Bursa Çimento yetkililerinin yaptıkları açıklama bir itiraftır!
Kestellilerin yıllardır çilesi olan Bursa Çimento’nun kapasite artırma talebi CHP’liler tarafından protesto edildi. CHP Kestel İlçe Örgütü, çimento fabrikası önünde gerçekleştirdiği basın açıklamasıyla, zaten yıllardır Kestel’i toza boğan, Kestellilere toz solutan Bursa Çimento’yu önlem almaya davet etti.
CHP Kestel İlçe Başkanı Hatice Doğan, açıklamasında Türkiye’nin şişelenmiş içme suyunun yüzde 25’ini karşılayan ve Uludağ’ın eteklerinde bulunan Kestel’in çimento fabrikasının yarattığı kirlilikten muzdarip olduğunu söyledi.
Yıllardır aynı yerde kirlilik yaratan fabrikanın aynı lokasyonda kapasite artışı yapmasına tepki gösteren Doğan, fabrikanın 150 milyon euroluk yatırımının çevre kirliliğini artıracağını aktardı.
Doğan şöyle devam etti: “Bursa Çimento yetkililerinin yaptıkları açıklama bir itiraftır. Kamuoyuna yapılan açıklama çevre kirliliğinin itirafıdır. Çevreyi ve havayı kirletiyorlar ve Bursa’ya yalan söylüyorlar. Bursa Çimento kamuoyu nezdinde güven yaratmış değildir. Özellikle gece saatlerinde yoğun miktarda kimyasal atık yakmaktadır. Bursa’nın havasını zehirliyorlar. Kanserojen maddeyi havaya yayan bu fabrikaya dur diyen olmayacak mı? Yıllardır kirli hava soluyoruz. Fabrika artık şehir içinde kaldı. Yerleşin yerine mesafesi yaklaşık 500 metredir. Mahkeme tarafından iptal edilen ÇED raporu bile çevre kirliliğini göstermektedir. Üstelik fabrikanın yeni tesisini yaptığı yer ruhsatsızdır. AKP’li Kestel Belediyesi, AKP hükümeti buna neden göz yumuyor? Alınacak hiçbir önlem yok mu?” dedi.
“BU FABRİKAYA KİMSE DUR DEMİYECEK Mİ?”
Cumhuriyet Halk Partisi Kestel İlçe Başkanı Hatice Doğan, Bursa Çimento Fabrikası önünde bir basın açıklaması düzenledi. Açıklamaya; Çevre-Sağlık-Doğa Hakları’ndan Sorumlu İl Başkan Yardımcısı Cevat Asa ve CHP meclis üyeleri katılım gösterdi. Çimento fabrikasının ilçeye oldukça yüklü zararlar verdiğinin altını çizen Doğan’ın Basın açıklaması şöyle:
“Türkiye’nin şişelenmiş içme suyu üretiminin yüzde 25’ini karşılayan Uludağ eteklerinden süzülen su kaynaklarıyla çevrili bu coğrafyada kurulu Bursa Çimento Fabrikası’nın kapasite artırımı gündemden bir türlü düşmüyor.
Gözden kaçırılmaması gereken en önemli bilimsel verilerden biri şudur: Çimento Fabrikaları çevreye en çok zarar veren birkaç sektörden biridir.
1966 yılında kurulan ve kurulduğu dönemde bile yer seçimi sakıncalı olan bir fabrikanın, aradan 55 yıl geçtikten sonra ve bunca yıl çevreye zarar vermişken, aynı lokasyonda daha da büyüme çabaları kabul edilebilir değildir.
ÇİMENTO FABRİKASI ÇEVREYE ÇOK ZARAR VERİYOR
Bursa Çimento yetkilileri kendi yaptıkları açıklamada diyorlar ki; “Makine parkı 4 sefer modernize edilerek bugünlere gelen şirkette, mevcut makine parkı üzerinde yapılacak iyileştirmelerle hedeflenen çevreci ve sürdürülebilir sonuçlara ulaşılmasının teknik olarak mümkün olmadığından, yeni bir yatırımı hayata geçiriyoruz. 120 Milyon Euro’luk yatırımımızı 2023’ün ilk çeyreğinde tamamlamayı planlıyoruz. Kullanılacak son teknoloji makine ve yazılım parkı ile proje sonunda toplam kapalı stok alanı miktarı 4-6 kat artacak. Ayrıca yanma kaynaklı karbondioksit (CO2) emisyonlarının kademeli olarak %35’e kadar, çevresel toz emisyonlarının %25’e kadar, toplam su tüketiminin, azotoksit (NOx) emisyonunun da %40’a kadar azaltılması hedefleniyor…”
Bu açıklamadan ne anlarsınız?
