Gelecek Partisi Bursa lideri Alpaslan Yıldız, Bursa’nın yanlış yönetildiğini söylüyor. Yereldeki politik tercihin seçim gününün belirlenmesiyle birlikte değişeceğini ekleyen Yıldız, AKP’nin Bursa’ya hak ettiği değeri vermediğini belirtiyor.
Bursa yerelinde siyasi partilerle yaptığımız söyleşinin dördüncü bölümünde Gelecek Partisi İl Başkanı Alpaslan Yıldız’a bağlanıyoruz. Seçim tartışmaları giderek büyüyor. Yerelde ve genelde iktidar partisi AKP’ye muhalefet liderleri tarafından eleştiriler yöneltiliyor.
Yıldız, Gelecek Partisi lideri Ahmet Davutoğlu’na gelen eleştirilerin yerele yansımasını, Bursa’daki çalışmalarını anlatırken, ilk seçimde Bursa’da değişimin görüleceğini belirtiyor. AKP’nin yönettiği en büyük kent olan Bursa’ya “üvey evlat” muamelesi yapıldığını kaydeden Yıldız, Bursa’nın “daha iyi” yönetilmeyi hak ettiğini belirtiyor.
‘Seçim sürecinde AKP’den kopuş olabilir’
Gelecek Partisi Türkiye’nin yeni tanıdığı bir parti. Kurucusu bir dönem başbakanlık yapan Ahmet Davutoğlu. Parti olarak muhafazakar tabana uzak değilsiniz. Bu anlamda AKP’nin muhafazakar seçmeni Bursa’da size nasıl yaklaşıyor? Bir kopuş var mı?
152 kişiyle partiyi kurduk. Kuruluş değerlerinden uzaklaştığını düşündüğümüz iktidar partisinden istifa kararı alıp, ayrıldık. Gelecek Partisi Ak Parti’nin devamı olan bir parti değil. Türkiye’nin bütün renklerini kuşatan kapsayan ve Türkiye’nin ortak paydasında buluşan bir parti. Siyasetimizi böyle tarifliyoruz. Geçmişten gelen bağımızı dikkate alıp teveccüh gösteren elbette bir kitle oldu. Böyle dostlarımız var, bundan dolayı da memnunuz. Bu insanların bir kısmı, bize desteklerini özel görüşmelerde açıklıyor fakat kamuoyuna deklare etmemiz doğru olmaz.
Neden?
Sebebi çok açık. Mahalle baskısı ve korku iklimi. İktidar partisinin iktidar gücü. Bursa’da belediyede çalışan 10 binin üzerinde çalışan insan var. Yaklaşık 150-200 bin kişiyi ilgilendiren bir durum var. Çevremizde 10-15 kişiden birinin bizimle iletişimi var. Fakat gönlünden geçenleri yapma noktasında insanlar biraz daha dikkatli davranıyor.
Bu tabanda mı böyle?
Tabanda da var, yönetici olanlarda var. O camiayı tanıyan biri olarak söylüyorum. Ak Parti’ye emek vermiş siyaset yapmış birçok insan var. Bunlar ikili görüşmelerde bize rahatsızlıklarını iletiyor. Biraz daha zamana ihtiyacımız var. Seçim yaklaştıkça bazı şeyler biraz daha hızlı gelişecek.
Ahmet Davutoğlu partiyi kurduğunda AKP içerisinden milletvekillerinin Gelecek Partisi’ne geçeceği konuşuldu. Bursa’da bunun yansıması oldu mu?
Bu konuda özel bir girişimimiz bizim yok. Bizim belli prensip ve ilkelerimiz var. Biz eskinin üzerine bina inşaa etmiyoruz. Vakti zamanı geldiğinde bunlar değerlendirilir. Siyasi partilerde görev yapan isimler bizimle iletişime geçebilirler, geçiyor olabilirler.
Çok muğlak oldu.
Bunu şov malzemesi yapmak istemiyoruz. Toplumda bir karşılığı var mı? Bunu değerlendireceğiz. Partiye artı mı eksi mi yazacak böyle bir hassasiyetimiz var. Şu kadarını söyleyelim, bir teveccüh gösteriliyor.
‘Koltuk sevdamız yok’
“Temiz siyaset, şeffaf siyaset anlayışımız var” dediniz. Bir ihtiyaç üzerine kurulduğunuzu belirttiniz. Diğer siyasi partilerden farkınız ne?
