Belediyelere Kayyum Atanmasının Net Sebeplerini Bilmek İstiyoruz!
İçişleri Bakanlığı Mardin Büyükşehir Belediye Başkanı Ahmet Türk’ün, Batman Belediye Başkanı Gülistan Sönük’ün ve Şanlıurfa Halfeti Belediye Başkanı Mehmet Karayılan’ın görevden uzaklaştırıldığını açıkladı. Yeniden Refah Partisi, Genel Başkan Yardımcısı ve İstanbul Milletvekili Doğan BEKİN, TBMM’de yaptığı açıklamada; “Halkın oyuyla seçilmiş başkan ve belediye meclis üyelerinin görevden alınması ve belediye meclisi yerine devlet yönetiminden kayyım atanması, Anayasaya, yasalara, teamül dâhil iç hukuka açıkça aykırı olduğu görülmektedir.
Türkiye Cumhuriyeti’nin bir hukuk devleti olduğu, Anayasası’nın 2. Maddesinde belirtilmiştir. Bu ilke doğrultusunda, devletin tüm faaliyetlerinde hukuk kurallarına uygun hareket etmesi, idarenin keyfi kararlardan kaçınması ve yargı denetimine tabi olması zorunlu kılınmaktadır. Hukuk devleti, salt kanunların varlığıyla değil, aynı zamanda bu kanunların adil bir şekilde uygulanmasıyla kendini gösterir. Anayasa’nın 67. maddesi ise, seçme ve seçilme hakkını güvence altına alır ve bunun demokratik bir toplumda temel bir hak olduğunu belirtir. Seçme ve seçilme hakkı, demokrasinin özünü oluşturur ve bu hakkın ihlali, demokrasinin işleyişine doğrudan zarar verir.
1 Eylül 2016 tarihli Resmî Gazete’de yayınlanarak yürürlüğe giren 674 sayılı KHK ile hem belediyelerde hem de İçişleri Bakanlığı Teşkilat Kanununda çeşitli düzenlemeler yapılmıştır. 674 sayılı KHK kapsamında, Belediye Kanunun 45 incı ve 46 ncı maddelerine ek yapılmış ve ilgili kanuna geçici bir madde eklenmiştir. Buna göre vesayet makamına görevden alınan belediye başkanları ve meclis üyeleri yerine atama yapabilme yetkisi verilmiştir.
Bu nedenlerle, yerel yönetimlere kayyım atamasının sona erdirilmesi ve halkın iradesine saygı gösterilmesi amacıyla bir yasal düzenleme yapılması zorunlu hale gelmiştir. Bu yasal düzenleme, yerel yönetimlerin bağımsızlığını ve demokratik sürecin korunmasını sağlayacak, halkın seçme ve seçilme hakkını güvence altına alacak nitelikte olmalıdır. Türkiye’nin demokratik bir hukuk devleti olarak varlığını sürdürebilmesi için kayyım uygulamaları yerine hukukun üstünlüğüne dayalı bir yönetim anlayışının benimsenmesi gerekir. Şayet görevini kötüye kullanan veya herhangi bir suça bulaşmış olan belediye başkanlarının görevden alınma sürecinde yerel yönetimin bir organı olan ve seçim ile göreve gelen belediye meclis üyelerinden belediye başkanının seçilmesi hem hukuk hem de demokrasi adına büyük önem arz etmektedir.
Yerel yönetimler, varlığı ulusal ve yerel kanunlarla sabitlenmiş, bunun dışında yerel demokrasinin korunması ve güçlendirilmesi adına uluslararası anlaşmalarla güçlendirilmeye çalışılan demokratik birimler olarak karşımıza çıkmaktadır. Bununla birlikte, Türkiye’de son yıllarda belediye organlarına yapılan kayyım atamaları yerinden yönetim anlayışının güçlendirilmesi ve korunması bağlamında ciddi tartışmaları gündeme getirmiştir.
Bugün Meclise sunmuş olduğumuz 5393 sayılı Belediye Kanunu’nda değişlik yapılmasına yönelik kanun teklifimizde, “46 ncı madde” üzerinde değişikliğe gidilmiştir. Kanun teklifimiz ile; Belediye başkanlığının herhangi bir nedenle boşalması ve yeni belediye başkanı veya başkan vekili seçiminin yapılamaması durumunda, seçim yapılıncaya kadar belediye başkanlığına, İçişleri Bakanı tarafından belediye meclis üyeleri arasından yapılacak gizli oylama açık tasnif ile seçilmiş meclis üyesinin belediye başkanı olarak görevlendirilmesine imkân sağlanacaktır.” dedi.