ALNI SECDEYE VARANLAR VE TUZU KURU OLANLAR, ÜLKEMİZDE ÇOCUKLARIMIZA YAŞATILAN BU MANZARALARDAN UTANMIYOR MUSUNUZ?????
Geçmiş dönem PM Üyesi Güler Buğday makalesinde; “Çocuk Haklarına Dair Sözleşme, tarihte en geniş kabul gören insan hakları belgesidir.
20 Kasım 1989 tarihinde onaylanan bu sözleşme sayesinde artık çocukların hakları yasalarca da tanınıyor!!!
20 Kasım günü tüm dünyada Çocuk Hakları Günü olarak kutlanıyor ancak bizim ülkemizde bu günü kutlama hakkımız var mıdır?
Çünkü Dünya Çocuk Hakları Günü var ama gerçekte bir avuç imtiyazlı ailenin çocukları dışında hiçbir hakları yok.
En başta Tek Adam iktidarında artık karnı doymayan ve büyüme sorunu yaşayan çocuklarımız çoğunluk oldu.
Küçük yavrularımız oyun oynama çağında merdiven altı veya tarikatlar tarafından baskıyla ve korkutularak kuran kursları adı altında beyinleri yıkanıyor.
Daha altına çiş yapan çocukları kız erkek diye ayırıp küçük kızları örtünmeye mecbur ediliyor.
Daha düşünme ve değerlendirme yetisi gelişmemiş çocuklara “günah-sevap” kavramı dayatılarak gelecekleri karatılıyor.
Soygun düzeni sonucu geçinemeyen ailelerde yüz binlerce küçük çocuk çok ağır işlerde ve koşullarda çalışmak zorunda kalıyorlar.
Ülkede yaşanan deprem felaketinde binlerce çocuk kayboldu veya kötü maksatlarla el kondu ama bu olayın üstüne gidilmedi.
Özellikle ailenin izniyle veya kaçırılarak çocuklarımız yalınayak sokaklarda aç ve sefil olarak dilendiriliyor ve koskoca Avrupa’nın kıskandığı ülkemizde bu sorun çözülemiyor.
En utanç verene ve insan olmaktan utanmamıza sebep olansa; tarikat ve cemaatlerin yurtlarında küçücük yavrularımıza tecavüz ediliyor ama kıyamet kopmuyor.
En rezaletlerden biride, “dinimizde var” denerek küçük kız çocukları sapkın erkelere hatta dedesi yaşındaki insanlığını yitirmiş şerefsizlere eş diye sunulup iç organları parçalatılıyor.
Ülkemizde bırakın çocuk haklarını kutlamayı binlerce sebepten ve çocuklara karşı işlenen suçlardan dolayı ancak” UTANÇ” günü olabilir.
Daha yeni 5 küçük çocuk anneleri kağıt toplamaya gittiği için barakada yanarak öldüler ve TBMM’de AKP sözcüsü üstelik kadın yani anne olan utanmadan yersiz savunma yaptı.
Küçük bir köyde Narin aile bireylerince öldürüldü ancak aylardır katili bulunmadı!!!
Öyle ahlak bozuldu ki dürüst namuslu insanlar siyasi tutsak iken suçlular dışarıda korunuyor ve 2 yaşındaki çocuklara bile cinsel istismarla ölümüne sebep olunabiliyor.
İnanın yazarken sinirlerim tel tel oldu. Ancak nasıl kabul edilebilir dünyada eşi benzeri olmayan bir olayla rezil oluyoruz.
Sayısını bilemediğimiz bebeklerimiz devletten torpilli özel hastanelerde başında doktor ve hemşirelerinde oluşturduğu çete kanalıyla öldürülüyorlar.
En büyük tehlikede okul önlerinde küçük çocuklara kadar bulaştırılmış uyuşturucu illeti ve şiddete bulaşan çocuklarımız.
Sevgili Dostlar yoldaşlar ve Canlar, sorunları yazmaya devam etsem buradan Saraya ve tüm duyarsız kötülere yol olur.
İşte bunun için 20 Kasım Dünyada Çocuk Hakları Gününü ülkemizde kutlamanın olanağı olmadığını yazmak zorundayım.
Sevgiyle saygıyla, eşit yurttaşlar olarak barış ve kardeşlik duyguları ile insanca, onurluca, özgürce, haksızlıklara ve hukuksuzluklara izin vermeden yaşayalım ve yaşatalım.
GÜLER BUĞDAY
ZİYARETÇİ YORUMLARI
BİR YORUM YAZ