“Avukatlara saldırı, ülkede yaratılan hukuk ve siyasal iklimin bir sonucudur”
Bursa Barosu’dan, İnegöl’de iki avukatın silahla vurulmasına eşzamanlı tepki
“Avukatlara saldırı, ülkede yaratılan
hukuk ve siyasal iklimin bir sonucudur”
Bursa Barosu, Av. Mustafa Furkan Soydan ve Av. İrem Beklen Soydan’ın İnegöl İlçesi’nde üstlendikleri bir davanın davalısı tarafından İnegöl Tapu Müdürlüğü’nde silahlı saldırıya uğramasını, Bursa ve İnegöl Adliyeleri önünde eşzamanlı açıklamayla protesto etti.
İnegöl’deki açıklamayı Bursa Barosu Başkanı Av. Metin Öztosun, Bursa’daki açıklamayı da Başkan Yardımcısı Av. Aslı Evke Yetkin okudu. Bursa Adalet Sarayı önündeki açıklamaya TBB Başkan Yardımcısı Av. Gürkan Altun ile Genel Sekrete Yener Poroy, Sayman Av. Özge Yılmaz Türker, yönetim kurulu üyeleri Av. Müberra Gülen Aydın, Av. İsmail İşel, Av. Nail Abay, Av. Gülender Adıgüzel Özcan, İnegöl’deki açıklamada da yönetim kurulu üyeleri Av. Nilay Parlar ve Av. Umut Mısır ile avukatlar katıldı.
Açıklama şöyle:
“Daha birkaç gün önce Ağrı’da ve Konya’da iki meslektaşımıza yapılan saldırıyı kınamış ve henüz üzüntümüz taze iken bu sefer de boşanma davası ile ilgili İnegöl Tapu Müdürlüğü’nde yapılan işlemler sırasında davalı koca Ekrem A., davacı vekilleri olan iki meslektaşımız Av. Mustafa Furkan Soydan ve Av. İrem Beklen Soydan’a silahla 11 el ateş ederek onları öldürmek istemiş ve meslektaşlarımızı yaralamıştır.
Olaydan sonra hemen İnegöl’e gelinmiş hem meslektaşlarımızın sağlıkları ile ilgilenilmiş hem de failin bir an önce yakalanması için cumhuriyet başsavcılıkları ile görüşmeler yapılmış, İnegöl Cumhuriyet Başsavcılığının ve Emniyetin sıkı takibi ile fail yakalanmış ve akabinde tutuklanmıştır.
Yüreğimizi ağzımıza getiren ve bizleri çok üzen, meslektaşlarımızın kamu görevlerini yaparken uğradıkları bu alçak ve menfur saldırıyı lanetliyor, saldırının ardından kaçan ve daha sonra yakalanan saldırganın en ağır cezayı alması için her türlü çaba ve iradeyi göstereceğimizi tüm hukuki sürecin takipçisi olacağımızı tekrar beyan ve taahhüt ediyoruz.
Öte yandan ülkede yaratılan hukuk ve siyasal iklimin bir sonucu olarak sabıkası olan ve daha önce yine aynı kadına yönelik şiddet uygulayan bir şahsın, devletin cezasızlık politikasının sonucu yaratılan infaz yasaları ile elini kolunu sallayarak dışarıda tehlike yaratmaya devam etmesi ve sonucunda da meslektaşlarımızı silahla öldürmeye teşebbüs etmiş olması da bu hukuk politikalarının artık iflas ettiğinin apaçık göstergesidir. Bu sebeple burada tek suçlu, olayın faili değildir. Bu politikaları yaratıp onu sürdürenler de fail kadar suçludur.
Hukukun üstün olmadığı, hukuka saygının kalmadığı, hukukun bir aparat bir teferruat haline getirildiği, hukuk güvenliğinin ve güvenirliğinin yerle bir olduğu, Baroların meslektaşlarına yapılan saldırılarda müdahilliklerinin bile sistemli bir şekilde reddedildiği, avukatla müvekkilin özdeşleştirilerek kriminalize edildiği bir yerde bizler biliyoruz ki tek suçlu silahı çeken fail değildir. Bu hukuk ikliminden çıkarı olanlar ve onu uygulamaya devam edenler de en az onlar kadar suçludur.
Tüm bunlarla beraber bireysel silahlanmanın geldiği korkunç boyut ve güvenlik önlemlerinin alındığını sandığımız kamu binalarına silahla girişlerin bu kadar kolay hale gelmiş olması, kendileri onlarca araçlık polis konvoyuyla gezenlerin, bizleri ne kadar savunmasız ve tehlikede bıraktıkları da gözden kaçmamaktadır. Saldırının bu boyutuyla da düşünülmesi, incelenmesi ve bu saldırıda yeterli güvenlik önlemlerini almayan kamu görevlilerinin de soruşturularak cezalandırılması gerekmektedir.
Bursa Barosu olarak meslektaşlarımıza geçmiş olsun diliyor, doğrudan avukatlık mesleğini hedef alan bu menfur saldırıya uğrayan meslektaşlarımızla dayanışma içerisinde olduğumuz gibi, tüm meslektaşlarımızla her zaman dayanışma içerisinde mesleğimizi onurumuzla sürdüreceğimizi, mesleğimize ve hukuka karşı yapılan her türlü saldırıya karşı direncimizi koruyacağımızı, her şart ve durumda hukuk mücadelemize kararlılıkla devam edeceğimizi, bu davada da fail veya faillerin en ağır cezayı alması ve cezalarının sonuna kadar infaz edilmesi için tüm çabayı göstereceğimizi kamuoyuna saygıyla bildiririz.”
Bursa Adalet Sarayı önündeki açıklamadan sonra TBB Başkan Yardımcısı Av. Gürkan Altun da konuştu. Ülkedeki cezasızlık iklimini fırsat bilenlerin, cezalar infaz edilmediği sürece avukatları hedef almaya devam edeceğini öne süren Türkiye Barolar Birliği Başkan Yardımcısı Gürkan Altun, “Burada binlerce kişi, Uluyol’a kadar sevgili Özgür’ün katlinden sonra yürüdük. Maalesef bu ülkede cezasızlık iklimi değişmedi. Avukatlar görevini yaptığı için katledildi. 2015 yıllarında İsmail Akkaya kapısı pompalı tüfekle kırılarak öldürdü. 2017 yılında meslaktaşımız Özgür Aksoy’umuz temmuz ayında katledildi. Aynı yıl Kocaeli’de bir meslektaşımız katledildi. İbrahim Emir 2019 yılında katledildi. 2021’de Gebze’de İstanbul Barosu Üyesi Ersin Aslan katledildi. Bu meslektaşlarımız ve belki yüzlercesi yaralandı, tehdit edildi ve her gün tehdit edilmekte. Cezasızlık iklimi olduğu sürece, verilen cezalar infaz edilmediği sürece bu ülkede avukatlar öldürülür. İnfaz kanunlarında kes, kopyala, yapıştır sürekli hale gelen af yasalarının önüne geçilmelidir. Bunun artık son olmasını diliyoruz. Mesleğinin baharındaki meslektaşlarımızın için tek tesellimiz yaralanmış olmaları, hayatlarını kaybetmemiş olmalarıdır” diye konuştu.