Bursa Çimento yetkilileri, mevcut makine parkı çevreyi kirletiyor. Teknik olarak, revize ederek düzeltilecek bir durumda da değil.
* Bu açıklama, Bursa kamuoyunun Bursa Çimento’ya yarım yüzyıldır yönelttiği eleştirilerin doğruluğunu teyit eden bir itiraftır.
* Bu açıklama Bursa Çimento yönetiminin kamuoyuna ‘çevre kirliliği yaratmıyoruz’ diye bugüne kadar yalan söylediğinin itirafıdır.
* Bu açıklama Bursa’yı yönetenlerin bugüne kadar Bursa Çimento’nun çevreyi ve havayı kirletmesine göz yumduğunun da itirafıdır.
Neredeyse 60 yıldır Bursa’ya yalan söyleyenlerin, bugün dile getirdiği “Proje sonunda yanma kaynaklı karbondioksit (CO2) emisyonlarının kademeli olarak %35’e kadar, çevresel toz emisyonlarının %25’e kadar, toplam su tüketiminin, azotoksit (NOx) emisyonunun da %40’a kadar azaltılması hedefleniyor” cümlesine neden inanalım…
Masallardaki yalancı çoban bile bu kadar yalanı peş peşe sıralamadı… Bursa Çimento kamuoyu nezdinde güven yaratabilmiş değildir. Güven yaratabilmek için söz ve eylemin birbirini tutması gerekir.
BU YALANLARI MASALLARDA BİLE BULAMAZSINIZ
Bursa Çimento Fabrikası, son yıllarda aldığı izne dayanarak, özellikle gece saatlerinde yoğun şekilde kimyasal atık yakmakta ve bulunduğu konum nedeniyle başta Kestel olmak üzere tüm Bursa hava sahasını zehirlemektedir. Nitekim ara ara fabrikanın yaydığı atık dumanının kokusu nedeniyle evlerde bile nefes alınamaz hale geliniyor. Şehrin tepesinde bulunan ve kanserojen gazları tüm Bursa’ya yayan bu fabrikaya kimse dur diyemeyecek mi?
Kestel’in havası kirli diyoruz, Kestel’in havasında partiküller var diyoruz, sadece bunu demekle kalmıyoruz, biz Kestel’de fiili hava ve çevre kirliliğini yıllardır bizzat yaşıyoruz…
Bugüne dek sürekli kamuoyuna aldatan Bursa Çimento’nun yaptığı iş bugün neden farklı olsun. Kaldı ki, en yakın yerleşim birimine yaklaşık 500 metre mesafedeki, artık şehir içinde kalmış olan fabrika çevresindeki arazinin ve çam ağaçlarının gri çimento tozu ile kaplı olması zaten anlamak isteyen çok şey anlatıyor.
PARTİKÜLLER KİRLETİCİDİR
Bilindiği gibi Bursa Çimento Fabrikası Kapasite Artışı ve Atıl Isıdan Enerji Üretim Tesisi Projesi ÇED Raporu 2018’de yayınlanmıştı.
Benim de davacılar arasında yer aldığım, mahkeme tarafından iptal edilen bu ÇED raporunda bile, çimento üretimindeki toz emisyonları için ‘en önemli çevresel konulardan biridir’ denmektedir. Yani toz partikülleri, bilimin de söylediği gibi, çimento üretimindeki en önemli çevre kirleticisidir.
Aynı raporda açıkça belirtildiği üzere, çimento sanayinde PM10, PM2.5 ve ince toz oluşmaktadır. Bu raporda ‘ince toz’ olarak geçen toz, daha kolay solunması, akciğerlerin en uç noktasına kadar ulaşması nedeniyle insan sağlığına en olumsuz etkiyi yapmaktadır.
