‘Bir Koleksiyoner Bin Hikaye’

Bursa Büyükşehir Belediyesi, Bursa Kültür Sanat ve Bursa Müzesi işbirliğinde  düzenlenen ve moderatörlüğünü Gazeteci Kerim Bayramoğlu’nun yaptığı ‘Bir Koleksiyoner Bin Hikaye’ konulu söyleşi dizisinin ilki, Muradiye El Yazmaları Müzesi’nde düzenlendi.

Gerçekleştirilen söyleşiye Bursa Büyükşehir Belediye Başkan Vekili Fethi Yıldız, Bursa Kültür ve Sosyal İşler Dairesi Başkanı Nurullah Yıldız, Restoratör Safiyüddin Erhan, Müzelog Feyza Ulumay Gökay ile Koleksiyoner ve aynı zamanda Bursa İpekçiliği Geliştirme Derneği (BİGDER)  Başkanı İbrahim Koca katıldı.

Müzelog Feyza Ulumay Gökay, Osmanlı Halk Kıyafet koleksiyonunu sergilemekten gurur duyduğunu belirterek, Bursalılara bu önemli mirası keşfetmeleri ve değerini bilmeleri için çağrıda bulundu. Osmanlı İmparatorluğu’nun çeşitli vilayetlerinden toplanan kıyafetler, takılar ve yaşam objeleriyle oluşturulan bu benzersiz koleksiyonun dünya genelinde büyük ilgi çektiğini ifade eden Gökay, hikayelerin zenginliği sebebiyle Bursalıların daha fazla bilgi almasını ve bu mirası paylaşmasını istedi.

Restoratör Safiyüddin Erhan, tarihi ve bakımlı binaların asaletini korumak için titizlikle çalıştıklarını belirterek, kültür bakımıyla ilgili diğer mercilerle işbirliği yaparak eski eserlerin bozulmadan ileriye taşınmasına katkıda bulunduklarını ifade etti. Günümüzde el sanatlarındaki gerileme nedeniyle köylerden kasabalara kadar her yerde kaybolan güzelliklere dikkat çeken Erhan, bu eserlerin birçoğunun koleksiyoncular veya eskiciler tarafından sahiplenildiğini vurguladı.

Erhan, Kültür Bakanlığı ve Vakıflar Genel Müdürlüğü gibi kurumların topladığı eserlerin müzelerde sergilenmeye başlandığını ve bu sayede kültürel mirasın korunmaya devam ettiğini dile getirdi.

Cami ve türbe eserlerinin toplanması konusunda benzer bir durum olduğunu ancak bu mekanlarda artık eser bulunmadığını belirten Erhan, müzelerin daha sağlıklı çalışması ve kullanılması gerektiğini vurguladı.

Bursa İpekçiliği Geliştirme Derneği Başkanı ve Koleksiyoner İbrahim Koca, el sanatlarının önemli bir parçası olan İğne Oyaları hakkında genel bilgiler verdi. Koca, el sanatlarının zamanla estetik anlayışlarını kazanarak toplumların duygusal ve kültürel özelliklerini yansıtan görsel birer anlatım haline geldiğini ifade etti. İğne Oyaları’nın dünya literatüründe “Türk Danteli” olarak yer bulduğunu belirten Koca, Anadolu’da çok eskilere dayanan belgelerin bulunduğunu ve M.Ö. 4200 yıllarında Danimarka’da ortaya çıktığına dair tahminlerin olduğunu söyledi. İlk İğne Oyası olarak, düğme deliğinin etrafına atılan dikişlerin örnek gösterilebileceğini belirten Koca, bu işlemin  8000 yıl kadar önce uygulandığını vurguladı. İğne Oyalarının M.Ö. 6500 yıllarında Eski Peru ve Mısır Devletleri’nde kullanılmaya devam ettiğini, ağ yapma işinin M.Ö. 3500 yılında Mısır’da başladığını ve M.Ö. 3000 yıllarında Çinlilerin seri olarak İpek Üretimi gerçekleştirdiğini aktaran Koca, ipliği iğne üzerinden atlatma işleminin Cilalı Taş Devri ve Demir Çağı başlangıcında ilk kez kullanılmaya başlandığını belirtti. Avrupa’nın ise İğne Oyası ile 16. yüzyılda tanıştığını söyleyen Koca, İğne Oyalarının kökenini araştırırken Ege masallarında geçen örgü adlarına dikkat çekti ve 1905’te Menfiz kazılarında bulunan eski örneklerden bu sanatın M.Ö. 2000 yıllarına kadar uzandığını tespit ettiklerini dile getirdi.

Söyleşi bitiminin ardından Bursa Büyükşehir Belediye Başkan Vekili Fethi Yıldız, katılanlara teşekkür etti ve Yeşil Türbe minyatürü hediye etti.