AKBELEN GEZİDİR… DOĞAYI KATLEDEN RANTÇILAR VE HALK DÜŞMANLARI ANLASINLAR… DEVLET KİMLERİ KORUYOR?

Muğla Milas İlçesi İkizköy yakınındaki Akbelen Ormanı, Limak Holding’e ait Yeniköy-Kemerköy termik santrallerine kömür temini için kesilmeye başlandı.

Akbelen Ormanı’nda ağaç kesimine karşı İkizköylüler özellikle yiğit kadınlar ve doğayı savunanların direnişi sürüyor.

“Tüm hayatımızın geçtiği ve geleceğimiz olan Abkelen ormanını vermeyeceğiz, devlet bizleri koruyacağına parası olandan, yana” diyorlar.

Direnenlere karşı jandarma, polis ve TOMA eşliğinde girilen ormanda ağaç kesim işlemi devam ederken, ormanlarını savunanlar ve vatandaşların orman girişinde direnişi de sürüyor.

Köylüler ve tüm savunucular,

“Abkelen ormanını vermeyeceğiz. Akbelen için adalet, zeytin için adalet, İkizköy için adalet” derken şu anlamlı itirazı dile getirdiler.

Başta kadınlar olmak üzere tüm doğayı ve ormanları savunanlar, “Devlet koruyor, Limak kesiyor” sitemleri ile direnişlerini sürdürüyorlar.

Jandarmanın engellemesi sonucu oturma eylemi düzenleyen köylüler:

“Toprağımız gidiyor, ağaçlarımız, çamlarımız, zeytinliklerimiz bitiyor. biz bitiyoruz….” dediler

“ÖLÜM PAHASINA DA OLSA VERMEYECEĞİZ”

“Yerimizi, yurdumuzu, doğamızı koruyoruz. Zeytinliklerimizin ve çocuklarımızın geleceğini koruyoruz. Ölüm pahasına da olsa vermeyeceğiz.”

Direnen tüm savunucular ve özellikle ormanına ve geleceklerine

sahip çıkanlar haklı olarak isyan ediyorlar:

“Devlet, parası olandan, sermayeden yana taraf oluyor. Emekten, köylüden yana taraf olunmalı.

Borç harç içinde insanlar üretim yapmaya, ayakta kalmaya çalışıyorlar.

Geliyorlar toprağını gasp ediyorlar, ormanını kesiyorlar, su kaynaklarını yok ediyorlar sonrada üretim bekliyorlar.

Nasıl olsun üretim?”

Ne yazıp ne söyleyeceğimizi yıllardır yapılan bu kıyımlar ve yok etmeler karşısında şaşırdık.

Bir ülke nasıl batırılır, nasıl ihanet edilir, yıllardır ülkenin en değerli alanlarında yapılan bu ihanetlerle dış düşmana gerek olmadan ülkeyi yok ediyorlar.

Bu iki şirket daha çok kazansın diye insanlar bu gözü doymazların kömür yakarak ürettiği elektriği tüketmek zorunda bırakılıyor.

Bu iki termik santralin bütün dumanı, pisliği Milas’ın üstüne yağıyor.

Bunun için buradaki direnen insanların yanında olmak zorunluluğu vardır.

Ağaçlara sarılan kadınların ve 90 yaşında direnen halkının geleceğine sahip çıkan yaşlı ninelerin yanında olup bu vahşete ve doğa katliamına müsaade edilmemelidir.

Gençler, alın çadırlarınızı ve gidin Akbelen’e kamp kurup koruyun geleceğinizi.

Duyarlı tüm insanlar, namuslu vicdanlı olan herkes bırakın lüks otellerde tatil yapmayı.

Bırakın lüks ve şatafat içinde yaşamayı, yurt içi veya dışında serin sularda, lüks restoranlarda gösteri yapmayı.

Bu duruma sessiz ve suskun kalmayın.

Tum dostlar, yoldaşlar ve canlar, buradaki gezi ruhudur sahip çıkın.

Karanlığın ve ülkeyi satıp savıp yok eden ve kör kuruşa muhtaç edenlerin koltuklarını korumaları için teslim oldukları emperyalizmin maşalarının talanına tavır koyun.

Ülkede emekliler 7500 TL ile açlığa mahkûm edilirken kendilerine verilen birçok imtiyazın yanında 152 000TL maaş alan ve 2 ayda tatil edilen başta CHP’nin ve Millet İttifakının milletvekilleri hepinizi orada direnişe davet ediyorum.

Daha fazla yazma şansım yok, tek gözle yazı yazmak çok zor oluyor.

Kimse mazeret uydurmasın.

Kendilerini ağaçlara sarılarak feda eden kadınlarımız yalnız bırakılmasın.

Tüm namuslu ve yurtsever insanlar bu direnişlere sahip çıkın ve özellikle milletvekillerinin sadece resim çektirip algı yapmalarına izin vermeyin.

Direne direne, birleşe birleşe kazanacğız.

Ayrıca unutmayın geziyi savundukları için haksız hukuksuz yere tutuklananların hatta vekil seçildiği halde inadına bırakılmayanların kazanmaları için direnmek ve sahip çıkmak zorundayız.

Sevgiyle saygıyla, eşit yurttaşlar olarak barış ve kardeşlik duyguları ile insanca, onurluca, özgürce, haksızlıklara ve hukuksuzluklara izin vermeden yaşayalım ve yaşatalım.