Bedeline katlanırsınız
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, ATV – A Haber – A Para Ortak Canlı Yayını’nda gündemi değerlendirdi. Erdoğan kurun artmasıyla birlikte marketlerin uyguladıkları fahiş fiyatların bir an önce aşağı çekilmesi uyarısında bulunurken, fahiş fiyatta ısrar eden marketlere ceza kesileceğini belirtti.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, ekonomideki yeni yol haritası ve gündemdeki önemli konularla ilgili açıklamalarda bulunuyor. Cumhurbaşkanı Erdoğan, ‘Kur korumalı TL Vadeli Mevduat Sistemi’nin açıklanmasından sonra TL mevduatlarının 23.8 milyar liranın üzerinde arttığını belirterek, “Amacımız yatırımcı, sanayici, tasarruf sahibi vatandaşlarımız için kur oynaklığını azaltmak, TL’yi değerli hale getirmek, TL’nin değerine itibar katmaktır. Kur düzeyi serbest piyasa işleyişi içerisinde olması gereken seviyeye kendisi gelecektir. Para yatağında akar, bu yatağını da şimdi buluyor, buldu, daha iyi olacak” ifadelerini kullandı.
İşte Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın açıklamalarından satır başları:
Bu son gelişme bütün vatandaşlarımızın TL’ye güvendiğini, güvenmesi gerektiğini gösteriyor. Bir Trabzonlu vatandaşımızın para konusunda TL’ye “Kaybettim ama TL değer kazansın yeter bana” dedi. Bu güzel bir göstergeydi. TL gücünü ekonomik altyapımızdan, üretim kapasitemizden ve finansal sektörümüzün sağlamlığından alıyor. Ana muhalefet ve yanlıları TL’yi bir kenara koyup daha çok dolara, avroya endekslenmek istiyorlar. Asgari ücrete varıncaya kadar doları baz alarak bunun değerlendirilmesi gerektiğini söylüyorlar. Bu çok ciddi bir yanlış. MB’de başkanlık yapmış bir insanın kalkıp “Dövize taviz vermeyin, TL kayba gidecektir” demesi çok daha çirkin. Sonra geri vitese taktı. Ama bunu artık millet yutmaz.
23.8 MİLYAR TL LİRA DÖVİZ BOZDURULDU
Son dönemlerde yurtiçi, yurtdışı, bu tür hareketler, kurlarda görülen ve tasarruf sahiplerinin güvenini bozmaya yönelik, rasyonel olmayan hareketlerdi. Biz bu algıyı bozmuş olduk. Vatandaşımız da teveccüh göstererek hızlı şekilde TL’ye geçişin, o sabah kapılara dizilmeleri ve TL’yi oraya getirip dövizleri bozarak TL’yi almaları, bunlar da vatandaşımızın kendi milli ve yerli olarak parasına olan güvenin en güzel göstergesiydi. Programın açıklanmasından beri TL mevduatlar bugün saat 15.00 itibarıyla 23.8 milyar liranın üzerinde arttı ve ivmelenerek artmaya da devam ediyor. Amacımız yatırımcı, sanayici, tasarruf sahibi vatandaşlarımız için kur oynaklığını azaltmak, TL’yi değerli hale getirmek, TL’nin değerine itibar katmaktır. Kur düzeyi serbest piyasa işleyişi içerisinde olması gereken seviyeye kendisi gelecektir. Para yatağında akar, bu yatağını da şimdi buluyor, buldu, daha iyi olacak. Acele etmiyoruz. Bir ara 10’un da altına düştü, şu anda 11 civarında. Bu, istikrarlı şekilde, gerek bakanlığımızın gerek MB’nin dayanışmasıyla, bizlerin de katkısıyla bunu yerli yerine oturtacağız. Sabırla yola devam etmekte fayda var.
