köy içi yazan yerleri affa sokarak yeniden ruhsatı verilebilir. İnsanlar mağdur edilmeyebilir. Gönül ister ki kimsenin evi yıkılmasın. Hele ki şu şartlarda herkesin bir standarda uyması lazım. Belediye de vatandaş da bir adım gelip ortak bir yolun bulunması lazım” ifadelerini kullandı.
“ÇARPIK BİR KENTLEŞME VAR”
DEVA Partisi Bursa İlçe Başkanı Dilek Durak, “Ben Mudanya’yı Yıldızkent olarak görüyorum. Mudanya Türkiye’de de örnek alınabilecek bir düzene sahip konumda. Çarpık bir kentleşme var evet ama bu yıllardan beri süregelen ve izin verilen imar olaylarının sonucunda ortaya çıkmış. Hem doğayı hem denizi hem görseli kirletmemesi açısından Mudanya’da asla 5 katın üzerinde bina olmamalı. Mesela Girit Mahallesi’nde bulunan evler gibi tüm Mudanya’daki imarların bu tarzlarda ki düzenekte izin verilmiş olsaydı, denize de sahile de temizlik açısından sahip çıkılmış olsaydı, bu iki sorun çözülseydi, Mudanya bugün bir Marmaris, bir Bodrum olabilirdi. Yeni yerlerin imara açılması, yeşilliklerin yok edilmesi, binaların 10 katlı olması ile ilgili vatandaşlar da talepte bulunuyorlar. Bu çelişkinin özetle jeolojik yapısına, depreme dayanıklılığına, deprem konumundaki denizin dolgu alanlarından yola çıkarak bu işi yapacak uzman ekiplerimiz var. İmar düzenlemesinde ranta kaçmadan, parayı öncelikli bir hale getirmeden tamamen kişilerin faydasına yaşam olanaklarının güzel bir hale getirilmesine önem gösterilmeli ve güvenli bir şekilde planlarının olması gerekiyor” şeklinde konuştu.
EVİ YIKILACAK VATANDAŞLAR İSYANDA
Evine yıkım tebliği gelen İbrahim Hacıoğlu, “O bölgede şu ana kadar yapılan evlerin hiç biri ruhsatlı değil. Yapılaşma ruhsatı yok. 2018 İmar Affı’ndan faydanalıp sözleşmesi iptal edilenler ve 2018 yılından sonra yapılan binlerce ev var. Mudanya Belediyesi bu evleri yıkma yoluna gidiyor. Görüşmelerimizde ‘6 bin ev yıkılacak’ diyorlar. 10 sene önce 1/1000 ölçekli plan yapılsa da şuurlandırma yapılmamış yani yürürlüğe girmemiş. O planda kadastro yolları ve parklar belirlenmiş. Mudanya Belediyesi bu evlerin tamamına numarataj verip her türlü hizmeti sunuyor.”
Hacıoğlu, binaların tamamen bittikten sonra mühürlendiğine dikkat çekerek, sözlerini şöyle sürdürdü;
“Mudanya Belediyesi 2021 yılında ihaleye çıkardığı yıkım işlemi için ilk yıl 450 takip eden yıllar için 400-500 ev yıkım tebliği yapmış. Binalar yapım aşamasında iken müdahale edilmiyor tamamen bitince mühürleniyor. Ayrıca bu ihaleye sadece Ankara’dan bir firma katılıyor ve ihaleyi alıyor. Yıkım tebliğ edilen mülk sahipleri mahkemeye başvurup ‘yürütmeyi durdurma’ davası açıp süre kazanıyorlar. Mahkeme süreci devam ederken dahi belediyeden yıkım emri geliyor. Şu ana 40-50 tane ev yıkıldı.”
“TAŞERON FİRMA BELEDIYEDEN 95 BİN LİRA ALDI”
Metrekare başına belediyeden hakediş alan taşeron firmanın yaptığı yıkımlar karşılığı 95 bin lira aldığını öğrendiklerini ifade eden Hacıoğlu, “Bizler mağdurlar olarak yıkım emri gelen evlerin önünde direnişe geçtik. Siyasilere, kurumlara ve basına gittik. Bu süreçte mağdurlar olarak Hayri Türkyılmaz ile de görüştük. Asla geri adım atmayacağını belirtti. Bir kere görüşmemizde konuyu açar açmaz, “yıkılacak” dedi ve beni susturdu. Bu durumdan Belediye personeli memnun değil, mahalle esnafı memnun değil, mağdurlar zaten memnun değil. Her mağdurun ayrı hikayesi var” diye konuştu.
Kendi evinin 10 sene önceki imar planına uygun olduğunu dile getiren Hacıoğlu, “Kaymakamımızın yanına gittik. Yanımızda muhtar da vardı. Kaymakam bey biz oraya gitmeden Hayri Başkanı aramış. Hayri Başkan, ‘ben orada sit alanında bulunan ve kıyı sahil kesiminde bulunan evleri yıkıyorum’ demiş. Öyle olmayan birçok ev var. Benim evim 10 sene önce yapılıp yürürlüğe girmemiş olan plana uygun. 30 yıldır gelişmeyen bu bölgenin tek sebebi imar planı olmamasıdır. Bu sahil kesimini büyükşehire dava açarak aldılar. Gelinen noktada rezil oldu burası. Tuvaletler, duş kabinler paramparça. Sahile bakmayı bile beceremediler. Bizim istediğimiz şey şu; Şu an görüşülen imar planı neticelensin, evi plana uygun olmayan evler yıkılsın. Belki plandan sonra evi uygun olacak mağdurlar var. Biz müteahhit firmanın sahibine ulaştık. Belediyede teminatı vardı. Mağdurlar mahkeme yoluna gidince hedeflendiği yıkımları yapılamadı. Buna bağlı hakediş alamadı. Ticari olarak zarar etti. Cumhurbaşkanlığı Kararnamesi ile devlete iş yaparken zarar eden firmalara iş bırakma imkanı geldi. Bu firma da bu imkanı kullanmak istedi. ‘Benim masrafım karşılanırsa ihaleden çıkacağım’ dedi. Biz de 100 mağdur bir havuz oluşturup 180 bin lira toplayıp müteahhite verdik ve ihaleden çekildi” şeklinde tepkisini dile getirdi.