Açıkçası… Bursaray’ı son durağı Emek’ten önce Hızlı Tren İstasyonu’na, sonra da Şehir Hastanesi’ne ulaştıracak metro hattı projesinde Ulaştırma Bakanlığı Altyapı Yatırımları Genel Müdürlüğü sürpriz proje revizyonu başlatınca duyunca çok şaşırdık.
Nitekim…
Gelişmeyi 5 Nisan günü Bursa’ya ilk kez bu sütunlardan duyururken, Geçit-Emek arasındaki altyapı yoğunluğu ve bu altyapının deplasesinin zaman alacağı düşüncesiyle bu çalışmaya başlandığını aktardık.
O günden beri…
Hem okurlarımızdan, hem akademik odalar başta olmak üzere teknik adamlardan itirazlar geliyor.
Genel olarak…
“Geçit’in yerüstünden geçilmesinin hata olacağı” vurgulanan bu itirazları, anladığımız kadarıyla Ulaştırma Bakanlığı da dikkatle izledi.
Nitekim…
Dün de proje revizyonunun tamamlandığı ve şantiye aşamasına geçildiği haberi geldi. Değişiklikle ilgili ayrıntılara da dün ilk kez ulaştık.
Buna göre…
Başlangıçta tümü yeraltından planlanan 6.1 kilometrelik Şehir Hastanesi Metrosu hattı, güzergahta rastlanan sorunlar nedeniyle kısmi değişikliğe uğradı.
O sorunlar da…
Özellikle Geçit Kavşağı olarak adlandırılan Özdilek önünde çıktı. Altyapı ve iletişim hatları yanında boruyla aktarılan bir dere de var. Yeraltında 4×2 metre ebatlarındaki boruyla aktarılan ve borunun yüzde 80’ini dolduran dere yanında, yolun altında su tabakasına rastlandı.
Bu nedenle…
Ulaştırma Bakanlığı proje revizyonu hazırlarken, otoyol viyadüğü ayaklarında kazı nedeniyle sorun yaşanmaması için Emek İstasyonu’ndan Geçit Kavşağı’na kadar derin kazı yapmadan yerüstünden gitme kararı aldı.
Geçit Kavşağı’nda…
Eskiden dönüş yapılan, şimdi çiçeklik olan orta göbekte istasyon yapılacak. Bu istasyondan çıkan vagonlar yeraltına inmeye başlayacaklar ve 200 metre sonra da tamamen yeraltında olacaklar.
Projenin sonraki bölümü ise planlandığı gibi yeraltından devam edecek.
Ankara bakışı: Her şey Bursa’yı bölüyor!
Proje değişikliğini konuşurken… İtirazların “yerüstünden metro Geçit’i ikiye böler” düşüncesi kaynaklıa olduğunu söyledik.
Ankara’nın bakışı şu:
“Bursa’da şehrin bölünmediği bir yer var mı? Ankara, İstanbul, İzmir, Mudanya yolları da, Nilüfer Çayı da, Setbaşı Deresi de şehri bölüyor.”
Bu noktada…
“Büyük şehirlerin kaçınılmaz kaderi bu” dediler ve şunu vurguladılar:
“Kimse tedirgin olmasın, her şey düşünüldü.”