MUHALEFETİN “SİSTEM HAZİNE’YE YÜK GETİRECEK” ELEŞTİRİSİ
Bu ana muhalefetin, yavrularının gerçekçi yaklaşımları olmadı bugüne dek. Bundan sonra da olmaz. Bu ara birçok yalanlar, dolanlar aldı başını gidiyor. Bay Kemal Ekonomi alanında yalanlara, halkımızı aldatmaya devam ediyor. Çünkü ekonomiden hiç anlamaz. Ülkemizde tasarruf kompozisyonunun makroekonomik politikalarla uyumlu olması için TL finansal enstrümanlarının özendirilmesi önem arz ediyor. Geliştirilen bu araç da vatandaşımızın kur oynaklığından kaynaklı mağduriyetini gideriyor. Vatandaş şu anda 2 garantiye sahip: 1) TCMB 2) Hazine. Yani vatandaşın kaybı olmayacak. Biz TL mevduat vadesinin de uzatılmasına katkı sağlıyoruz.
Tasarruf kompozisyonu TL lehinde gerçekleşecek. Ekonomik program döviz kurunun istikrara kavuşmasını sağlayacak. Kurun stabilizasyonu burada önem arz ediyor. Bu adımın uzun vadede bütçeye yük olması yerine olumlu katkı sağlamasını öngörüyoruz. TL mevduat ve katılma hesaplarına kur koruması sağlanması da dönemin şartları gözetilerek oluşturulmuş önemli bir araç. Bu uygulamadan isteyen her vatandaşımız faydalanacak. İstikrarın sağlanması adına yeni geliştirilen bu aracın Anayasa’ya aykırılık teşkil etmesi söz konusu değil. Geçmişte de uygulanmış olan bu adımı yeniden uygulamak suretiyle çok kısa zamanda nasıl bu işi stabil hale getirdiysek bundan sonraki süreçte de bu inşallah stabil olarak yürümüş olacak ve bizim paramız kurdaki oynaklıklara esir olmayacak. Bu olay matematik bir olay değil. Çok kısa sürede kurdaki stabilizasyon inşallah gerçekleşmiş olacak. Merkez Bankamız aceleci hareket etmeyecek. Kademeli şekilde tekrar geldiği yere doğru inşallah dönecek ve TL de kendi asli gücünü, yerini tam manasıyla bulacak. Biz buradaki adımlarımızı gerek Hazine gerek Merkez Bankası olarak atıyoruz.
“GEREKEN ADIMLAR NEYSE ATACAĞIZ”
Gerek Hazine ve Maliye, gerekse Ticaret Bakanımıza, hatta Tarım Bakanlığımıza bu talimatları verdik. Kontrollerimizi sıklaştıracak ve bunlara asla taviz vermeyeceğiz. Vatandaşlarımızı spekülatif hareketlerle ezmeye kimsenin hakkı yok. Denetimlerin sıklaştırılmasıyla vicdan sahibi olan bütün marketler, zincir marketler, süper marketler, hepsi de çıkarken fiyatları, etiketleri ona göre değiştirdiyseler inerken de aynı hızla bu etiketleri değiştirmeleri lazım. Aksi takdirde, atılması gereken adımlar neyse atacağız. Çünkü burada garip gureba, fakir fukara ezilmeyecek. Fiyat artışlarıyla insanımızın huzurunu kaçıranlara müsaade etmeyeceğiz. Serbest piyasayı bozucu, arz-talep dengesiyle açıklanamayacak fiyat artışlarını devlet olarak yakından takip ediyoruz. Tedarik zincirinin tüm halkasını inceliyoruz. Özellikle sebze-meyve fiyatlarına yönelik 9 büyükşehrimizde 10 toptancı halimizde denetimler gerçekleştirildi.