Üstelik Bursa Çimento’nun yeni tesisini yaptığı alan ruhsatsız. AKP’li Kestel Belediyesi, AKP’li Büyükşehir Belediyesi ve AKP hükümeti ruhsatsız bir yapıya göz yummakla Kestel halkına ne büyük bir ihanette bulunduklarının farkında değiller mi?
Kontrolsüz Atık alımında koca Bursa da, Kestel de vatandaşlar zehirlenmedi mi? Sonra kontrolsüz atık depolayarak büyük yangına sebebiyet vermedi mi? ATY tesisinde altıkların ayrıştırılması esnasında Kestelli vatandaşlarımız zehirlenmedi mi?
Tüm bu gerçekler ortadayken, Bursa Çimento fabrikasındaki kapasite artışı, bu bölgede yaşayanların yaşamının riske edilmesi demektir.
Bursa Çimento Fabrikası’nın, yargının iptal kararlarına ve “ÇED olumlu” raporunun iptal kararına rağmen, kapasite artırımı konusundaki ısrarını da, buna göz yumulmasını da anlamak mümkün değildir.
YARGI KARARLARI YOK SAYILAMAZ!
AKP’li Kestel Belediyesi, AKP’li Büyükşehir Belediyesi ve AKP hükümetinden yargı kararlarının uygulanmasını talep ediyoruz. Yargı kararına rağmen, yargı kararını yok sayan uygulamalara itiraz ediyoruz..
Cumhuriyet Halk Partisi Kestel İlçe Örgütü olarak AKP’li belediyelerden ve AKP hükümetinden beklentimiz, tam 55 yıllık bu sorunu daha da büyütmesi değil, toptan çözümü konusunda adım atmasıdır.
Kestel’in hava kirliği sorunu her geçen gün büyüyor. Dağların ortasında kalan ve bu çanak coğrafi yapı nedeniyle hava kirliliğinin tavan yaptığı ilçemizde AKP iktidarının alacağı hiçbir önlem yok mu?
Cumhuriyet Halk Partisi Kestel İlçe Örgütü olarak 20 yıldır merkezi ve yerel yönetimde olan AKP Kestelin Çevresine İnsan Sağlığına duyarsız kalanlara sesleniyoruz. Yerelde Temsilcileri topu taca atmayın. Yönetiyormuş gibi sorunları çözemezsiniz.
TRİBÜNLERE OYNAMAYI BIRAKIN!
AKP’li Eski Başbakan yardımcısı Bursa Milletvekili Hakan Çavuşoğlu’na bir çift sözümüz var. Kestele gelip köylerde ki hayır pilavlarına katılarak Protokolde şov yaparak, Kestelin bu kadar sorununa el atmayarak, körler sağırlar birbirini ağırlar misali, arkasında kibirli tribünlere oynayan yöneticiler bırakmasın. Biran önce kendinize gelin. Sorunları çözmek için çaba harcayın.
Kestel Belediyesi’nin yaptığı Kestel Meydanı inşaatındaki çimento ihtiyacının yüzde 35’lik bölümünün Bursa Çimento tarafından karşılanıyor olması garip bir tecelli değil mi? Kestel halkına sordunuz mu ey AKP’li Belediye Başkanı Önder Tanır, köy hayırlarında boy gösteren Bursa Milletvekili Hakan Çavuşoğlu, sordunuz mu Kestel halkına?
“Meydan projesi yapıyoruz ama finans yönetimini beceremediğimiz için kasamız tamtakır, Bursa Çimento bize biraz çimento verecek, karşılığında biz de ruhsatsız ek inşaata göz yumacağız, siz ne dersiniz?” dediniz mi?
Siz sormadınız ama biz söyleyelim. Kestelliler olarak 3-5 bin torba çimento karşılığında koskoca ilçenin Bursa Çimento’ya peşkeş çekilmesine razı değiliz.
Rüşvet kabilinden verilen 3-5 bin torba çimento karşılığında, Kestel’in zehirlenmesine biz göz yummayacağız.
Kestel’de yaşayanların geleceğinin 3-5 bin torba çimento karşılığında göz göre göre karartılmasına sonuna kadar itiraz edeceğiz.
Bir kez daha tekrarlıyoruz.
İnsan yaşamı değerlidir, bu fabrikalara feda edilemez…