Ahmet bey, Ak Parti’de herhangi bir koltuk sevdası olmadan çalışma yürüttü. Sayın genel başkanımızın Ak Parti’den ayrılmasına neden olan sorunlar şunlardı, yolsuzluk iddialarında adı geçen bakanların kamu vicdanında yarattığı etkinin giderilmesi noktasındaki hassasiyeti, ihale yasası vs. gibi konularda hiç gelişme olmadı. Mal beyanı yapılmasını istedi Ahmet bey. Bizim kırmızı çizgilerimiz bunlar. Siyaseti etik kurallara göre yapacak bir anlayışa sahibiz. Kamuoyunun gündemine sürekli beş müteahhit geliyor. Görüyoruz, hazine eritilmiş ve heba edilmiştir. Bunların şeffaf olması lazım. Şu an başkanlık sistemi diye bilinen düzenin tek adam sistemi olduğunu düşünüyoruz. Türkiye bu şekilde daha fazla ilerleyemeyecek. Ekonomik sorunların temelinde bu sistem yatıyor. Biz buna karşı çıktığımız için yola çıktık. Diğer partilerden farkımız bu.
‘Tepki gösterenler oldu ama azaldı’
Bursa’da yaptığınız esnaf gezilerinde Bursalılar dönemin Başbakanı Ahmet Davutoğlu olduğu için size tepki gösteriyor mu?
Eleştiri alıyoruz, vatandaşın eleştirisi başımızın üstüne. Ancak bir de yaratılmaya çalışılan olumsuz algı var. Çamur at izi kalsın mantığıyla gazetelerde yanlış haberler yapılıyor. Ahmet bey başbakanlık döneminde aldığı hediyeleri görevden ayrılırken noter huzurunda makama iade etti. Çünkü “ben başbakanken aldım bu hediyeleri” dedi. Bu kadar hassas biri.
Geçtiğimiz günlerde Gelecek Partisi’nden ayrılanlar yeni parti kuracağını duyurdu. Bursa’da da geçen sene tartışmalar olmuştu. Partinin şeffaf olmadığı söylendi. Parti içerisinde şeffaflıktan neyi kast ediyorsunuz?
Öncelikle ayrılıp parti kuranlar bir grup değil, bunu belirteyim. Kuruluş aşamasında görevlendirmeler oldu. Görev almış ve daha sonra bu görevden uzaklaştırılmış arkadaşlarımız oldu. Bu partinin omurgasından kopan bir parça değil.
Bursa’da süreçle ilgili ne söyleyeceksiniz?
Olay şu, yeni partiler kurulduğu zaman biliyorsunuz ki insan kaynakları üzerine kurulur. Yönetim kurulunu oluştururken, tanıdığımız tanımadığımız arkadaşlarımız arasında tercihte bulunup kongre yaptık. Kongreden sonra klikleşmeler başladı. Çünkü tanımadığımız isimler var. Bu arkadaşları kazanırız, çözeriz diye düşündük ama iyi niyet göremedik.
‘Ayrılanlar kötü niyetliydi’
Nasıl bir iyi niyet?
Bir gün toplantıya geliyor bir arkadaş, çok sert bir şekilde sizi eleştiriyor, ortamı gerip karıştırıp çekip gidiyor. Burada iyi niyet aranır mı? Her partide istifa olur, yönetim değişir vs. Kuruluş ilkelerimize uygun davranmayan arkadaşlarımızın ve devamsızlık yapan arkadaşlarımızın görevleri sonlandırıldı. Bu tüzüğümüzde yazar. Üç toplantıya gelmeyen yönetim üyelerinin üyelikleri otomatik düşürülür. Biz onları uyardık, niyetlerinin halis olmadığını gördük ve gereğini yaptık. Çünkü gruplaşma vardı…
Tabiri caizse “gönderildiler”.
Tabi tabi.
‘Ahmet beyi sevmeyenler olabilir’
Başta sorduğum bir soruya geri dönmek istiyorum. Sadece muhafazakar tabanı değil toplumun geniş kesimlerini kucaklıyoruz mesajı verdiniz. Bunun içerisinde solcular da var. Peki ama Ahmet Davutoğlu’nun başbakanlık yaptığı dönemde Türkiye’nin çeşitli yerlerinde bombalar patladı. Solcuların, Davutoğlu’na ciddi eleştiri ve tepkisi var. CHP helalleşme süreci başlattı. Siz Bursa özelinde bunu kırmaya çalışıyor musunuz? Ya da başka bir yaklaşım geliştiriyor musunuz?