“FIRSATÇILARA GÖZ YUMMAYACAĞIZ”
Rekabet Kurumu’nun bazı somut tespitler üzerine kesmiş olduğu cezalar var. Fırsatçılara göz açtırmayacağız. Devlet olarak bu noktada kesin kararlıyız. Bu kapsamda, Ticaret Bakanlığımızca perakende satış noktaları başta olmak üzere tedarik zincirinin tüm aşamalarına yönelik bugüne kadar 100 bine yakın ürün denetlendi. Yapılan inceleme sonucunda fahiş fiyat uyguladığı ve stokçuluk yaptığı tespit edilen firmalara da en ağır idari para cezaları veriliyor. Buradan üretici, tedarikçi ve perakendecilerimize sesleniyorum: Fahiş fiyat ve stokçuluk gibi yollara lütfen tenezzül etmeyin. Bunların sonuçları ağır olacaktır. Döviz kurundaki düşüşleri fiyatlara yansıtmayanlara gereken yaptırımları uygulayacağımızı söylemek istiyorum. Buradan üretici, tedarikçi ve perakendecilerimize sesleniyorum: Fahiş fiyat ve stokçuluk gibi yollara lütfen tenezzül etmeyin. Bunların sonuçları ağır olacaktır. Döviz kurundaki düşüşleri fiyatlara yansıtmayanlara gereken yaptırımları uygulayacağımızı söylemek istiyorum. Stokçuluk yapanlara yönelik cezaların arttırılması konusunda çalışmalar şu anda Meclis’te tamamlanmak üzere. Bu alanda da tedbirlerimizi arttırmış olacağız. Kur ve küresel emtia fiyatlarındaki artış bahanesiyle fahiş fiyat artışı yapmak açıkça fırsatçılıktır.
Denetimler yoğun şekilde ve tüm yönleriyle devam ediyor, bunlara da gereken cezalar veriliyor. Geçtiğimiz günlerde stokçuluk yaptığı değerlendirilen bir otomobil bayisine en üst sınırdan ceza verildi.
TÜSİAD’IN AÇIKLAMASI
Ülkesinin ve milletinin hayrına olan her şeye düşman olanlar yine iş başında. Ekonomik bağımsızlık mücadelemizi bunlara rağmen sürdürüyoruz. İstihdamı yatırımları, özellikle ihracatı önceleyen politikalarla adım atıyor ve STK’larımızın da buna uygun aksiyona geçmelerini bekliyoruz. Bahsettiğiniz STK ile haziranda görüşme yapmışlar. Hazirandan sonraki olay ise, bu olayın patlak verdiği gün Bay Kemal kalkıp mesaj atıyor. Attıysa siz de bu işin bilgimiz dışında olduğunu söylemeniz lazım. Söyleyin ki millet kimin kim olduğunu öğrenmiş olsun. Bakıyorsunuz Türkiye’nin en önemli kuruluşu, Odalar ve Borsalar Birliği garip garip Açıklama yapıyor. Ona bağlı kuruluşlar buna benzer açıklamalar yapıyor.
“GERÇEKTEN YERLİ VE MİLLİYSEN GEREĞİNİ YAPACAKSIN”
Bizim dayanışma halinde olmamız gerektiği en hassas dönemde bu açıklamalar yapılırken kimse “baskı” diyemez. En büyük baskıyı gören her zaman hükümettir. Böyle bir gün siyaset yapma günü değildir. Parana değer biçiyorsan, gerçekten yerliysen, milliysen gereğini yapacaksın. Demek ki sen ne yerlisin ne milli. Biz Türkiye’ye özgü bir ekonomi modeli inşa ediyoruz. Ülkemizin ekonomik bağımsızlığı için çalışıyoruz. Faiz düzeni zulüm düzenidir, faiz zengini daha zengin, fakiri daha fakir yapar ve biz de bu düzene savaş açtık. 19 yıldır bunlarla savaş halindeyim. Hiçbir zaman da bu can, bu tende olduğu sürece faizcilere hiçbir zaman ‘Yürüyün’ diyemem, ne yanlarında ne de arkalarında yer alamam. İnandığımız bu noktada değerler silsilesi içerisinde faizin yeri yok. Başbakanlığım döneminde faiz 4.7-4.6’ya kadar düşmüş, enflasyon da 6.7’ye kadar inmişti.
