Bursa’da Tarihi Yapı Kül Oldu!
Bursa’nın naif yazarlarından Çağla Şahin kentin kanayan yarası tarihi binaların kimsesizliğini kaleme aldı. Çağla Şahin yazısında;
“Selam tüm okuyuculara, selam olsun adaleti sadece kendine değil herkesin hakkı olduğunu bilen tüm adil yüreklere… Bugün Cumhuriyet caddesinde gazeteci Yüksel Baysal’ın hepimizin sevdiği ablası Hamiyet hanımın işyerinin açılışındaydık.
Mis gibi parfüm kokuları eşliğinde bir çok siyasinin katılımıyla gerçekleşen açılışta çiçek kokularının büyüsünden olsa gerek Tamda”ne güzel bir huzur doldu içime”diyordum ki, O da ne? Açılıştan çıktıktan sonra daha bir kaç adım atmıştım ki sağ tarafta yıllardır yanından geçtiğim tarihi yapının yanmış olduğunu gördüm.
4-5 kişi yangından geriye kalan tozu külü toparlamaya çalışıyordu. İki tarihi binanın arasına sıkışmış bir dönerci vardı öncesinde. Az önce ki tüm huzur gitti. Hemen yanlarına gittim.
Geçmiş olsun ne oldu?
Dönerci dükkanını işleten T.Ş isimli beyfendi: Ne olacak? dedi. En sonunda yakmayı başardılar. Defalarca Osmangazi Belediyesine gittik, söyledik. Bakın bu tarihi yapılar risk altında. Restore edin düzenleyin diye. Çünkü öncesinde de yakmaya çalışanlar olmuştu. Ama her defasında başlarından attılar. Ertelediler. Ha bire bahaneler buldular.
– Nasıl yani, birileri mi yaktı sizce?elektrik vs den çıkmış olamaz mı? İncelenip tutanak tutuldu mu? diye sordum. –
Tutanak tuttular sabah. Ama biliyoruz ki tutanak sonucunda da çıkacak. Bilinçli yakıldı. Kim bilir kimler ne yapacak. Gece yandı burası. Dükkanımın içi girilmez haldeydi. Belediyeye dediğimiz halde yine ilgilenen olmadı. Bizler arkadaşlarla yanan eşyaları molozları toparlıyoruz işte.
– İşletme Sahibi bunları söylerken hüzünlü kırgın ve ne yapacağını bilmez halde bir taraftan da yanan ekmek teknesine ağlamaklı gözlerle bakıyordu.
– Gerçekten anlamak mümkün değil bir yanda tarihi dokuyu ortaya çıkarma ve koruma adına hanlar bölgesi projesi hayata geçirilirken,diğer yandan iki adım ötesindeki tarihi iki bina tüm uyarılara rağmen ilgilenilmiyor ve göz göre göre kül olmasına seyirci kalınıyor.
– Ne diyelim. Buyurun buradan yakın mı?
– Aman ha! Sakın!