Partilerde ebedi düşmanlık olmaması lazım. Millete karşı da belli konularda inatlaşmamak lazım. Türkiye’nin gerçekleri var. Örneğin dün düşman ülkeler bugün beraber hareket edebiliyorlar. Konuyu saptırmak istemem ama hükümetin 20 yıldır üzerinde durduğu, muhafazakar tabanın hassasiyetle yaklaştığı bir Filistin olayı var. (Mavi Marmara’yı kast ediyor) Geldiğimiz noktada ne oldu? Kamuoyuna bu izah edilebilir mi? Rabia işaretine ne oldu? Bir yere gelmeye çalışıyorum. Bunların açıklaması yok. Nereden tutarsanız tutun elinizde kalıyor. Ahmet bey, başbakan olduğu dönemde terörle en ciddi mücadeleyi verenlerden biri oldu. Ahmet beyi de sevmeyenler olacaktır.
Sevip sevmemekten bahsetmiyorum. Sokaktaki insan süreçte Ahmet Davutoğlu’nu sorumlu tuttu. Bu doğal değil mi?
Tabi ki doğaldır. Fakat Ahmet bey başbakanken de kontrolün yüzde 90’ı cumhurbaşkanındaydı. Sadece iyi şeyleri sahiplenen bir başkan var. Kısaca bunu diyebilirim… Biz uzlaşmaya açığız, herkese kapımız açık. Türkiye’nin zaten buna ihtiyacı var.
Hedef yıl sonuna 16 bin üye
Tekrar Bursa’ya dönmek istiyorum. Kurulduğunuzdan bugüne nasıl bir büyüme gözlemlediniz?
Biz yeni bir partiyiz. Bir tarafta 20 yıldır iktidar olan bir parti var. Bir tarafta cumhuriyetle yaşıt bir parti var. İşin maddi boyutu, heyecanı çok kolay olmadı. Parti kurulduktan birkaç ay sonra biliyorsunuz pandemi çıktı. O zaman Türkiye’nin her tarafında çok hızlı yapılanma sağladık. Pandemiyle birlikte bu yavaşladı. Çok zor noktadan iyi bir noktaya geldik.
Bursa’da kaç üyeniz var?
Şu an bin 262 üyemiz var. Fakat yıl sonuna kadar hedefimiz 16 bin civarında. Üye yapmak kolay bir şey değil. Ciddi bir mahalle baskısı var. Bizden istifa edenler de oldu. Aradık sorduk, baskıdan olduğunu anladık. İnsanlar çekiniyorlar. “Çocuğum orada, burada işe girecek” diyorlar.
‘Politik tercihler değişiyor’
Peki Bursa’da politik tercihler değişiyor mu? AKP’de siyaset yaptınız tabana yabancı değilsiniz.
Değişiyor. Üye sayısına takılmayın. İktidar partisinin devlet olanakları var. Bir tarafta biz varız. Yeni kurulduk. Üye sayısı bir gösterge olsaydı, İstanbul ve Ankara’da kaybederler miydi? Demek ki bu tek başına kriter değil. Gönülden destek verenlerin sayısı çok daha fazla. Sahanın nabzını tutan biri olarak söyleyeyim. 4-5 seçim tecrübesi yaşadım. Bundan iki yıl önceki vatandaşın, esnafın dolu. (Başını gösteriyor) Biz esnafları ziyaret ettiğimiz zaman önceden, esnaf şükür ederdi. Şimdi 100 esnaftan 90’ı tepkili. Hem de çok sert tepki gösteriyor. Tencere kaynamıyor. Herkes farkında…
Son sorumda Bursa’nın yönetilme biçimine yönelik. Sizce Bursa doğru yönetiliyor mu?
Maalesef Bursa doğru yönetilmiyor. Trafik sorunu hala duruyor. Geldiğimiz noktada bir çözüm göremedik. Aşırı petrol zamlarından dolay trafik biraz rahatladı. (Gülüyor) İmarla ilgili çalışmaları doğru bulmuyoruz. Yeşil Bursa beton Bursa’ya dönüştü. Kentsel dönüşüm, rantsal dönüşüm oldu. Bu konularda zafiyet görüyorum. Çevre konusunda ciddi eksiklikler var. Suların kirlenmesi, çevrenin kirlenmesi noktasında hatalar var. Bursa’nın hızlı tren sorunu 10 yıldır duruyor. Bence AKP ilçe başkanıyken temelini attık. Hala ortada tren yok. İktidar partisi milletvekilleri bu anlamda başarısız. Kamuoyu baskısıyla yeniden bir şey yapmaya çalışıyorlar. O dönemde diğer kentlerde başlayan projeler sonlandı. Hava ulaşımı noktasında da sorun var. Yenişehir atıl durumda. Bursa hak ettiği değeri görmüyor. Bursa dördüncü büyük kent. Genel bütçeden yeteri kadar pay alamıyor. Üvey evlat muamelesi görüyor. Sadece algıyla yönetim var.
Söyleşi – Osman Çaklı
Fotoğraflar – Uğur Ökdemir