Gezi Olayları patlak verdiği zaman bunun arkasında hangi emperyal güçler vardı? O güçler Türkiye’nin ayağa kalkmasını istemeyen emperyal güçlerdi. Bunun için de Bay Kemal oralarda dönüp dolaşıp duruyordu. Orada bir sıçrama oldu; maalesef faiz yükseldi, enflasyon da yükseldi. Maalesef sürekli olarak yalandan nemalanan Bay Kemal dedi ki “Sıfıra indirelim faizi. Biz CHP grubu olarak her türlü desteğe hazırız.” Geçenlerde bir açıklama yaptı, “Faizi yükseltin” diyor. Bugün faiz arttırın diyenlere Gezi provokatörünü serbest bırakın diyenler aynı. Bunlar Soros’çu. Tüm dertleri ülkeyi faizden para kazanmak suretiyle zengin olanlarla fakiri daha fakir yapanlar aynı safta. İnşallah MB’nin attığı adımlarla çok kısa zamanda enflasyonun da aşağı indiğini hep beraber izleyeceğiz.
EKONOMİ ÜZERİNDEN YAPILAN MANİPÜLASYONLAR
Yaşadığımız süreç bu yöndeki iddiaların gerçekdışı, tamamen yanıltıcı, maksatlı ve manipülatif olduğunu zaten ortaya çıkarmıştır, hem de birkaç saat içerisinde. MB’nin itibarını kırabilecek asılsız Haber yayamazsınız, piyasa bozucu eylemler ve piyasa dolandırıcılığı yapamazsınız. Finansal piyasalarda manipülasyon da suçtur. Elbette bunları yapanlar hakkında kanuni yollara başvurulacaktır. BDDK şu anda bunlarla ilgili adımlarını atmıştır. Söylediğiniz, MB’de başkanlık yapmış olan zat da şu anda bu suçu işlemiştir. MB’de başkanlık yapacaksın, kalkacaksın, bu tür yol göstericiliğe soyunacaksın. Bunları da hesaba çekecekler. ‘Durmuş paranın, ben evin patronuyum’ diyor, geçmişte yapılan haber. Bundan dolayı da kendisiyle ne dalgalar geçtiler, ayakkabılarla ilgili. Biz savunduk, düştüğü hale bak. Kamu görevinde bulunmuş biri kamu aleyhinde açıklama yapamaz, kamu ahlakı buna müsaade etmez. Bu sorunu hep beraber ortadan kaldıracağız, bedelini ödeyecekler. Tazminat noktasında bunun bedelini öder.
Proje bazlı kredi temin edip sonra krediyi farklı şekilde kullanan sözde iş adamları var. Bunların üzerine gitmek de bizim görevimiz. Salgın döneminde olağanüstü şartlardan dolayı ilave kontrol veya kısıtlar olmaksızın işletmelerimize birçok destek paketiyle finansmana erişim imkanı sağladık. Tüm dünyada olduğu gibi ülkemizde de küresel ekonomik yavaşlamanın ve salgının olumsuz etkilerini gidermek için çeşitli tedbirleri ve destekleri devreye aldık. Üretim ve istihdamın devam etmesi için hem bireylerin hem şirketlerin krediye erişim imkanını kolaylaştırdık. Ancak bazılarının kısa vadeli, kar amaçlı, farklı amaçlarla kullanıldığını biliyoruz. Amacı dışında kullanılan kredilere ilişkin olarak ilgili kurumlarımız gerekli değerlendirmeleri yapıyor.
ENFLASYONLA MÜCADELEDE YOL HARİTASI
2020’de salgın nedeniyle küresel ekonomi yüzde 3.1 oranında daralma yaşadı. Bu dönemde G-20 ülkeleri arasında Türkiye, Çin’le birlikte, büyüyen 2 ülkeden biri oldu. Türkiye’de öyle bir ana muhalefet ve yavruları var ki Türkiye’nin G-20’den dışlandığını söyleyecek kadar ileri gittiler. Arz-talep dengesizlikleri enflasyonun küresel düzeyde ciddi oranda yükselmesine neden oldu. ABD’de enflasyon kasımda yüzde 6.8 ile son 39 yılın en yüksek seviyesine ulaştı. IMF enflasyonun 2022’nin 2. yarısından itibaren gerileyeceğini bekliyor. Piyasalarda sağlıksız fiyat oluşumları durumunda TCBM doğrudan müdahalelerde bulunuyor. 5 müdahale yapıldı, muhalefet hemen saldırdı. MB’nin bu yetkisi yasal olarak var. Gerekli gördüğü hallerde kullanır bu yetkisin. Lafa geldiğinde “MB bağımsız değil” diyorsun, bu bağımsızlığını sana sorarak mı yapacak? MB’yi ziyaret etmek istedin Bay Kemal, bana mı sordu MB? Çıktın dışarıda hemen MB’nin aleyhinde konuşmaya başladın. Yakışıksız bir iş yapıyorsun. Alıyorsun bilgiyi, sonra o bilgiyi dışarıda aleyhe satıyorsun. TÜİK’e gitmek istediler, TÜİK gayet güzel bir cevap verdi: Siz imtihanı kaybettiniz MB’de. Ben bu ülkenin cumhurbaşkanı olarak savunma sanayiinde veya savunma bakanından istenen bilgi olduğunda ben savunma bakanıma, “Gidin bilgilendirme yapın” dedim. Gitmişlerdir, bilgilendirme yapmışlardır. Ama bütün bu iyi niyetler hep boşa çıkmıştır. Sonra bunlar gerek dışişleri bakanım, gerek savunma bakanım aleyhinde her türlü çirkinliği yapmışlardır.
“SERBEST PİYASA EKONOMİSİNDEN VAZGEÇİLMEYECEK”
Ama büyük mutlulukla görüyoruz ki açıkladığımız önlem paketi piyasalar tarafından olumlu karşılandı ve TL değer kazandı. Döviz kurlarında görülen iyileşmenin kısa zamanda inşallah mal ve hizmet fiyatlarına da yansımasını bekliyorum. İhracatta ciddi bir artış var, cari fazla da mutluluk sebebimiz. Türkiye küresel üretim üssü ve tedarik merkezi olma potansiyeline fazlasıyla sahip. Türkiye’ye özgü, üretime dayalı, ihracat öncelikli model yatırımı, üretimi, istihdamı ve katma değerli ihracatı arttırmayı ve bu potansiyeli gerçekleştirmeyi hedefliyoruz. Önümüzdeki dönemde serbest piyasa ekonomisi ve finansal serbestliğe tam bağlılıktan kesinlikle vazgeçilmeyecek. Ekonomi politikaları daha şeffaf ve öngörülebilir olacak. Piyasalardaki oynaklığın azalmasına yönelik olarak gereken makro-ihtiyati tedbirler alınacak. Piyasa beklentilerini iyileştirerek reel sektörün önünü daha net görmesi sağlanacak. Başta kamu bankaları olmak üzere reel sektöre her türlü proje bazlı desteği vermeye hazırız. Proje bazlı derken; yatırım, istihdam, ihracat, özellikle büyümeye yönelik adımı atmak, bütün bunlarla beraber beklediğimiz sıçramayı da yapmak. Önümüzdeki dönemde ayrıca katma değerli üretimin arttırılması, ithalata bağımlılığın azaltılması ve beşeri sermayenin güçlendirilmesi kapsamında politikalara devam edeceğiz.
“HEDEF TARIM VE HAYVANCILIKTA GÖRÜLMEMİŞ BİR ADIMI ATMAK”
Gıda fiyatlarını dengelemeye yönelik orta vadeli çalışmalarımıza da devam ediyoruz. Tarımsal üretime yönelik olarak erken uyarı sistemini hayata geçirdik. Tarım konusunda bugüne kadar görülmüşün çok daha fevkinde sözleşme tarım mekanizmasının yaygınlaştırılmasına yönelik adımlar da atılıyor. Hedef tarımda, hayvancılıkta görülmemiş bir adımı atmak ve bunlarla birlikte tarım, hayvancılık olayının ne denli önemli olduğunu halkımız görecek, çiftçimiz de bunun mutluluğunu yaşayacak.